ÇARPIŞIVERME Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇARPIŞIVERME harflerini içeren 4 harfli 31 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇARPIŞIVERME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çarpışıverme ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çarpışıverme olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VAMP15, APIŞ12, ÇIPA12, AŞÇI11, AÇIŞ11, PEÇE11, EVRE10, IRIP10, REVA10, ŞERÇ10, VERE10, AŞIM9, AÇIM9, ÇIMA9, RAMP9, ARIŞ8, APRE8, ÇIRA8, EPER8, EŞME8, EMEÇ8, MEŞE8, MARŞ8, PARE8, ŞIRA8, ŞEMA8, ARŞE7, ÇARE7, RAŞE7, ERME5, MERA5


ERME


[isim]
  • Ermek işi

MERA (Kelime Kökeni: Arapça merʿā)


[isim] [coğrafya]
  • Otlak

    Yağmurun altında çobanıyla beraber meraya çıktı, birdenbire şaşırdı. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: mera bitkileri, mutlak mera, besi merası, dağ merası


ARŞE (Kelime Kökeni: Fransızca archet)


[isim]
  • Tren, troleybüs, tramvay vb. elektrikle işleyen taşıtlarda telden elektrik akımı almaya yarayan, yukarıya doğru uzanmış demir yay
[müzik]
  • Keman yayı

ÇARE (Kelime Kökeni: Farsça çāre)


[isim]
  • Bir sonuca varmak, ortadaki engelleri kaldırmak için tutulması gereken yol, çıkar yol, çözüm yolu

    Teklif ettiği çare ise şiddetli ve semereli bir tedbir olmaktan çok uzaktı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çaresine bakmak

Birleşik Kelimeler: hal çaresi


RAŞE (Kelime Kökeni: Arapça raʿşe)


[isim] [eskimiş]
  • Titreyiş, ürkme

    Doktor Hikmet, ilk defa olarak ölüm korkusunun raşesini ta yüreğinin içinde hissetti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ARIŞ (Kelime Kökeni: Farsça erş, ereş)


[isim] [eskimiş]
  • Kolun dirsekten parmaklara kadar olan bölümü
[isim] [halk ağzında]
  • Çözgü

APRE (Kelime Kökeni: Fransızca apprêt)


[isim]
  • Kumaş veya derinin cilalanması, perdahlanması

ÇIRA (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)


[isim]
  • Çam vb. reçineli ağaçların yağlı ve çabuk yanmaya elverişli bölümü
[halk ağzında]
  • Lamba

Birleşik Kelimeler: çaydaçıra, Marmara çırası


EPER


[isim]
  • Işığa karşı bakıldığında kâğıt tabakasının yapısal görünümü

EŞME


[isim]
  • Eşmek işi
[halk ağzında]
  • Kaynak, pınar
[isim]
  • Uşak iline bağlı ilçelerden biri

EMEÇ


[isim] [bitki bilimi]
  • Su ve kara yosunlarının, kökü andıran tutunma organı

MEŞE (Kelime Kökeni: Farsça bīşe)


[isim] [bitki bilimi]
  • Kayıngillerden, üç yüz kadar türü arasında, yaz kış yapraklarını dökmeyenleri de bulunan, kerestesi dayanıklı bir orman ağacı (Quercus)
[sıfat]
  • Bu ağaçtan yapılan

Birleşik Kelimeler: meşe kömürü, meşe odunu, meşe palamudu, saçlı meşe, saplı meşe, sidikli meşe, tüylü meşe, mantar meşesi, mazı meşesi, palamut meşesi, Türk meşesi, yer meşesi


MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)


[isim]
  • Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

    Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel

[ünlem]
  • Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş


PARE (Kelime Kökeni: Farsça pāre)


[isim] [eskimiş]
  • Parça, kısım

Birleşik Kelimeler: pare pare, ciğerpare, palaspare, şekerpare, varakpare, yekpare


ŞIRA (Kelime Kökeni: Farsça şīre)


[isim]
  • Henüz mayalanmamış üzüm suyu
[argo]
  • Süzülmüş afyon

Birleşik Kelimeler: şıraölçer, üzüm şırası