ÇAPRAZLAŞMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇAPRAZLAŞMA harflerini içeren 5 harfli 25 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAPRAZLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çaprazlaşma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çaprazlaşma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇAPMA13, AÇMAZ12, ÇAPAR12, ÇAPLA12, ÇALAP12, ÇAMAŞ12, PLAZA12, PARÇA12, PAÇAL12, PALAZ12, PAZAR12, ŞARAP12, RAMPA10, AŞAMA9, ALMAÇ9, ALMAŞ9, ÇALMA9, MARAZ9, MALAZ9, ŞAMAR9, ALAZA8, ÇALAR8, ARAMA6, ALARM6, MARAL6


ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)


[isim]
  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek


MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dişi geyik

ALAZA


[isim] [halk ağzında]
  • Dökülen tohumlarla ertesi yıl kendiliğinden çıkan tahıl, soğan vb

ÇALAR


[isim]
  • Ayırtı

AŞAMA


[isim]
  • Önem veya değer bakımından gitgide yükselen bir sıra basamakların her biri, rütbe, mertebe, paye
[spor]
  • Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, etap

Birleşik Kelimeler: aşama sırası


ALMAÇ


[isim] [fizik]
  • Bir elektrik akımını alıp başka bir kuvvete çeviren cihaz, alıcı, reseptör

ALMAŞ


[isim]
  • İki veya daha çok şeyin sıra ile değiştirilerek kullanılması veya kendiliğinden değişerek çalışması, keşikleme, münavebe
[mantık]
  • Birinin doğru olması ötekinin yanlışlığını gerektiren iki önermenin oluşturduğu sistem

ÇALMA


[isim]
  • Çalmak işi

    Kimsenin bilmediği bir havayı çalmaya başladılar. - Halit Fahri Ozansoy

[sıfat]
  • Çalınmış

    Çalma mal.

[sıfat]
  • Kakmalı olmayan, kalemle işlenmiş

    Çalma çiçekli bir gümüş vazo.

[halk ağzında]
  • Kibrit

MARAZ (Kelime Kökeni: Arapça maraż)


[isim] [eskimiş]
  • Hastalık
[mecaz]
  • Dayanılması güç durum
[sıfat] [mecaz]
  • Huysuzluğu ve titizliği ile can sıkan

    Aman ne maraz adamsın!


MALAZ


[isim] [halk ağzında]
  • Sulak yer

ŞAMAR


[isim]
  • Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş

    İzzetinefsime yediğim bu şamardan sersemledim. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şamar atmak (veya indirmek)
  • şamar patlatmak

Birleşik Kelimeler: şamaroğlanı


RAMPA (Kelime Kökeni: İtalyanca rampa)


[isim]
  • Bir arazinin, bir kara yolunun, bir demir yolu hattının yatay doğrultuya göre yokuş olan bölümü

    Tren, rastgele bir yerlere gidiyor, rampalarda, küçük istasyonlarda saatlerce duruyordu. - Reşat Nuri Güntekin

[askerlik]
  • Füzelerin havaya fırlatılmak için üstüne yerleştirildikleri eğik destek
[denizcilik]
  • Bir geminin bir başka gemiye, dubaya, iskeleye veya sala değecek biçimde yanaşması
[denizcilik]
  • İki ağacı veya takozları birbirine kenetlemek için kullanılan, uçları eğriltilmiş ve sivriltilmiş demir çubuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rampa etmek

Birleşik Kelimeler: kaçış rampası


AÇMAZ


[isim]
  • Satranç oyununda şahı koruyan taşlardan birinin yerinden oynatılamaması durumu
[mecaz]
  • İçinden zor çıkılır durum

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açmaza düşmek
  • açmaza getirmek (veya düşürmek)

Birleşik Kelimeler: açmaz düğümü, açmaz halatı


ÇAPAR


[isim] [eskimiş]
  • Postacı, ulak
[sıfat]
  • Benekli, alacalı (hayvan ve bitki)
[sıfat]
  • Akşın
[halk ağzında]
  • Çiçek bozuğu yüz
[isim] [halk ağzında]
  • Takadan büyük, baş ve kıç tarafı yukarı kalkık bir tür Karadeniz kayığı