ÇAPULLANMAK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇAPULLANMAK harflerini içeren 6 harfli 27 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAPULLANMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇULPAN14, ÇAPMAK14, ÇAPULA14, PLAÇKA13, PULMAN12, ÇAMUKA11, KULLAP11, KAPLAM11, KAPAMA11, MAÇUNA11, NAPALM11, PANAMA11, APALAK10, ALPAKA10, ALAÇAM10, ÇALMAK10, KAPLAN10, MUALLA8, ULAMAK8, UNLAMA8, ULANMA8, ANLAMA7, ANAMAL7, ALLAMA7, AKLAMA7, KANAMA7, LAAKAL6


LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)


[zarf] [eskimiş]
  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin


ANLAMA


[isim]
  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]
  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla


ANAMAL


[isim] [ticaret]
  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi


ALLAMA


[isim]
  • Allamak işi

AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


KANAMA


[isim]
  • Kanamak işi, nezif

    Burun kanaması, diş kırılması, ötede beride ufak tefek sıyrıklar ve şişler... - Reşat Nuri Güntekin

Birleşik Kelimeler: beyin kanaması


MUALLA (Kelime Kökeni: Arapça muʿallā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yüksek, yüce

ULAMAK


[-e] [-i]
  • Eklemek, katmak, ilave etmek

UNLAMA


[isim]
  • Unlamak işi

ULANMA


[isim]
  • Ulanmak işi

APALAK


[sıfat]
  • Tombul, gürbüz, iri (bebek veya küçük çocuk)

ALPAKA (Kelime Kökeni: Fransızca alpaca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çift parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika'da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan (Lama glama pacos)
[isim] [kimya]
  • Alman gümüşü

ALAÇAM


[isim]
  • Samsun iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [bitki bilimi]
  • Rengi kızıla yakın bir tür çam (Picea excelsa)

ÇALMAK


[-e] [-i]
  • Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak

    İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı. - Falih Rıfkı Atay

[nesnesiz]
  • Ses çıkarmak, ses vermek

    Hafif hafif ıslıklar çalan sesi eski keskinliğini kaybetmiştir. - Reşat Nuri Güntekin

[-i]
  • Bozmak, zarar vermek
[-i]
  • Kumaşın bir parçasını kesmek
[-e]
  • Benzemek, andırmak

    Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
[-i] [halk ağzında]
  • Süpürmek, temizlemek

    Tozu çalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çalıp çırpmak
  • çalmadan oynamak
  • çalma elin kapısını, çalarlar kapını

Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar


KAPLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kedigillerden, enine siyah çizgili, koyu sarı postu olan, Asya'da yaşayan çevik ve yırtıcı hayvan (Felis tigris)

Birleşik Kelimeler: kaplan atlaması, kaplanboğan, kaplan böcek, kaplan derisi