ÇEKİÇLEYEBİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ÇEKİÇLEYEBİLMEK harflerini içeren 7 harfli 42 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇEKİÇLEYEBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇİLME13, ÇİÇEKLİ13, ÇİLEKÇİ13, ÇİYLEME13, ÇEKİKÇE13, BİLYELİ11, ÇİLEMEK11, ÇEKİMLİ11, ÇEKMELİ11, ÇEKİLME11, ÇELİMLİ11, EKMEKÇİ11, ELBEYLİ11, İÇİLMEK11, BİLEMEK10, BELLEME10, BEKLEME10, BELEMEK10, ÇİLEKLİ10, ÇELİKLİ10, EBELEME10, EYLEMLİ10, EYLEMEK10, ELÇİLİK10, ELÇEKLİ10, KEÇİLİK10, LEÇELİK10, MEYİLLİ10, YEMEKLİ10, YELLEME10, BELKİLİ9, BEKİLLİ9, KELEBEK9, EKİLMEK8, EKLEMLİ8, EKLEMEK8, ELLEMEK8, İKİLEME8, KİLLEME8, KEKLEME8, KEMİKLİ8, ELEKLİK7


ELEKLİK


[isim]
  • Keçi kılından veya at yelesinden yapılmış iplikle dokunan ve sanayide bazı sıvıları süzmekte kullanılan özel dokuma türü

EKİLMEK


[nesnesiz]
  • Ekme işi yapılmak

    Tarlaya mısır ekildi.


EKLEMLİ


[sıfat]
  • Eklemi olan

EKLEMEK


[-i]
  • Bir şeyi ekle tamamlamak, ulamak, ilave etmek

    Bahçeye doğru bir çıkma mutfak yaptırmış, bu koca balkonu eklemiştir. - Tarık Buğra

[-e] [-i]
  • Bir şeyi ek olarak kullanmak

    Bu kumaşı örtüye eklemeli.


ELLEMEK


[-i]
  • Elle dokunmak

    Görüyorsunuz, ben hiçbirini ellemiyor, hiçbirini açmıyorum. - Yusuf Ziya Ortaç


İKİLEME


[isim]
  • İkilemek işi
[dil bilgisi]
  • Anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin tekrarlanması, anlamları birbirine yakın, karşıt olan veya sesleri birbirini andıran kelimelerin yan yana kullanılması: Yavaş yavaş, irili ufaklı, aşağı yukarı gibi

KİLLEME


[isim]
  • Killemek işi

KEKLEME


[isim]
  • Keklemek işi

KEMİKLİ


[sıfat]
  • Kemiği olan

    Zaten uzun boylu, iri kemikli olan Meryem, her geçen gün biraz daha kilo alıp irileşirken Musa yanlış programda yıkanmış el örgüsü kazak gibi çekivermişti. - Elif Şafak

[mecaz]
  • Çok zayıf, sıska

    Kuru, kemikli yüzü solgun, duruşu ciddi, kara gözleri kindardı. - Kerim Korcan

Birleşik Kelimeler: kemikli balıklar


BELKİLİ


[sıfat]
  • Olasılı, muhtemel
[felsefe]
  • Doğru olabileceği gibi yanlış da olabilen, belli ve kesin olmayan, olasılı, ihtimalî

BEKİLLİ


[isim]
  • Denizli iline bağlı ilçelerden biri

KELEBEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Pul kanatlılardan, vücudu, kanatları ince pullarla ve türlü renklerle örtülü, dört kanatlı, çok sayıda türleri olan böceklere verilen genel ad

    Kelebek gibi uçmada ruhumuz / Barış dolu bu yıldız bahçesinde - Ahmet Muhip Dranas

[sıfat]
  • Biçim olarak bu böceklere benzeyen

    Kaymakam Bey jaketataylı, kelebek kravatlıdır. - Tarık Buğra

[hayvan bilimi]
  • Geviş getiren hayvanların karaciğerlerinde yerleşip en çok öd yollarını tıkayan bir cins asalak hayvan
[teknik]
  • Vida, somun vb. nesnelerde kolayca çevrilmeye yarayan bölüm

Birleşik Kelimeler: kelebek camı, kelebek çiçeği, kelebek gözlük, kelebek otu, akkelebek, kuyruklu kelebek, bal kelebeği, ipek böceği kelebeği


BİLEMEK


[-i]
  • Kesici aletlerin ağzını çark, zımpara, eğe, bileği taşı vb.nde keskinleştirmek, keskin duruma getirmek, kılağılamak, zağlamak
[mecaz]
  • Güçlendirmek, etkisini artırmak

BELLEME


[isim]
  • Bellemek işi
[isim] [halk ağzında]
  • At vb. hayvanların sırtına, eyerin altına konulan keçe, meşin veya kalın kumaş parçası, yapık, yuna

BEKLEME


[isim]
  • Beklemek işi

    Gelince beklememi sıkı sıkı tembih etmişler. - Fikret Otyam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beklemeye almak

Birleşik Kelimeler: bekleme odası, bekleme salonu, bekleme süresi, bekleme yeri