ÇÖZÜMLEYİVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇÖZÜMLEYİVERME harflerini içeren 4 harfli 67 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇÖZÜMLEYİVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çözümleyiverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çözümleyiverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÖVEÇ19, ÖVME17, ZEVÇ16, ÖZLÜ15, ÖÇLÜ15, ÖZÜR15, ÖLÇÜ15, ÜVEZ15, ÜVEY14, EVİÇ13, ÖRÜM13, ÖZEL13, ÖLÜM13, ÖMÜR13, VİZE13, ÖYLE12, REVÜ12, YÖRE12, İVME11, ÖRME11, ÖLME11, EVRE10, EVLİ10, MÜZE10, RÖLE10, ÜZME10, VELİ10, VERE10, VERİ10, ÜÇER9, ÜZRE9, EMEÇ8, EZME8, İÇME8, MEZE8, ÜMMİ8, ÇİLE7, ÇERİ7, EZEL7, ELÇİ7, İÇRE7, İÇEL7, İLÇE7, LEÇE7, RİZE7, REZE7, ÜREM7, YEME7, ZİLE7, EYER6, EMMİ6, EMME6, MEME6, REYE6, YELE6, ERME5, ERİM5, EMİR5, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İLME5, LİME5, MERİ5, REMİ5, ERİL4, REEL4


ERİL


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Bazı dillerde erkek cinsten sayılan (kelime), müzekker

REEL (Kelime Kökeni: Fransızca réel)


[sıfat]
  • Gerçek

ERME


[isim]
  • Ermek işi

ERİM


[isim]
  • Bir şeyin erebileceği uzaklık, menzil

    El erimi. Göz erimi.

Birleşik Kelimeler: el erimi, göz erimi, kulak erimi, kurşun erimi

[isim]
  • Muştu

EMİR (Kelime Kökeni: Arapça emr)


[isim]
  • Buyruk, komut, talimat, ferman
[bitki bilimi]
  • Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emir almak
  • emir altına almak
  • emir vermek
  • emrine girmek
  • emrine vermek

Birleşik Kelimeler: emir cümlesi, emir eri, emir kipi, emir kulu, emir komuta zinciri, emirname, emir subayı, emretmek, emreylemek, emrihak, emrivaki, emre muharrer senet, yazılı emir, evvelemirde, arama emri, ita emri, ödeme emri, ölüm emri, tediye emri, verile emri

[isim]
  • Araplarda ve bazı Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı

EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


İLME


[isim]
  • İlmek işi

LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)


[isim] [eskimiş]
  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime


MERİ (Kelime Kökeni: Arapça merʿī)


[sıfat] [hukuk]
  • Geçerli

    Fethi Bey hükûmeti, meri olan bu maddeyi tatbik ettiği için kürsüden izahat vermek ıztırarında kalıyor. - Yahya Kemal Beyatlı


REMİ (Kelime Kökeni: Fransızca rami)


[isim]
  • Genellikle dört kişi arasında elli kâğıtlık bir deste ve iki jokerle oynanan bir iskambil oyunu

EYER


[isim]
  • Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne

    Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eyer boşaltmak
  • eyere de gelir semere de
  • eyeri boş kalmak
  • eyer kapatmak (veya kapamak)
  • eyer vurmak

Birleşik Kelimeler: eyer kaltağı, eyer kaşı


EMMİ (Kelime Kökeni: Arapça ʿamm)


[isim] [halk ağzında]
  • Amca

    Bir kız bana emmi, dedi, n'eyleyim. - Karacaoğlan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emmim dayım kesem, elimi soksam yesem

Birleşik Kelimeler: emmi kızı, emmi oğlu


EMME


[isim]
  • Emmek işi
[fizik]
  • Soğurma
[teknik]
  • Petrol ile ilgili işlemlerde bir akışkanın çekilişi

Birleşik Kelimeler: emme basma tulumba