ÇATIRDAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇATIRDAMA harflerini içeren 5 harfli 24 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇATIRDAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çatırdama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çatırdama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇIDAM12, ARDIÇ11, ÇADIR11, DATÇA10, DARAÇ10, ARTÇI9, ADAMI9, ÇAMAT9, ÇATMA9, TADIM9, ADAMA8, DRAMA8, DAMAT8, DAMAR8, MAADA8, MARDA8, ARTIM7, IRAMA7, MARTI7, TIMAR7, TARIM7, ARTMA6, ARAMA6, ATAMA6


ARTMA


[isim]
  • Artmak işi

    Tiyatrolar sayıca arttı, bunun sonucu seyirci sayısında da artma oldu. - Metin And


ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ATAMA


[isim]
  • Atamak işi, tayin, nasıp

    Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: açıktan atama, asaleten atama, vekâleten atama


ARTIM


[isim] [halk ağzında]
  • Artış

IRAMA


[isim]
  • Iramak işi

MARTI (Kelime Kökeni: İtalyanca martin)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Martıgillerden, çoğu beyaz renkte, eti yenmez, yüzücü, perde ayaklı deniz kuşlarının ortak adı (Larus)

    Martıların ve askerlerin oranın en sadık nöbetçileri olduğunu her geçişimde gördüm. - Asaf Halet Çelebi

Birleşik Kelimeler: küçük martı


TIMAR (Kelime Kökeni: Farsça tīmār)


[isim]
  • Binek hayvanlarının kıllarını, derisini temizleme

    Tımar tam bir saat sürüyor, yarım saat hayvanın bir tarafı, yarım saat öbür yanı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tımar etmek

Birleşik Kelimeler: tımarhane, deve tımarı

[isim] [tarih]
  • Anadolu Selçukluları ve Osmanlılarda, belirli görev ve hizmet karşılığında kişilere verilen, yıllık geliri 3.000-20.000 akçe olan toprak

TARIM


[isim]
  • Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür

Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım


ADAMA


[isim]
  • Adamak işi

    Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak


DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim]
  • Dram

DAMAT (Kelime Kökeni: Farsça dāmād)


[isim]
  • Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
[eskimiş]
  • Padişah soyundan kız almış olan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damat girmek


DAMAR


[isim] [anatomi]
  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Soy, yaradılış
[mecaz]
  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]
  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
[hayvan bilimi]
  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar


MAADA (Kelime Kökeni: Arapça māʿadā)


[zarf] [eskimiş]
  • -den başka, gayrı

    Karakol Cemiyeti'nin de İstanbul'dan maada, Bursa havalisinde de faaliyette bulunduğu anlaşıldı. - Atatürk


MARDA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Iskarta mal

ARTÇI


[isim]
  • Geçmiş bir sanat veya edebiyat çığırını sürdüren sanatçı veya hareket
[askerlik]
  • Yürüyüş durumunda bulunan bir askerî birliğin güvenliğini sağlamak için arkadan gelmek üzere bırakılan kıta, dümdar, öncü karşıtı
[sıfat]
  • Arkadan gelen, sonra olan, öncü karşıtı

Birleşik Kelimeler: artçı deprem, artçı sarsıntı, artçı şok