ÖLÜMSÜZLEŞME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÖLÜMSÜZLEŞME harflerini içeren 4 harfli 26 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖLÜMSÜZLEŞME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ölümsüzleşme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Ölümsüzleşme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖZLÜ15, ÖLÜŞ15, ÖZEL13, ÖLÜM13, ÜZÜM12, ÖLME11, ÜLÜŞ11, MÜZE10, SEZÜ10, ÜZME10, ÜŞME10, ŞEMS9, ÜLEŞ9, EŞME8, EZME8, MEZE8, MEŞE8, EZEL7, ESME6, EMME6, LÜLE6, MEME6, SEME6, EMEL5, ELEM5, SELE5


EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


SELE (Kelime Kökeni: Arapça selle)


[isim]
  • Yayvan, genişçe sepet

    İş önlükleri bağlandı, sele denilen hasır sepetlerle tarlaya dalındı. - Orhan Kemal

Birleşik Kelimeler: sele zeytini

[isim] [spor]
  • Bisikletin oturulacak yeri
[isim]
  • Sere

ESME


[isim]
  • Esmek işi

    Meltemin esmeye başladığı güneyden yavaş yavaş rüzgârsız ölü dalgalar sallana sallana gelmeye koyuldu. - Halikarnas Balıkçısı


EMME


[isim]
  • Emmek işi
[fizik]
  • Soğurma
[teknik]
  • Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi

Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba


LÜLE (Kelime Kökeni: Farsça lūle)


[isim] [eskimiş]
  • Bükülmüş, dürülmüş şey

    Bir lüle kaymak.

[halk ağzında]
  • Su akan musluksuz boru

    Lüleden akan su bollaşmıştı. - Abbas Sayar

Birleşik Kelimeler: lüle lüle, lüle taşı


MEME


[isim] [anatomi]
  • Yavrularını emzirmek için, memelilerin göğsünde türlü biçim ve sayıda bulunan, meme başı denilen çıkıntıları olan organ, bicik, emcek, emcik
[askerlik]
  • Ateşli silahların veya bazı patlayıcıların ateşlendiği çıkıntı

    Tüfek memesi.

[denizcilik]
  • Gemi çıpasında kolların birleştiği şişkin yer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • memeden kesmek
  • memede olmak
  • meme vermek
  • meme yapmak

Birleşik Kelimeler: meme başı, meme bezi, meme süngeri, basur memesi, göz memesi, gözyaşı memesi, keçimemesi, kızmemesi, köpekmemesi, kulak memesi, tavşanmemesi


SEME (Kelime Kökeni: Farsça seme)


[sıfat]
  • Sersem, ahmak, alık

Birleşik Kelimeler: seme tavuk, uyku semesi


EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)


[isim]
  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet


EŞME


[isim]
  • Eşmek işi
[halk ağzında]
  • Kaynak, pınar
[isim]
  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

EZME


[isim]
  • Ezmek işi

Birleşik Kelimeler: ezme boya, badem ezmesi, fıstık ezmesi, hamsi ezmesi, meyve ezmesi, patlıcan ezmesi, zeytin ezmesi


MEZE (Kelime Kökeni: Farsça meze)


[isim]
  • İçki içilirken yenilen yiyecek

    Salatayı, peyniri yenilediler. Bu kadar mezenin yenilip bu kadar içkinin içilmesi gene de bir saat sürmedi. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Eğlence, alay

MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)
[sıfat]
  • Bu ağaçtan yapılan

Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi


ŞEMS (Kelime Kökeni: Arapça şems)


[isim] [eskimiş]
  • Güneş

ÜLEŞ


[isim]
  • Pay