ÇİVİLEME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇİVİLEME harflerini içeren 4 harfli 22 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇİVİLEME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çivileme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çivileme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇİVİ13, EVİÇ13, İVME11, EVLİ10, VELİ10, EMEÇ8, İÇME8, İÇİM8, ÇİLE7, ELÇİ7, İÇLİ7, İÇEL7, İLİÇ7, İLÇE7, LEÇE7, EMEL5, ELİM5, ELEM5, İLMİ5, İLME5, İLİM5, LİME5


EMEL (Kelime Kökeni: Arapça emel)


[isim]
  • Gerçekleştirilmesi zamana bağlı istek

    Bu emele vasıl olmak için bütün gayretimi sarf edeceğim, elimden geleni yapacağım. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emel beslemek
  • emeline alet etmek


ELİM (Kelime Kökeni: Arapça elīm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Acıklı

    Geçirmiş olduğum elim sergüzeştin ve sefaletin nihayete ermiş olduğu bir gündü. - Yahya Kemal Beyatlı


ELEM (Kelime Kökeni: Arapça elem)


[isim]
  • Acı, üzüntü, dert, keder

    Bu derdi huy edinenler elem çekmez. - Necip Fazıl Kısakürek


İLMÎ (Kelime Kökeni: Arapça ʿilmī)


[sıfat]
  • Bilimsel

    Tarihin karmakarışık olayları ilmî metotlarla incelenebilir mi? - Cemil Meriç


İLME


[isim]
  • İlmek işi

İLİM (Kelime Kökeni: Arapça ʿilm)


[isim]
  • Bilim

    İlim ilim bilmektir / İlim kendin bilmektir - Yunus Emre

[mecaz]
  • Ayrıntı, özellik, nitelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilminden anlamak
  • ilmini almak

Birleşik Kelimeler: ilim adamı, ilmiahlak, ilmihâl, manevi ilim, ledün ilmi, müspet ilimler


LİME (Kelime Kökeni: Farsça līme)


[isim] [eskimiş]
  • Parça

Birleşik Kelimeler: lime lime


ÇİLE (Kelime Kökeni: Farsça çille)


[isim]
  • Zahmet, sıkıntı

    Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu. - Asaf Halet Çelebi

[din bilgisi]
  • Dervişlerin kırk gün süre ile kendilerine uyguladıkları zahmetli ve perhizli dönem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çile çekmek
  • çile çıkarmak (veya doldurmak)
  • çileden çıkarmak
  • çileden çıkmak
  • çilesi dolmak
  • çileye girmek

Birleşik Kelimeler: çilehane

[isim]
  • İpek, yün, pamuk vb. her türlü iplik demeti

ELÇİ


[isim]
  • Bir devleti başka bir devlet katında temsil eden kimse, sefir
[din bilgisi]
  • Peygamber

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elçiye zeval olmaz

Birleşik Kelimeler: büyükelçi, orta elçi


İÇLİ


[sıfat]
  • İçi dolu (taneli sebze veya kuru yemiş)
[mecaz]
  • Kolay duygulanıp incinen, duygulu, hisli

    Annem evlatlarının bu kayıtsızlığına karşı içli bir hâlde günden güne fazla üzülüyor ve bitiyordu. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • Duygulandıran, etkili

    Denize uzanan demir iskelenin ucuna gidip içli şiirler okurduk birbirimize. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: içli dışlı, içli köfte


İLİÇ


[isim]
  • Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

İLÇE


[isim]
  • Yönetim bakımından yurt bölümlemesinde ilden sonra gelen bölüm, kaymakamlık, kaza

    Ankara'nın bir ilçesinde bir yazıhane açtığını duydum sonradan. - Çetin Altan

Birleşik Kelimeler: ilçebay


LEÇE


[isim] [halk ağzında]
  • Taşlı tarla

EMEÇ


[isim] [bitki bilimi]
  • Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı

İÇME


[isim]
  • İçmek işi

    Lokantaya bir iki kadeh rakı içmeye giderdi. - Abdülhak Şinasi Hisar

Birleşik Kelimeler: içme suyu, yeme içme