ÇÖREKLENEBİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇÖREKLENEBİLMEK harflerini içeren 5 harfli 128 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇÖREKLENEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖKME15, KÖMEÇ15, ÖLÇME15, BÖLME14, ÇÖREK14, ÇÖKEK14, ÇÖKEL14, KÖMBE14, KÖÇEK14, MÖBLE14, ÖLÇEK14, ÖLÇER14, BÖLEN13, BÖREK13, MİNÖR12, ÖRMEK12, ÖNLEM12, ÖLMEK12, BİÇEM11, BİÇME11, KÖKEN11, LİKÖR11, ÖRNEK11, ÖREKE11, ÖNERİ11, BEKÇİ10, ÇİMEK9, ÇİMEN9, ÇELME9, ÇEMEN9, ÇELİM9, ÇEKEM9, ÇEKİM9, ÇEKME9, ELÇİM9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, MİÇEL9, MERİÇ9, NEMÇE9, BİNME8, BİLME8, ÇİLEK8, ÇENEK8, ÇELİK8, ÇEKEL8, ÇEKER8, ÇEKİK8, ÇELEK8, ÇELEN8, ÇEKEK8, ERİNÇ8, ERKEÇ8, ELÇEK8, İÇREK8, İLENÇ8, KİREÇ8, KEKEÇ8, LEÇEK8, MEBNİ8, REÇEL8, BİNER7, BİNEK7, BİLEK7, BENEK7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEN7, BELEK7, BENLİ7, BEKRİ7, BERİL7, EBELİ7, ERBİN7, KEBİR7, LİBRE7, ERMEK6, ERMİN6, ERİME6, EKLEM6, EKMEK6, ELEME6, ENLEM6, ENEME6, ELMEK6, EMLİK6, İRKME6, İNMEK6, İMREN6, İLMEK6, İMLEK6, KEREM6, KERİM6, KEMER6, KEMİK6, KEMRE6, KELEM6, MİLEL6, MELEK6, MEKİK6, MEREK6, MELİK6, NEMLİ6, RİMEL6, REMİL6, REMEL6, ERKEK5, ERKEN5, ERKİN5, ERKLİ5, ERLİK5, EKLER5, ELLİK5, İLKEL5, KİLER5, KERKİ5, KELİK5, KELLE5, KELLİ5, KELER5, KEKRE5, KELEK5, LİKEN5, NİKEL5, NELER5, NEKRE5


ERKEK


[isim]
  • Yetişkin adam, bay, er kişi

    Erkekler tekaüt olunca çocuğa dönüyorlar. - Reşat Nuri Güntekin

[biyoloji]
  • Sperma oluşturan organizma
[sıfat] [mecaz]
  • Sözüne güvenilir, mert
[sıfat]
  • Girintili ve çıkıntılı olarak bir çift oluşturan nesnelerden çıkıntılı olanı
[sıfat]
  • Sert, kolay bükülmez

    Erkek demir, erkek bakır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer
  • erkek arslan arslan da dişi arslan arslan değil mi?
  • erkek gibi
  • erkek koyun kasap dükkânına yaraşır
  • erkek olmak
  • erkek sel, kadın göl

Birleşik Kelimeler: erkek anahtar, erkek bakır, erkek berberi, erkek demir, erkek erkeğe, erkekevi, erkek Fatma, erkek fiş, erkek işi, erkek milleti, erkek organ, erkek terzisi, erkekler hamamı


ERKEN


[zarf]
  • Vaktinden önce, alışılan zamandan önce, er, geç karşıtı

    Sakın geç kalma, erken gel. - Ahmet Rasim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erken kalkan yol alır, er evlenen döl alır
  • erken kalktım işime, şeker kattım aşıma

Birleşik Kelimeler: erken bahar, erken boşalma, erken bunama, erkendoğan, erken tanı, erken uyarı


ERKİN


[sıfat]
  • Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, serbest

ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)


[isim]
  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KERKİ


[isim] [halk ağzında]
  • Keser

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


KELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri


KEKRE


[sıfat]
  • Tadı acımtırak, ekşimsi ve buruk olan