ÇINGIRDATMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇINGIRDATMAK harflerini içeren 6 harfli 58 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇINGIRDATMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇINGAR14, DARGIN13, AÇINIM12, ÇANDIR12, IRGAMA12, KIRGIN12, MANGIR12, TINGIR12, ARIKÇI11, AÇINMA11, ÇIRNIK11, ÇARDAK11, KARGIN11, ARAKÇI10, ÇARKIT10, ÇATKIN10, ÇATMAK10, IRAKÇA10, KANTÇI10, KARMAÇ10, RANTÇI10, TARÇIN10, TANKÇI10, ARITIM9, AKDARI9, IKINMA9, KARTÇA9, MANDAR9, NAMDAR9, TIRMIK9, TRANÇA9, TANDIR9, ARITMA8, ARINMA8, ANIRTI8, ANIRMA8, AKITMA8, AKINTI8, IRAMAK8, KARIMA8, KADRAT8, KADRAN8, KINAMA8, MANTIK8, TIRINK8, TINMAK8, TIKAMA8, TANIMA8, ARTMAK7, ARANTI7, KIRAAT7, KATMAN7, MANTAR7, MATRAK7, NATIKA7, TIRNAK7, KANTAR6, KATRAN6


KANTAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳinṭār)


[isim]
  • Ağırlık sıfırken yatay duran bir kaldıraç koluna dik olarak tutturulmuş bir ibrenin sapmasıyla kütleleri tartan araç
[eskimiş]
  • 56,452 kilogram ağırlığında veya kırk dört okkalık bir ağırlık ve sığa birimi

    İki kantar kireç.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kantara çekmek (veya vurmak)
  • kantarın topunu kaçırmak

Birleşik Kelimeler: kantar ağası, kantar kabağı, kantar kolu, kantar topu, kantarı belinde, el kantarı


KATRAN (Kelime Kökeni: Arapça ḳaṭrān)


[isim] [kimya]
  • Organik maddelerden kuru damıtma yoluyla elde edilen, sıvı yağ kıvamında, kara renkte, ağır, is kokulu, suda erimeyen bir madde

    Köpek, balıkçının kumsalda bir çalı ateşi üzerinde kaynamakta olan bir teneke katranını devirmişti. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker
  • katran gibi
  • katranı kaynatsan olur mu şeker?

Birleşik Kelimeler: katran ağacı, katran çamı, katranköpüğü, katran ruhu, katran suyu, katran taşı, katran yağı


ARTMAK


[isim] [halk ağzında]
  • Büyük heybe
[nesnesiz]
  • Çoğalmak

    O zaman bedava binme olasılığı artardı. - Ayla Kutlu


ARANTI


[isim]
  • Aranılan çözüm

    Günlük sorunların dışındaki her arantıyı, her tartışmayı, her merakı küçümseyen bir toplum, siyasetin değişmeyen budalalıklarıyla didişme uğraşını kaybettiği anda kendi gerçek yüzüyle karşılaşırdı. - Ahmet Altan


KIRAAT (Kelime Kökeni: Arapça ḳirāʾat)


[isim] [eskimiş]
  • Okuma

    Orada da bu gece kıraatleri devam ediyordu. - Hüseyin Cahit Yalçın

[din bilgisi]
  • Kur'an'ı belli kural ve işaretlere göre okuma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıraat etmek

Birleşik Kelimeler: kıraathane


KATMAN


[isim]
  • Birbiri üzerinde bulunan yassıca maddelerin her biri, tabaka
[jeoloji]
  • Altında veya üstünde olan kayaçlardan gözle veya fiziksel olarak az çok ayrılabilen, kalınlığı 1 santimetreden az olmayan tortul kayaç birimi, tabaka
[toplum bilimi]
  • Bir toplum içinde makam, şöhret, meslek vb. bakımdan ayrılan topluluklardan her biri, tabaka

Birleşik Kelimeler: katman bulut, alt katman, toplumsal katman, üst katman


MANTAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Mantarlardan, içinde zehirlileri de bulunan, silindir bir gövde ve üst tarafı şapka biçiminde olan ilkel canlıların genel adı (Fungi)

    Sen domalan bilir misin? Patates gibi bir şeydir, mantar gibi lezzetlidir. - Nezihe Meriç

[argo]
  • Uydurma söz, yalan
[tıp]
  • Mantar hastalığı
[tıp]
  • Mantar hastalığına neden olan mikroskobik canlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mantara basmak
  • mantar atmak
  • mantar gibi (yerden) bitmek
  • mantar gibi üremek

Birleşik Kelimeler: mantar ağacı, mantar bilimi, mantar çorbası, mantardoğuran, mantarhane, mantar hastalığı, mantar kaya, mantar kent, mantar meşesi, mantar özü, mantar tabakası, mantar tabancası, akmantar, kök mantar, ağaç mantarı, biftek mantarı, çayır mantarı, çörek mantarı, horoz mantarı, kav mantarı, keçi mantarı, koyun mantarı, kurt mantarı, kuzu mantarı, kültür mantarı, pas mantarı, sığır mantarı, sinek mantarı, taş mantarı, yer mantarı


MATRAK (Kelime Kökeni: Arapça miṭrāḳ)


[isim] [eskimiş] [tarih]
  • Savaşmayı öğretmek için kullanılan, ucu giderek yuvarlaklaşan kalın sopa, değnek
[sıfat] [argo]
  • Eğlenceli, gülünç, hoş

    Cavcav gibi matrak oğlan var mı yahu? - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • matrağa almak
  • matrak geçmek


NATIKA (Kelime Kökeni: Arapça nāṭiḳa)


[isim] [eskimiş]
  • Düşünüp söyleme yeteneği

TIRNAK


[isim] [anatomi]
  • İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka

    Zarfın ucunu tırnağımla yırttım. - Aka Gündüz

[denizcilik]
  • Gemi demirinin ucundaki yassı parça
[müzik]
  • Kanun çalmakta kullanılan mızrap

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tırnağına değmemek
  • tırnağı olamamak
  • tırnak göstermek
  • tırnak kadar
  • tırnaklarını sökmek
  • tırnak sürüştürmek
  • tırnak takmak

Birleşik Kelimeler: tırnak besleyicisi, tırnak derisi, tırnak işareti, tırnak kemiği, tırnak makası, tırnak yeri, badem tırnak, kaşık tırnak, tek tırnak işareti, tepeden tırnağa, ayna tırnağı, domuztırnağı, katırtırnağı, keçitırnağı, kurttırnağı, şeytantırnağı, şeytan tırnağı, dişiyle tırnağıyla


ARITMA


[isim]
  • Arıtmak işi

Birleşik Kelimeler: arıtma ünitesi


ARINMA


[isim]
  • Arınmak işi, temizlenme

    Ramazan'ın bu alışkanlıklardan bir çırpıda arınması düşünülebilir mi? - Necati Cumalı

[felsefe]
  • Ruhun tutkulardan temizlenmesi
[felsefe]
  • Duyguların sanat yoluyla arı duruma getirilmesi

ANIRTI


[isim]
  • Eşeğin anırırken çıkardığı sesin adı

ANIRMA


[isim]
  • Anırmak işi

AKITMA


[isim]
  • Akıtmak işi, isale

    Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak

[halk ağzında]
  • Enli bilezik