ÇAŞITLAMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇAŞITLAMAK harflerini içeren 6 harfli 39 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAŞITLAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

TAŞÇIL13, AŞILMA11, ATIŞMA11, AÇILMA11, ALTMIŞ11, ALIŞMA11, AMAÇLI11, AKIŞMA11, ALAŞIM11, ÇAMLIK11, KAŞIMA11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, ŞAKIMA11, TAŞIMA11, ALIKÇA10, ALAÇIK10, ALAÇAM10, ÇALMAK10, ÇATMAK10, MAŞALA10, ŞAMATA10, TAŞMAK10, TAŞLIK10, ÇATLAK9, ATILMA8, AMALIK8, AKITMA8, IKLAMA8, KAMALI8, MATLIK8, TIKAMA8, TAMLIK8, TALKIM8, ATLAMA7, ATAMAK7, ATALIK7, AKLAMA7


ATLAMA


[isim]
  • Atlamak işi

    Acemiliğimi görünce beni atlamaya, oynatmaya kalktılar. - Reşat Nuri Güntekin

[spor]
  • Bu biçimde en uzağa atlamak veya en yükseği aşmak amacıyla yarışılan atletizm dalı

Birleşik Kelimeler: atlama beygiri, atlama çizgisi, atlama tahtası, atlama taşı, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, yüksek atlama, kaplan atlaması


ATAMAK


[-e] [-i]
  • Birini bir göreve getirmek, tayin etmek

Birleşik Kelimeler: açıktan atamak, asaleten atamak, vekâleten atamak


ATALIK


[isim]
  • Ataya yakışır davranış, babalık

AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ATILMA


[isim]
  • Atılmak işi

    Vezin ve kafiyenin atılması, lirizmden yüz çevirme, imge kullanılmaması, şiirde yenilik sayılıyordu. - Selâhattin Hilav


ÂMÂLIK


[isim]
  • Görme engellilik

AKITMA


[isim]
  • Akıtmak işi, isale

    Oğlunun o eciş bücüş burnunun dikine gitmeye başladığı günlerde, tüm ilgisini ve sevgisini büyük kızına akıtmaya başlamıştı. - Elif Şafak

[halk ağzında]
  • Enli bilezik

IKLAMA


[isim]
  • Iklamak işi

KAMALI


[sıfat]
  • Kaması olan

    Kamalı top.


MATLIK


[isim]
  • Mat olma durumu

TIKAMA


[isim]
  • Tıkamak işi

    Tırmanıp gedikten girer girmez toprak dolu çuvallarla burayı tıkamaya çalışan insanlarla yüz yüze geldi. - İhsan Oktay Anar


TAMLIK


[isim]
  • Eksik olmama durumu, bütün

TALKIM


[isim] [bitki bilimi]
  • Ana sapın bir çiçekle sonuçlandığı, büyümeyi yan sapların sürdürdüğü bir tür uzama biçimi

ÇATLAK


[sıfat]
  • Çatlamış olan

    Çatlak bardak.

[mecaz]
  • Deli

    Çatlaksam çatlağım. Çatlak olmasam bunca adama, gözün görmediğini göstermeye kalkar mıydım? - Oktay Rifat

[isim]
  • Herhangi bir yerde uzunluğuna olan açıklık

    Bu testinin çatlağı hiçbir sızıntı göstermemişti. - Aka Gündüz

[isim]
  • Ara, aralık

    İki denizci kara bulutlar çatlağından güneş ışığının güldüğünü sandılar. - Halikarnas Balıkçısı

[isim] [mecaz]
  • Değişimin başlangıcı

    Yaşantımda çatlaklar oluşmaya başlamıştı. - Emine Işınsu

[isim] [jeoloji]
  • Yer altındaki taş kütlelerinin basınç ve gerilim dolayısıyla yer değiştirmeden çatlayıp yarılması, diyaklaz

    Esmer toprağın yüzünü saran çatlaklar sanki yerin dibine kadar iniyordu. - Tarık Buğra

[isim] [tıp]
  • Deri, mukoza, kemik veya herhangi bir organ üzerinde uzunluğuna olan açıklık, yarık, fissür

Birleşik Kelimeler: çatlak ses, çatlak zurna, kafası çatlak, kasık çatlağı


ALIKÇA


[sıfat]
  • Alık benzeri

    Yüzünde hayli alıkça denebilecek bön bir mutluluk ifadesi vardı. - Murathan Mungan

[zarf]
  • (alı'kça) Alık olana yaraşır bir biçimde

    O andaki hayretimi hatırladıkça / Rejisöre bakakaldım öyle alıkça. - Enis Behiç Koryürek