ÇİĞİNDİRİK harflerinden oluşan 32 kelime bulunuyor. ÇİĞİNDİRİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Çiğindirik kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
10 Harfli Kelimeler
ÇİĞİNDİRİK22
6 Harfli Kelimeler
ÇİRKİN9, İÇİRİK9, İKİNDİ8
5 Harfli Kelimeler
ÇİĞİN15, DİRİĞ14, İĞDİR14, İÇKİN8
4 Harfli Kelimeler
DİNÇ9, ÇİNİ7, İÇKİ7, İÇİN7, DİRİ6, DİNK6, DİNİ6, İNDİ6, İNİK4, İRİN4
3 Harfli Kelimeler
ÇİĞ13, ÇİR6, İNÇ6, DİN5, DİK5, İRİ3, İNİ3, İKİ3, KİR3, KİN3
2 Harfli Kelimeler
İĞ9, İÇ5, İN2, Kİ2
İN
[isim]
-
Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- in cin
- in cin top oynamak
- in cin yok
- in misin, cin misin
Kİ
(Kelime Kökeni: Farsça ki)
[bağlaç]
-
Anlam bakımından birbirleriyle ilgili cümleleri birbirine bağlayan bir söz
Birleşik Kelimeler: hâlbuki, vakta ki, kaldı ki
İRİ
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi
İNİ
[isim] [halk ağzında]
İKİ
[isim]
-
Birden sonra gelen sayının adı
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- iki ahbap çavuş
- iki arada bir derede (kalmak)
- iki arada kalmak
- iki arslan bir posta sığmaz
- iki at bir kazığa bağlanmaz
- iki ateş arasında kalmak
- iki ayağını bir pabuca sokmak
- iki baş bir kazanda kaynamaz
- iki baştan olmak
- iki cambaz bir ipte oynamaz
- iki cami arasında kalmış beynamaz
- iki çıplak bir hamama yakışır
- iki çift laf (veya lakırtı veya söz) etmek
- iki deliye bir uslu koymuşlar
- iki dinle bir söyle
- iki dirhem bir çekirdek
- iki el bir baş için
- iki eli (birinin) yakasında olmak
- iki eli (kızıl) kanda olsa
- iki eli böğründe kalmak
- iki elim yanıma gelecek
- iki eli şakaklarında düşünmek
- iki eli yanına gelmek
- iki emini bir yemin aralar
- iki gönül bir olunca samanlık seyran olur
- iki gözü iki çeşme
- iki gözü iki çeşme ağlamak
- iki gözüm kör olsun
- iki hırtı bir pırtı
- iki kaptan bir gemiyi batırır
- iki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış
- iki karpuzu bir koltuğa sığdırmak
- iki kat olmak
- iki kere iki dört eder
- iki kulak bir dil için
- iki lafı (veya sözü) bir araya getirememek
- iki lakırtı etmek
- iki lakırtıyı bir araya getirmek
- iki ölç, bir biç
- iki rahmetten (veya iyilikten) biri
- iki satır laf etmek (veya konuşmak)
- iki seksen uzanmak
- ikisi bir kapıya çıkmak
- ikisini bir kazana koysalar kaynamazlar
- iki söz bir pazar
- iki testi tokuşunca biri elbet kırılır
- iki tımar bir yem yerine geçer
- iki ucu boklu değnek
- iki ucunu bir araya getirememek
- iki yakası bir araya gelmemek
- iki yakasını bir araya getirememek
Birleşik Kelimeler: iki anlamlı, iki ayaklı, iki başlı, iki bir, ikibuçukluk, iki büklüm, iki canlı, iki cihan, iki cinslikli, iki çenekliler, iki çenetli, ikiçifte, iki dilli, iki düzlemli, iki eşeyli, iki evcikli, iki fazlı, iki geçeli, iki gözüm, iki kanatlılar, iki katlı, iki nokta, iki paralık, iki parmaklı, iki şekilli, ikitek, iki tek, ikitelli, iki terimli, iki yaşamlı, ikiyüzlü, iki yüzlü, ikide bir, ikide birde, beş iki, bir iki, üç iki, onikitelli, yetmiş iki millet
KİR
[isim]
[mecaz]
-
Utanılacak durum, leke, şaibe
Ata Sözleri ve Deyimler
- kir götürmek
- kir götürmek
- kiri kabarmak
- kir tutmak
Birleşik Kelimeler: kir pas, el kiri, etek kiri, yüz kiri
KİN
(Kelime Kökeni: Farsça kīn)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kin bağlamak
- kin beslemek (veya tutmak)
- kin duymak
- kin gütmek
Birleşik Kelimeler: deve kini
İNİK
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: inik deniz
İRİN
[isim]
-
Organizmanın herhangi bir yerinde iltihaplanma sonunda ölmüş hücre artıklarından ve bozulmuş akyuvarlardan oluşan, mikroplu veya mikropsuz, genellikle sarımtırak renkte koyuca sıvı, cerahat
DİN
(Kelime Kökeni: Arapça dīn)
[isim] [din bilgisi]
[din bilgisi]
[mecaz]
-
İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü, kült
Ata Sözleri ve Deyimler
- dinden imandan çıkmak
- dinden imandan olmak
- dini bir uğruna
- dini gibi bilmek
- dini imanı para
- dinime küfreden (veya söven veya dahleden) bari Müslüman olsa
- dinim hakkı için (veya aşkına)
- dinine yandığım
Birleşik Kelimeler: din adamı, din baronu, din birliği, din dışı, din erki, din felsefesi, dini bütün, gizli din, Hak dini
[isim] [fizik]
-
C.G.S. sisteminde 1 gramlık bir kütlenin hızını saniyede 1 santimetre artıran güç birimi: Bir nevton 105 din'e eşittir
[isim] [halk ağzında]
-
Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası
Birleşik Kelimeler: din doruğu
[isim] [halk ağzında]
DİK
[sıfat]
-
Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
[matematik]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: dik açı, dik açıklık, dik âlâsı, dikbaşlı, dik biçme, dikdörtgen, dik duruşlu, dikgen, dikkafalı, dikkuyruk, dik rüzgâr, dik silindir, dik üçgen, dik yamuk, başı dik
İÇ
[isim]
[sıfat]
[sıfat]
-
İnsanın manevi varlığıyla ilgili olan
İç dünyamız.
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- iç (veya içini) dökmek
- iç açmak
- iç bağlamak
- iç çekmek
- iç etmek
- iç geçirmek
- iç gıcıklamak
- içi açılmak
- içi alaylı, dışı kalaylı
- içi almamak
- içi bayılmak
- içi beni yakar, dışı eli (veya seni) yakar
- içi boşalmak
- içi bulanmak
- içi burkulmak
- içi cız etmek
- içi çekmek
- içi daralmak
- içi dayanmamak
- içi dışı bir (olmak)
- içi dışına çıkmak
- içi erimek
- içi ezilmek
- içi ezim ezim ezilmek
- içi geçmek
- içi gitmek
- içi götürmemek
- içi hop etmek
- içi ısınmak
- içi içine geçmek
- içi içine sığmamak
- içi içini yemek
- içi kabul etmemek
- içi kağşamak
- içi kalkmak (veya kabarmak)
- içi kan ağlamak
- içi kapanmak
- içi kararmak
- içi kazınmak (veya kıyılmak)
- içinde duymak
- içinde kaybolmak
- içinden bir şeyler kopmak
- içinden çıkmak
- içinden geçirmek
- içinden geçmek
- içinden gelmek
- içinden gülmek
- içinden kan gitmek
- içinden konuşmak
- içinden okumak
- içinden olmak
- içinden yanmak
- içinde yüzmek
- içine almak
- içine ateş atmak
- içine ateş düşmek
- içine atmak
- içine baygınlıklar çökmek
- içine çekilmek (veya kapanmak)
- içine çekmek
- içine daralma gelmek
- içine dert olmak
- içine doğmak
- içine dokunmak
- içine etmek (veya sıçmak)
- içine fenalık gelmek (veya basmak)
- içine hüzün çökmek
- içine işlemek
- içine kurt düşmek
- içine kuşku çökmek
- içine oturmak
- içine sinmek
- içine sokacağı gelmek
- içine su serpilmek
- içine tükürmek
- içini açmak
- içini bayıltmak (veya kıymak)
- içini boşaltmak
- içini burkmak
- içini çekmek
- içini çürütmek
- içini dondurmak
- içini ezmek
- içini ısıtmak
- içini karartmak
- içini kemirmek
- içini kurt yemek (veya kemirmek)
- içinin ateşi küllenmek
- içinin yağı erimek
- içini okumak
- içini parçalamak (veya parça parça etmek)
- içini sarmak
- içini sıkmak
- içini sızlatmak
- içini yakmak
- içini yemek
- içi paralanmak (veya parçalanmak)
- içi rahat etmek
- içi sıkılmak
- içi sızlamak
- içi sürmek
- içi titremek
- içi vık vık (veya fık fık veya pır pır) etmek
- içi yağ bağlamak
- içi yanmak
- iç tutmak
Birleşik Kelimeler: iç acısı, iç ağ, iç ağa, iç asalak, iç bakla, iç barış, iç başkalaşım, iç bellek, iç borç, iç borçlanma, iç bölge, iç bulantısı, iç burukluğu, içbükey, iç cep, iç cümle, iç çamaşırı, iç çokgen, iç denetçi, iç denetim, içdenetir, iç denge, iç deniz, iç deri, iç donu, iç dünya, iç ek, iç etek, iç evlilik, iç gezegen, iç göbek, iç göç, içgöreç, içgörü, iç görüm, içgösterir, içgüdü, iç güveyi, iç güveyisi, iç harp, iç hastalıkları, iç hat, iç ısı, iç ısıtıcı, iç içe, iç işleri, iç itim, iç itmek, iç kafiye, iç kapak, iç kavuz, iç kulak, iç kuyu, iç lastik, iç merkez, iç mimar, iç mimari, iç odun, iç oğlanı, iç pazar, iç pilav, iç plazma, iç politika, iç saha, iç salgı, iç savaş, iç ses, iç spiker, iç su, iç sürme, içtepi, iç ters açı, iç turizm, iç tümce, iç türeme, iç tüzük, iç uyak, içyağı, iç yarıçap, içyüz, iç yüz, iç zar, içe bakış, içe dönük, içe kapanık, içe yöneliklik, içi boş, içi çıfıt çarşısı, içi dar, içi fesat, içi geniş, içi tez, için için, içler acısı, sağ iç, sol iç, avuç içi, badem içi, bakla içi, ceviz içi, çevrim içi, ders içi, fındık içi, fıstık içi, hafta içi, hizmet içi eğitim, kavuniçi, meslek içi eğitim, meyve içi, rahim içi araç, yurt içi
DİRİ
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: diri diri, diri örtü
DİNK
[isim] [halk ağzında]
-
Pirinci kabuğundan ayırmak veya bulgur dövmek için kullanılan dibek
DİNÎ
(Kelime Kökeni: Arapça dīnī)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: dinî bayram