ÖFKELENME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÖFKELENME harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖFKELENME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Öfkelenme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Öfkelenme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖFKE16, NEMF11, ÖLME11, ÖNEM11, FEKE10, KÖLE10, KEFE10, LENF10, ÖNEL10, EKME5, EMEN5, EMEL5, EMEK5, ELEM5, KEME5, MEKE5, ENEK4, ELEK4, KELE4, KENE4, LEKE4


ENEK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Enenmiş, burulmuş, erkekliği giderilmiş

ELEK


[isim]
  • Taneli veya un gibi toz durumunda olan şeyleri yabancı maddelerden ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak için kullanılan, tahta bir kasnak ve tek tarafa gerilmiş, gözenekli tel, kıl, bez vb.nden oluşan araç

    Evden bir elek getirilecek, eleğin kenarına bir sopa konup kaldırılacak. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elekten geçirmek

Birleşik Kelimeler: norton eleği


KELE


[isim] [halk ağzında]
  • Boğa, tosun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleye çekmek


KENE


[isim] [hayvan bilimi]
  • Koyun, köpek, at vb. hayvanların veya insanların derisinde asalak olarak yaşayan, bulaşıcı hastalıklara neden olan böceklerin genel adı, sakırga

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kene gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kene ağacı, kene göz, kene otu


LEKE (Kelime Kökeni: Farsça leke, lekke)


[isim]
  • Kirliliği gösteren iz

    Adi madenî kol düğmeleri bunları yeşilimtırak bir leke ile kirletirdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

[biyoloji]
  • Vücudun herhangi bir yerinde oluşan değişik renk
[mecaz]
  • Yüz kızartacak durum, namussuzluk, kara, şaibe

    Kendi vicdanında kendi durumunu düzeltmek, geçmişin lekesini yıkamak istiyordu. - Halide Edip Adıvar

[gök bilimi]
  • Güneş, ay, yıldız veya herhangi bir gezegenin parlak yüzeyinde görülen karanlık bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leke etmek
  • leke getirmek
  • leke olmak
  • leke sürmek

Birleşik Kelimeler: Güneş lekeleri, güneş lekesi, sandık lekesi


EKME


[isim]
  • Ekmek işi

EMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Bağ çubuğu, ağaç veya sebze dikmek için açılan çukur

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


EMEK


[isim]
  • Bir işin yapılması için harcanan beden ve kafa gücü, mesai, zahmet

    Ücret emeğin karşılığıdır. - Anayasa

[toplum bilimi]
  • İnsanın bilinçli olarak belli bir amaca ulaşmak için giriştiği hem doğal ve toplumsal çerçevesini hem de kendisini değiştiren çalışma süreci

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emeği geçmek
  • emek çekmek
  • emek harcamak
  • emek olmadan yemek olmaz
  • emek vermek

Birleşik Kelimeler: artık emek, el emeği, göz emeği, sağdıç emeği


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


KEME


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük sıçan

Birleşik Kelimeler: karakeme


MEKE


[isim] [halk ağzında]
  • Su kıyılarındaki böcekleri yiyerek yaşayan yaban ördeği

Birleşik Kelimeler: sakar meke

[isim] [halk ağzında]
  • Mısır ve tanesi

FEKE


[isim]
  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

KÖLE


[isim] [tarih]
  • Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)
[mecaz]
  • Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse

    İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kölen (veya kulun) olayım!
  • köleniz (veya köleleri)

Birleşik Kelimeler: toprak kölesi


KEFE (Kelime Kökeni: Arapça keffe)


[isim]
  • Terazi gözlerinden her biri
[isim] [halk ağzında]
  • Semercilerin atların tüylerini parlatmak için kullandığı bir araç türü