ÇATALLAŞABİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇATALLAŞABİLMEK harflerini içeren 5 harfli 167 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇATALLAŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAMAŞ12, ÇEMİŞ12, BİÇEM11, BİÇME11, ÇEŞİT11, ÇEKİŞ11, AKBAŞ10, BİŞEK10, BAKAÇ10, BEŞLİ10, BEŞİK10, BEKÇİ10, BAŞTA10, BAŞKA10, BAŞAT10, BAŞAK10, ŞAİBE10, AŞAMA9, AŞMAK9, AÇMAK9, ALMAÇ9, ALMAŞ9, AKŞAM9, ÇİMEK9, ÇİTME9, ÇAMAT9, ÇAKMA9, ÇALMA9, ÇATMA9, ÇELİM9, ÇEKİM9, ELÇİM9, İŞLEM9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, KAÇMA9, MİÇEL9, MAÇKA9, ŞİMAL9, ŞİLEM9, ŞETİM9, ŞAMİL9, TAŞMA9, ATAŞE8, ALÇAK8, AKTAŞ8, BİTME8, BİLME8, BAKMA8, BAKAM8, BETİM8, BATMA8, ÇİLEK8, ÇATAK8, ÇATAL8, ÇAKAL8, ÇALAK8, ÇELİK8, EŞKAL8, EŞLİK8, ETÇİK8, ETÇİL8, İŞLEK8, İŞKAL8, İMBAT8, KLİŞE8, KAÇTA8, KALÇA8, LAMBA8, LAÇKA8, MABET8, MABAT8, ŞİLTE8, ŞEKLİ8, ŞEKİL8, ŞALAK8, TAŞAK8, TALAŞ8, TELAŞ8, TEKÇİ8, ABLAK7, AKABE7, BİTEK7, BİLET7, BİLEK7, BALTA7, BALET7, BALAT7, BAKLA7, BELLİ7, BELKİ7, BELİT7, BELİK7, BETİK7, BATİK7, BATAK7, İBATE7, İKBAL7, KABİL7, KALBİ7, TABAK7, TABLA7, TEBAA7, ATMAK6, ATAMA6, ALMAK6, ALLEM6, AMELİ6, AKEMİ6, EMLAK6, EMLİK6, EMTİA6, İTMEK6, İMALE6, İLMEK6, İMLEK6, İKAME6, İKMAL6, KLİMA6, KAMET6, KAMİL6, KATMA6, KALEM6, KALMA6, KAİME6, KEMAL6, KELAM6, LAMEL6, MİLEL6, MİLAT6, METİL6, METAL6, MALİK6, MALAK6, MAKTA6, MAKET6, MAKAT6, MAİLE6, MELAL6, MELİK6, MATLA6, TAMİK6, TALİM6, TAKMA6, TAKİM6, ALKİL5, AKALA5, AKAİT5, ALAKA5, ETLİK5, ELLİK5, İLKEL5, İLLET5, KİTLE5, KATİL5, KETAL5, KELLİ5, TİKEL5, TALİL5, TALİK5, TALAK5, TAKLA5, TELLİ5, TEALİ5, TEKLİ5, TEKİL5


ALKİL (Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)


[isim] [kimya]
  • Alkol kökü

AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


ETLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan

ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


İLLET (Kelime Kökeni: Arapça ʿillet)


[isim]
  • Hastalık

    Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Hastalık derecesine varan alışkanlık

    Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Bozukluk

    Bu radyonun bir illeti var.

[sıfat] [teklifsiz konuşmada]
  • Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse)
[eskimiş] [felsefe]
  • Sebep

Ata Sözleri ve Deyimler

  • illet etmek
  • illet olmak

Birleşik Kelimeler: köstebek illeti


KİTLE (Kelime Kökeni: Arapça kutle)


[isim]
  • Bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle

    Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum. - Halide Edip Adıvar

[tıp]
  • Kist

Birleşik Kelimeler: kitle haberleşmesi, kitle iletişimi, kitle turizmi, hedef kitle


KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)


[isim]
  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]
  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]
  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam


KETAL


[isim]
  • Çirişli bir tür parlak bez

KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


TİKEL


[sıfat]
  • Kısmi
[felsefe]
  • Bir türün bütün bireylerine değil de bir veya birkaç bireyine ilişkin olan, cüzi, tümel karşıtı

Birleşik Kelimeler: tikel önerme


TALİL (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīl)


[isim] [eskimiş]
  • Sebep gösterme
[felsefe]
  • Tümdengelim

Birleşik Kelimeler: hüsnütalil


TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Asma, yukarı kaldırma
[sıfat]
  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek