ÇEMİŞLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇEMİŞLİK harflerini içeren 5 harfli 32 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇEMİŞLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇEMİŞ12, ÇİŞİK11, ÇEKİŞ11, ÇİMEK9, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, İŞLEM9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, MİÇEL9, ŞİLEM9, ÇİLEK8, ÇELİK8, EŞLİK8, İŞKİL8, İŞLEK8, İŞLİK8, İÇLİK8, KLİŞE8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, EMLİK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, MELİK6, EKİLİ5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


EMLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Emme döneminde olan çocuk

    Koç yiğidin yanında olur yazısı / Ananın babanın emlik kuzusu - Halk türküsü


İMLİK


[isim]
  • Kitap sayfaları arasına konulan ve okunan yeri belirlemekte kullanılan ince, uzun karton parçası

İLMİK


[isim]
  • İlmek (I)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilmik atmak


İLMEK


[isim]
  • Çözülmesi kolay düğüm, eğreti düğüm, ilmik

    Kazak ördüm ağladım / İlmek ilmek bağladım - Halk türküsü

[-i]
  • Hafif bir düğüm yaparak bağlamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iler tutar yeri olmamak (veya kalmamak)

[-e] [halk ağzında]
  • Değmek, dokunmak

İMLEK


[isim]
  • Bir kurum veya kuruluşun kendine seçtiği, bazı ticaret eşyası üzerine konulan, o eşyayı üreten veya satanı tanıtan resim, harf vb. özel işaret, logo

İKLİM (Kelime Kökeni: Arapça iḳlīm)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava

    İklim ile toprağın bereketi ve insanın faaliyeti arasında yakın bir münasebet vardır. - Cemil Meriç

[eskimiş]
  • Ülke, diyar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: iklim bilimi, ekvatoral iklim, karasal iklim, tropikal iklim, Akdeniz iklimi, çöl iklimi, dağ iklimi, deniz iklimi, kara iklimi, kutup iklimi, muson iklimi, okyanus iklimi, step iklimi, tundra iklimi


KİLİM (Kelime Kökeni: Farsça gilīm)


[isim]
  • Döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın, kıl veya yün dokuma

    Dikmen Yıldızı'nın gözleri yerdeki kırmızı sarı çubuklu kilime takıldı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kız kilimi, yol kilimi


MELİK (Kelime Kökeni: Arapça melik)


[isim] [eskimiş]
  • Padişah, hükümdar, hakan

ÇİLEK


[isim] [bitki bilimi]
  • Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki

Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği


ÇELİK


[isim]
  • Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat

    Süngülerini, çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar. - Ruşen Eşref Ünaydın

[sıfat]
  • Bu alaşımdan yapılmış

    Karşı tarafa uzanan bir çelik köprü hayal ediyordu suyun üzerinde. - Ayşe Kulin

[sıfat]
  • Zayıf fakat güçlü (vücut)

    Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çeliğe su vermek

Birleşik Kelimeler: çelik başlık, çelik çember, çelik halat, çelikhane, çelik kalemi, çelik kapı, çelik kasa, çelik macunu, çelik metre, çelik pamuğu, çelik yakalı, çelik yelek, hasır çelik, nervürlü çelik, paslanmaz çelik

[isim]
  • Kısa kesilmiş dal
[denizcilik]
  • Gemilerde, üzerine halat veya ip geçirip tutturmaya yarayan, ağaç veya metalden yapılmış kısa değnek

Birleşik Kelimeler: çelik çomak


EŞLİK


[isim]
  • Eş olma durumu
[müzik]
  • Belirli bir modeli ile armoni oluşturan ve bir veya birkaç partiye bölüştürülen sesler bütünü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eşlik etmek


İŞKİL (Kelime Kökeni: Arapça işkāl'den)


[isim]
  • Kuruntu

İŞLEK


[sıfat]
  • Çok işleyen, canlı, hareketli

    İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: işlek ek


İŞLİK


[isim]
  • Atölye

    İşliğin karanlık köşelerinde babasının yüzlerce hayali vardı. - Reşat Enis

[halk ağzında]
  • Gömlek

    Tulumbaya yaklaştı, işliğinin yakasını açtı, kollarını sıvadı. - Samim Kocagöz