ÇİZİLEBİLME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇİZİLEBİLME harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇİZİLEBİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çizilebilme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çizilebilme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BEZM10, ÇİZİ10, BEZE9, İZBE9, EMEÇ8, EZME8, İÇME8, İÇİM8, MEZE8, ÇİLE7, EZEL7, ELÇİ7, İÇLİ7, İÇEL7, İLİÇ7, İLÇE7, LEÇE7, ZİLE7, BİLİ6, BİLE6, BELİ6, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, LİME5, ELLİ4, İLLİ4, İLLE4


ELLİ


[isim]
  • Kırk dokuzdan sonra gelen sayının adı
[sıfat]
  • Beş kere on, kırk dokuzdan bir artık

Birleşik Kelimeler: ellibir, elli binlik

[sıfat]
  • Eli olan

    Bu kocaman elli, muhteşem babadan bile korkmuyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: açık elli, ağırelli, it elli, kadife elli


İLLÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿillī)


[sıfat] [eskimiş] [felsefe]
  • Nedensel

İLLE


[zarf] [halk ağzında]
  • İlla

Birleşik Kelimeler: ille velakin


EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


İLMÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilmī)


[sıfat]
  • Bilimsel

    Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç


İLME


[isim]
  • İlmek işi

İLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm)


[isim]
  • Bilim

    İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir - Yunus Emre

[mecaz]
  • Ayrıntı, özellik, nitelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilminden anlamak
  • ilmini almak

Birleşik Kelimeler: ilim adamı, ilmiahlak, ilmihâl, manevi ilim, ledün ilmi, müspet ilimler


LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)


[isim] [eskimiş]
  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime


BİLİ


[isim]
  • Bilgi

BİLE


[bağlaç]
  • Da, de, dahi

    Dayak yemedim, azar bile işitmedim. - Ayla Kutlu

[zarf] [eskimiş]
  • Birlikte

    Yarın olsun, hayır bile gelsin. - Orhan Kemal

[zarf]
  • Üstelik

    Türkü çağırmak şöyle dursun, konuşamıyorduk bile. - Azra Erhat


BELİ (Kelime Kökeni: Farsça belī)


[edat] [eskimiş]
  • Evet

ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)


[isim]
  • Zahmet, sıkıntı

    Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi

[din bilgisi]
  • Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çile çekmek
  • çile çıkarmak (veya doldurmak)
  • çileden çıkarmak
  • çileden çıkmak
  • çilesi dolmak
  • çileye girmek

Birleşik Kelimeler: çilehane

[isim]
  • İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti

EZEL (Kelime Kökeni: Arapça ezel)


[isim]
  • Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik

    Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım / Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım - Mehmet Akif Ersoy

Birleşik Kelimeler: ezel ebet