ÇUVALLAYIVERMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ÇUVALLAYIVERMEK harflerini içeren 7 harfli 58 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇUVALLAYIVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUKAVVA21, VAVEYLA21, ÇUVALLI18, ÇAVALYE18, VARAKÇI17, AYVALIK16, ALYUVAR16, AKYUVAR16, VURMALI16, KIVRAMA15, KAVALYE15, KAVURMA15, MAVRUKA15, VIRLAMA15, VARILMA15, AYIRMAÇ14, VARAKLI14, VAKARLI14, YIKAMAÇ14, AYLAKÇI13, AKVAREL13, ALAVERE13, KARAVEL13, AÇILMAK12, AÇMALIK12, ÇIRAKMA12, ÇIKARMA12, ÇULLAMA12, ÇAKILMA12, EMLAKÇI12, KAÇIRMA12, KAÇILMA12, ARKALIÇ11, AYIRMAK11, AYILMAK11, AYRILMA11, KALÇALI11, KAYIRMA11, MAYALIK11, UYARMAK11, UYARLIK11, YILLAMA11, YIRLAMA11, YAMALIK11, YAKILMA11, YALAMUK11, YARILMA11, KAMELYA10, KALAYLI10, ELMALIK9, KURALLI9, KREMALI9, KARILMA9, KALMALI9, MUALLAK9, MARKALI9, MERAKLI9, RAKAMLI9


ELMALIK


[isim]
  • Elma bahçesi

KURALLI


[sıfat]
  • Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi

Birleşik Kelimeler: kurallı cümle, kurallı tümce


KREMALI


[sıfat]
  • Kreması olan

    Kremalı pasta.


KARILMA


[isim]
  • Karılmak işi

KALMALI


[sıfat]
  • Kalma durumunda olan

Birleşik Kelimeler: kalmalı tümleç


MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Asılmış, asılı
[mecaz]
  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)


MARKALI


[sıfat]
  • Markası olan

MERAKLI


[sıfat]
  • Her şeyi anlamak ve bilmek isteyen, araştırıcı, mütecessis

    Başımı kaldırınca Mustafa'nın meraklı gözleriyle karşılaşıyorum. - Ahmet Ümit

[halk ağzında]
  • Kaygılı

    O meraklı bir kadındır, patırtı çekemez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... meraklısı (olmak)


RAKAMLI


[sıfat]
  • Rakamı olan, içinde rakam bulunan

    Üç rakamlı sayı.


KAMELYA (Kelime Kökeni: Fransızca camélia)


[isim] [bitki bilimi]
  • Çaygillerden, büyük, beyaz, pembe veya kırmızı renkte çiçekler açan, dayanıklı yapraklı bir bitki, Japon gülü, Çin gülü (Camellia japonica)

KALAYLI


[sıfat]
  • Kalaylanmış (kap)

    Bir salepçinin kalaylı güğümü tütüyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Gösterişi ve süsü yapay olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalaylı bakır küflenmez


ARKALIÇ


[isim] [halk ağzında]
  • Arkalık

AYIRMAK


[-e] [-i]
  • Bölmek

    Elmayı dörde ayırmak.

[-e] [-den]
  • Bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak

    Çocuklara pastadan biraz ayırdım.

[-den]
  • Birbirinden uzaklaştırmak
[-i]
  • Nitelik değişikliğini anlamak, fark etmek
[-e] [-den]
  • Seçmek

    Günün fıkralarından bu kitaba ayırdıklarım pek azdır. - Falih Rıfkı Atay

[-i] [-den]
  • İki veya daha çok kimse arasındaki anlaşmayı, uzlaşmayı bozmak

    Karıyı kocasından ayırmak.

[-i] [-den]
  • Farklı davranmak, fark gözetmek

    Çocuklarımın hepsini aynı derecede severim, onları hiç birbirinden ayırır mıyım?


AYILMAK


[nesnesiz]
  • Sarhoşluk, baygınlık vb. bir durumdan kurtulmak, kendine gelmek
[mecaz]
  • Aklı başına gelip gerçeği görmek

    Ayıldı ve Avrupa haşmetinin tesirini silkeledi üzerinden. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayılıp bayılmak


AYRILMA


[isim]
  • Ayrılmak işi
[fizik]
  • Bir biçmeden geçen beyaz ışığın türlü renklerde görünmesi

Birleşik Kelimeler: ayrılma durumu