ÖDÜNÇLEŞMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÖDÜNÇLEŞMEK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli ÖDÜNÇLEŞMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DÖŞEME18, ÖDEŞME18, ÇÖMLEK16, ÖLÇMEK16, DÖNMEK15, ÖDENME15, ÖDEMEK15, ÖLÜNME15, DÜŞMEK14, DÜŞLEM14, ÖDENEK14, ÖNLEME13, DEMKEŞ12, DEŞMEK12, ÜŞENME12, ÜÇLEME12, ÜLEŞME12, ÇELMEK10, ÇELENK9, DELMEK9, DENMEK9, ŞEKLEN9, ÜNLEME9


ÇELENK


[isim]
  • Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka

    Duvara dayalı çelenkleri görür. - Nazım Hikmet

[eskimiş]
  • Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelenk koymak


DELMEK


[-i]
  • Delik açmak, delik duruma getirmek

    Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa

[mecaz]
  • İncitmek, kırmak

Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen


DENMEK


[nesnesiz]
  • Ad verilmek

    Kadının köylü kılığına girmiş bir şehir kızı denecek kadar nazlı çehresi, endamı ve duruşu var. - Reşat Nuri Güntekin


ŞEKLEN (Kelime Kökeni: Arapça şeklen)


[zarf]
  • Biçim bakımından, biçim yönünden

ÜNLEME


[isim]
  • Ünlemek işi

ÇELMEK


[-i]
  • Ayak uzatarak birisini düşürmek
[spor]
  • Topa gidiş yönünü değiştirecek biçimde vurmak
[mecaz]
  • Kendi yanına çekmek, beğenisini, sevgisini kazanmak

    Gönlümü çelen bir söz söyle.

[mecaz]
  • Düşünce ve davranış birbirini tutmamak, birbirine ters düşmek

    Bu sözünüz deminkini çeliyor.


DEMKEŞ (Kelime Kökeni: Farsça demkeş)


[sıfat] [eskimiş]
  • Dem çeken, güzel ses çıkaran (güvercin)

DEŞMEK


[-i]
  • Oymak, delmek, yara açmak, içini açmak, karıştırmak, kazmak
[mecaz]
  • Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak

    Bu hatıraları daha deşmek istemiyorum. - Halide Edip Adıvar


ÜŞENME


[isim]
  • Üşenmek işi

    Fakat tam kapıdan çıkacağım zaman, üstüme bir üşenmedir çöküyor. - Falih Rıfkı Atay


ÜÇLEME


[isim]
  • Üçlemek işi
[sıfat]
  • Üçü bir arada bükülmüş

    Üçleme halat.

[edebiyat]
  • Bentleri üçer dizeli olan türkü
[edebiyat]
  • Bir yazarın, konu ve fikrî yapı olarak birbirini izleyen üç eseri, triloji
[din bilgisi]
  • Teslis

    Din inancı vardır ki akla hiç dayanmaz, Hristiyanların üçleme inancı gibi. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[spor]
  • Bir oyuncunun aynı karşılaşmada üç sayı yapması durumu

ÜLEŞME


[isim]
  • Üleşmek işi

ÖNLEME


[isim]
  • Önlemek işi

    Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur. - Nurullah Ataç


DÜŞMEK


[-e]
  • Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek

    Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor. - Reşat Nuri Güntekin

[-den]
  • Durduğu, bulunduğu, tutunduğu yerden ayrılarak veya dayanağını, dengesini yitirerek yukarıdan aşağıya inmek

    Çocukken ağaçtan düşüp ayağım kırılmıştı da ağlayamamıştım. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Vakti gelmeden ölü doğmak
[-den]
  • Atlanmak, aradan çıkmak, eksik kalmak

    Kitabın yeni baskısında buradan bir kelime düşmüş.

[nesnesiz]
  • Eksilmek

    Gündelikleri yarı yarıya düşmüştü. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • İşbaşından uzaklaşmak

    Kabine düştü.

[nesnesiz]
  • Hızı, gücü, değeri azalmak

    Arabanın hızı düştü. Paranın değeri düştü.

[nesnesiz]
  • Isı, basınç, ateş vb. eksilmek, azalmak

    İki gün içinde ateş düştü; ağrılar, sızılar hafifledi. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]
  • Düşkünleşmek

    Babam balıkçı amma vaktiyle zenginmiş efendim. Sonradan düşmüş. - Reşat Nuri Güntekin

[nesnesiz]
  • Fırsat çıkmak

    Bir kelepir düştü.

[nesnesiz]
  • Olmak, olumsuz bir duruma girmek

    Yorgun düşmek. Zayıf düşmek. Şehit düşmek. Esir düşmek.

[nesnesiz]
  • Savaşta savunulmaz duruma gelerek teslim olmak

    Medine'nin düştüğünü söylemek istedim. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]
  • Bayağılaşmak
[nesnesiz]
  • Kötü yola girmek

    Düşmüş kadınları bu dönemin yazarlarının yücelterek duygudaşlıkla çizdiklerini görüyoruz. - Metin And

[teknik]
  • Telefon, sanal ağ vb. alanlarda bağlantı kurmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düşenin dostu olmaz
  • düşmez kalkmaz bir Allah
  • düşüp kalkmak

Birleşik Kelimeler: düşe kalka, açık düşmek, iz düşümü


DÜŞLEM


[isim]
  • Düş yoluyla beliren görüntü

    Öykümde, düşlemi uç noktasına vardırıp bir öykü kişisinden söz etmiştim. - Selim İleri


ÖDENEK


[isim]
  • Bir iş için ayrılan belli para, tahsisat
[hukuk]
  • Devlet harcamalarının yapılabilmesi için her yılın bütçesiyle yürütme organına verilen harcama izni

Birleşik Kelimeler: ek ödenek, örtülü ödenek, makam ödeneği