ÇÖZÜNEBİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇÖZÜNEBİLMEK harflerini içeren 6 harfli 48 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇÖZÜNEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZMEK19, BÖLMEÇ18, BÖNLÜK16, ÇÖMLEK16, ÖZLEME16, ÖZENME16, ÖZEMEK16, ÖLÇMEK16, BÖLMEK15, ÖZENLİ15, ÖZELİK15, ÖLÜNME15, ÖKÇELİ15, BÜZMEK14, KÜBİZM14, ÇİZMEK13, ÖNEMLİ13, ÖNLEME13, BİÇMEK12, BEZMEK12, ÜÇLEME12, ZEMBİL12, BEZELİ11, ÇELEBİ11, ÇİLEME10, ÇELMEK10, ÇELMİK10, EZİLME10, EMEKÇİ10, İZLEME10, MENZİL10, BİNMEK9, BİLMEK9, BİLEME9, ÇELENK9, ÇENELİ9, ELEKÇİ9, KÜMELİ9, KEÇELİ9, ÜNLEME9, BENLİK8, EBELİK8, EKİLME7, EMEKLİ7, İNLEME7, İLENME7, KELİME7, MELİKE7


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


İNLEME


[isim]
  • İnlemek işi

    Pansiyonun kağşamış tahta merdiveni ağır bir vücudun adımları altında inlemeye başladı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


İLENME


[isim]
  • İlenmek işi

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)


[isim]
  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi


MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi


BENLİK


[isim]
  • Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet

    Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • benliğinden çıkmak
  • benliği yoğurmak

Birleşik Kelimeler: benlik çatışması, benlik davası, benlik ikileşmesi, benlik yitimi


EBELİK


[isim]
  • Ebe olma durumu

Birleşik Kelimeler: dil ebeliği, laf ebeliği, söz ebeliği


BİNMEK


[-e]
  • Yüksek bir şeyin veya bir hayvanın üstüne çıkıp ayaklarını sallandırarak oturmak

    Belki de atlara binerek dolaşırız. - Refik Halit Karay

[-e] [nesnesiz]
  • Fiyat artmak

    Pamuklulara yüzde on bindi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bindiği dalı kesmek

Birleşik Kelimeler: indibindi


BİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]
  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

[-i]
  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

[-i]
  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

[-i]
  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez


BİLEME


[isim]
  • Bilemek işi

    Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor. - Haldun Taner


ÇELENK


[isim]
  • Çiçek, dal ve yapraklarla yapılmış halka

    Duvara dayalı çelenkleri görür. - Nazım Hikmet

[eskimiş]
  • Kadınların başlarına taktıkları mücevher veya madenden yapılmış sorguç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çelenk koymak


ÇENELİ


[sıfat]
  • Çenesi olan
[mecaz]
  • Çenebaz

    Çenelileri hor görmemeliyiz, gereğinde söze atılmak, konuşmak hatta epeyce konuşmak suspus oturmaktan yeğdir. - Nermi Uygur

Birleşik Kelimeler: çengel çeneliler, yapışık çeneliler


ELEKÇİ


[isim]
  • Elek yapan veya satan kimse

KÜMELİ


[sıfat]
  • Kümesi olan