ÖKSELEMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÖKSELEMEK harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ÖKSELEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

KÖSEM13, SÖKME13, ÖLMEK12, SÖKEL12, ESMEK7, ESEME7, KESME7, MESEL7, MELES7, SEKME7, ESLEK6, EKLEM6, EKMEK6, ELEME6, ELMEK6, KESEK6, KESEL6, KELES6, KELEM6, MELEK6, SELEK6, SEKEL6, KELEK5


KELEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Olgunlaşmamış, ham kavun
[sıfat]
  • Yer yer çıplaklığı veya boşluğu olan

    Kelek mısır.

[sıfat]
  • Kılsız

    Kelek tulum.

[sıfat] [argo]
  • Aptal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelek atmak
  • kelek yapmak


ESLEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti

EKLEM


[isim] [anatomi]
  • Vücut kemiklerinin uç uca veya kenar kenara gelip birleştiği yer, mafsal

Birleşik Kelimeler: eklem bacaklılar, omuz eklemi


EKMEK


[isim]
  • Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz

    Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş. - Yusuf Ziya Ortaç

[mecaz]
  • İnsanı geçindirecek iş, kazanç

    Biz iyi kötü tiyatroya bağlamışız ekmeğimizi. - Necati Cumalı

[halk ağzında]
  • Yemek, aş

    Ekmeği bizde yiyelim mi? Allah ne verdiyse. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ekmeği ekmekçiye ver, bir ekmek de üste ver
  • ekmeğin büyüğü, hamurun çoğundan olur
  • ekmeğinden etmek
  • ekmeğinden olmak
  • ekmeğine göz koymak (veya dikmek)
  • ekmeğine yağ sürmek
  • ekmeğini çıkarmak
  • ekmeğini eline almak
  • ekmeğini kana doğramak
  • ekmeğini kazanmak
  • ekmeğini taştan çıkarmak
  • ekmeğini yemek
  • ekmeğiyle oynamak
  • ekmek aslanın ağzında
  • ekmek çarpsın!
  • ekmek elden su gölden
  • ekmek istemez su istemez
  • ekmekle oynayanın ekmeğiyle oynanır
  • ekmek öpmek
  • ekmekten kaşık olur ama her yoğurdun hakkına değil

Birleşik Kelimeler: ekmek ağacı, ekmek ayvası, ekmek dolması, ekmek düşmanı, ekmek kadayıfı, ekmek kapısı, ekmek kavgası, ekmek kaygısı, ekmek kırıntısı, ekmek küfü, ekmek mayası, ekmek parası, ekmek tahtası, ekmek tatlısı, ekmek ufağı, ekmeği dizinde, etli ekmek, kuru ekmek, soğan ekmek, tahinli ekmek, tam ekmek, taş ekmek, tuz ekmek düşmanı, tuz ekmek hakkı, vişneli ekmek, zengin ekmek, arpa ekmeği, çarşı ekmeği, çavdar ekmeği, dürüm ekmeği, er ekmeği, ev ekmeği, glüten ekmeği, halk ekmeği, köy ekmeği, kuşekmeği, mısır ekmeği, sac ekmeği, tandır ekmeği, tava ekmeği, tost ekmeği, yufka ekmeği

[-i]
  • Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
[-e]
  • Serpmek

    Yemeğe biber ekmek.

[mecaz]
  • Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak

    Fesat tohumları ekenler kötü insanlardır.

[argo]
  • Birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek, savuşmak, atlatmak

    Lale ile Günnur kendilerini ektiğim için müthiş içerlemişler. - Haldun Taner

[argo]
  • Parayı boşuna harcamak, ziyan etmek
[argo]
  • Yarışta geçmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eken biçer, konan göçer
  • ekip biçmek
  • ekmeden biçilmez
  • ekmediği yerden biter
  • ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını


ELEME


[isim]
  • Elemek işi, eliminasyon
[spor]
  • Çeyrek sona katılacak sporcu ve takımları ayırmak için düzenlenen seçme yarışı

Birleşik Kelimeler: eleme sınavı, ön eleme


ELMEK (Kelime Kökeni: (elektronik mektup'tan))


[isim] [bilişim]
  • Elektronik posta

KESEK


[isim]
  • Bel, çapa veya sabanın topraktan kaldırdığı iri parça

Birleşik Kelimeler: altın keseği


KESEL (Kelime Kökeni: Arapça kesel)


[isim] [eskimiş]
  • Gevşeklik, tembellik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesel gelmek

Birleşik Kelimeler: kesel perdesi


KELES


[isim]
  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

KELEM (Kelime Kökeni: Farsça kelem)


[isim] [halk ağzında]
  • Lahana

Birleşik Kelimeler: etsiz kelem


MELEK (Kelime Kökeni: Arapça melek)


[isim] [din bilgisi]
  • Tanrı ile insan arasında aracılık yaptığına ve nurdan olduğuna inanılan manevi varlık, ferişte
[mecaz]
  • Terbiyeli, uysal kimse

    Yanlarındaki kızlar ise sahici birer melekti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • melek gibi

Birleşik Kelimeler: melek otu


SELEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Cömert

Birleşik Kelimeler: eli selek


SEKEL (Kelime Kökeni: Fransızca séquelle)


[isim] [tıp]
  • Bir hastalıktan sonra yerleşip kalan işlev veya doku bozukluğu

    Kırık ve çıkık sekellerine kaplıca yararlıdır.


ESMEK


[nesnesiz]
  • Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak

    İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor. - Ahmet Haşim

[-e] [mecaz]
  • Yapılması önce düşünülmüş olmayan veya beklenmeyen bir şeyi yapmaya birdenbire karar vermek

    Bu yolculuk size nereden esti?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esip gürlemek


ESEME


[isim] [halk ağzında]
  • Mantık