ÇIRPABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇIRPABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 43 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇIRPABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇIRPMA15, ÇARPIM15, KAMPÇI15, ÇIPLAK14, ÇARPIK14, PLAKÇI14, PARKÇI14, ÇIMBAR13, KALPÇİ13, KERPİÇ13, BRIÇKA12, BALÇIK12, BİÇMEK12, KIRPMA12, KIRBAÇ12, MIKLEP12, BİRKAÇ11, BİÇARE11, ÇAMLIK11, PIRLAK11, APRELİ10, APLİKE10, ÇARKLI10, ÇARLIK10, ÇAMELİ10, ÇELMİK10, ÇERMİK10, REPLİK10, AKÇELİ9, BİLMEK9, BALKIR9, KAMBER9, LAMBRİ9, MAKBER9, BAKİRE8, EKABİR8, KABİLE8, MİKALI8, RAKİBE8, KİRALI7, KAMERİ7, REKLAM7, KARELİ6


KARELİ


[sıfat]
  • Karelere bölünmüş, üstünde kareleri olan, damalı, satrançlı

    Dokuz kat elbiseniz arasında, iri siyah kareli elbisenizi bulamamışlar. - Necip Fazıl Kısakürek


KİRALI


[sıfat]
  • Kiralanmış olan

KAMERÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḳamerī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Ayla ilgili

Birleşik Kelimeler: kamerî ay, kamerî takvim, kamerî yıl


REKLAM (Kelime Kökeni: Fransızca réclame)


[isim]
  • Bir şeyi halka tanıtmak, beğendirmek ve böylelikle sürümünü sağlamak için denenen her türlü yol

    Şehirde canlı reklam dolaştırmak hiçbirimizin aklına gelmemişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • reklam etmek
  • reklam yapmak

Birleşik Kelimeler: reklam ajansı, reklam filmi, reklam kuşağı, reklam levhası, bilinçaltı reklam, gizli reklam, sanal reklam, tanıtıcı reklam


BAKİRE (Kelime Kökeni: Arapça bākire)


[sıfat]
  • Cinsel ilişkide bulunmamış (dişi), kızoğlan, kızoğlankız, erden

    Bu mahallede bakire kızları bakkal dükkânına bile yollamıyorlar. - Peyami Safa


EKÂBİR (Kelime Kökeni: Arapça ekābir)


[isim] [eskimiş]
  • Büyükler, devlet büyükleri, ileri gelenler

    Kaymakam beyin hemen arkasında kalan ekâbiri umursamadan sıtma doktoru da kalkmıştı. - Tarık Buğra

[alay yollu]
  • Kendini beğenmiş kimse

    Senin gibi ekâbir bir adam bu tür haberlerin peşinde koşturmaz. - Ahmet Ümit


KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç


MİKALI


[sıfat]
  • Yapımında mika maddesi kullanılan

Birleşik Kelimeler: mikalı cam


RAKİBE (Kelime Kökeni: Arapça raḳībe)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın rakip

    Kocalarının aşkına sahip ve hâkim olmak hususundaki mübarezede kadınlar rakibelerine nispetle pek müsait olmayan bir mevkide bulunurlar. - Hüseyin Cahit Yalçın


AKÇELİ


[sıfat]
  • Paraya bağlı, parayla ilgili, mali

    Akçeli haklar.


BİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]
  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

[-i]
  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

[-i]
  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

[-i]
  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez


BALKIR


[isim] [halk ağzında]
  • Parıltı

KAMBER (Kelime Kökeni: Arapça ḳanber)


[isim] [eskimiş]
  • Sadık köle

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kambersiz düğün olmaz


LAMBRİ (Kelime Kökeni: Fransızca lambris)


[isim] [mimarlık]
  • Bir yapının iç duvar kaplaması

    Ahşap lambri. Mermer lambri.


MAKBER (Kelime Kökeni: Arapça maḳber)


[isim] [eskimiş]
  • Mezar

    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın / Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın - Mehmet Akif Ersoy