ÇİMENTOLAMAK harflerini içeren 5 harfli 186 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇİMENTOLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇİMME10,
ÇOMAK10,
KOÇMA10, AÇMAK9,
ALMAÇ9,
ÇİMEK9,
ÇİMEN9,
ÇİNKO9,
ÇİTME9,
ÇOKAL9,
ÇOLAK9,
ÇAMAT9,
ÇAKMA9,
ÇALMA9,
ÇATMA9,
ÇELİM9,
ÇEKİM9,
ELÇİM9,
İMLEÇ9,
İÇLEM9,
İÇMEK9,
KOÇAN9,
KAÇMA9,
MİÇEL9,
MAÇKA9,
TOKAÇ9,
ALNAÇ8,
ALÇAK8,
ÇİLEK8,
ÇİTEN8,
ÇANAK8,
ÇANTA8,
ÇATAK8,
ÇATAL8,
ÇAKAL8,
ÇALAK8,
ÇETİN8,
ÇELİK8,
ETÇİK8,
ETÇİL8,
İNTAÇ8,
İÇTEN8,
İLENÇ8,
KAÇTA8,
KALÇA8,
LAÇKA8,
LAÇİN8,
NALÇA8,
TEKÇİ8,
AMMAN7, İTMAM7,
İMAME7,
KONMA7,
LİMON7,
LOKMA7,
MOTEL7,
MONTE7,
MONAT7,
MAMAK7,
MANTO7,
MAKAM7,
MELON7,
MEMAT7,
MATEM7,
NOTAM7,
OTAMA7,
ONMAK7,
ONAMA7,
OMLET7,
OLMAK7,
TOMAK7,
TAMİM7,
TAMAM7,
ANMAK6,
ANLAM6,
ANİME6,
ANEMİ6,
ATMAK6,
ALMAN6,
ALMAK6,
AMELİ6,
AKEMİ6,
AKMAN6,
AKONT6,
EMLAK6,
EMLİK6,
EMTİA6,
İNMEK6,
İTMEK6,
İMALE6,
İMKAN6,
İLMEK6,
İMLEK6,
İKAME6,
İKMAL6,
KOLİT6,
KOLAN6,
KOTAN6,
KLİMA6,
KOALA6,
KANTO6,
KAMET6,
KAMİL6,
KANMA6,
KATMA6,
KAMAN6,
KALEM6,
KALMA6,
KAİME6,
KETON6,
KEMAL6,
KEMAN6,
KELAM6,
LİMAN6,
LENTO6,
MİLAT6,
METİN6,
METİL6,
METAN6,
METAL6,
MANAT6,
MALİK6,
MALEN6,
MANTİ6,
MANİA6,
MALAK6,
MAKTA6,
MAKET6,
MAKAT6,
MAİLE6,
MEKAN6,
MELİK6,
MATLA6,
NEMLİ6,
NİMET6,
NOKTA6,
OTLAK6,
OKTAN6,
OLEİN6,
OLEİK6,
TONLA6,
TONİK6,
TAMİK6,
TALİM6,
TAKMA6,
TAKİM6,
TEMİN6,
ANLAK5,
ANKET5,
ANTİK5,
ALKAN5,
ALENİ5,
AKLEN5,
AKLAN5,
AKAİT5,
ATİNA5,
ETKİN5,
ETLİK5,
ETNİK5,
İNTAK5,
KİTLE5,
KANAL5,
KANAT5,
KATİL5,
KALAN5,
KETAL5,
LİNET5,
LİKEN5,
LAKİN5,
LANET5,
LATİN5,
NİKEL5,
NİTEL5,
NAKLİ5,
NAKİT5,
NAKİL5,
TİKEL5,
TALİK5,
TALAN5,
TALAK5,
TAKLA5,
TELİN5,
TEALİ5,
TEKLİ5,
TEKİN5,
TEKİL5
ANLAK
[isim] [ruh bilimi]
ANKET
(Kelime Kökeni: Fransızca enquête)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
ANTİK
(Kelime Kökeni: Fransızca antique)
[sıfat] [tarih]
-
İlk Çağdaki uygarlıklarla, özellikle eski Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan, antika
Birleşik Kelimeler: Antik Çağ
ALKAN
(Kelime Kökeni: Fransızca alcane)
[isim] [kimya]
-
Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin
ALENİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: aleni tadat
AKLEN
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)
[zarf] [eskimiş]
-
Akıl gereğince, akıl yönünden
AKLAN
[isim] [coğrafya]
-
Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile
Karadeniz aklanı.
AKAİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)
[isim] [din bilgisi]
-
Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü
AT
[isim]
-
Atgillerden, binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan, beygir, düldül
Ata Sözleri ve Deyimler
- ata arpa yiğide pilav
- ata binen nalını, mıhını arar
- ata binersen Allah'ı, attan inersen atı unutma
- ata da soy gerek, ite de
- at, adımına göre değil adamına göre yürür
- ata dost gibi bakmalı, düşman gibi binmeli
- ata et, ite ot vermek
- ata eyer gerek, eyere er gerek
- at at oluncaya kadar sahibi mat olur
- at beslenirken kız istenirken
- at binenin, kılıç kuşananın
- at binicisine göre kişner
- at bulunur meydan bulunmaz, meydan bulunur at bulunmaz
- at çalındıktan sonra ahırın kapısını kapamak
- at gibi
- atı alan Üsküdar'ı geçti
- atı atasıyla, katırı anasıyla
- atım tepmez, itim kapmaz deme
- atına bakan ardına bakmaz
- atın bahtsızı arabaya düşer
- atın dorusu, yiğidin delisi
- atını sağlam kazığa bağlamak
- atın ölümü arpadan olsun
- atın ürkeği, yiğidin korkağı
- atın varken yol tanı, ağan varken el tanı
- at ile avrat yiğidin bahtına
- at izi it izine karışmak
- at koşturacak kadar
- at koşturmak
- atla arpayı dövüştürmek (veya dalaştırmak)
- atla deve değil
- atlarını itlerini nallamak
- atlar nallanırken kurbağalar ayak uzatmaz
- atlar tepişir, arada eşekler ezilir
- at nalı kadar
- at olur, meydan olmaz (veya bulunmaz), meydan olur (veya bulunur), at olmaz (veya bulunmaz)
- at oynatmak
- at ölür, itlere bayram olur
- at ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır
- at pazarında eşek osurtmuyoruz!
- atta, avratta uğur vardır
- attan düşene yorgan döşek, eşekten düşene kazma kürek
- attan inip eşeğe binmek
- at var, meydan yok
- at yedi günde, it yediği günde
- at yiğidin yoldaşıdır
Birleşik Kelimeler: at arabası, at bakıcısı, atbalığı, atbaşı, at cambazı, at donu, at gözlüğü, at gözlüklü, at hırsızı, at kestanesi, atkuyruğu, at meydanı, at sineği, banko at, çıplak at, binek atı, denizatı, Flaman atı, koşu atı, koşum atı, yarış atı
[kimya]
-
Astatin elementinin simgesi
ETKİN
[sıfat]
-
Hareketli, işleyen, çalışan, faal, aktif, dinamik
[felsefe]
-
Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı
[kimya]
-
Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom)
Birleşik Kelimeler: etkin okul, etkin öğretim, aşırı etkin, ışın etkin
ETLİK
[isim] [halk ağzında]
-
Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
ETNİK
(Kelime Kökeni: Fransızca ethnique)
[sıfat] [toplum bilimi]
-
Kavimle ilgili, budunsal, kavmî
İNTAK
(Kelime Kökeni: Arapça inṭāḳ)
[isim] [eskimiş]
[edebiyat]
-
Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme
Birleşik Kelimeler: teşhis ve intak
KİTLE
(Kelime Kökeni: Arapça kutle)
[isim]
[tıp]
Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle
KANAL
(Kelime Kökeni: Fransızca canal)
[isim]
-
Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu
Süveyş Kanalı.
Panama Kanalı.
[anatomi]
-
İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
-
İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz
Mozambik Kanalı.
Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları