ÇAPALAMAK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇAPALAMAK harflerini içeren 4 harfli 24 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAPALAMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇAPA11, PAÇA11, KAMP9, MAPA9, APAK8, AÇMA8, AMAÇ8, KALP8, LAPA8, MALÇ8, MAÇA8, PLAK8, PALA8, AKAÇ7, AKÇA7, KAÇA7, ALMA5, AMAL5, AKMA5, KAMA5, LAMA5, MALA5, KALA4, LAKA4


KALA


[zarf]
  • Kaldığında

    Frankfurt'a gece yarısından sonra ikiye yirmi kala vardık. - Ahmet Haşim


LAKA (Kelime Kökeni: İtalyanca lacca)


[isim]
  • Lak
[isim]
  • Yol üzerinde oluşan çukur

ALMA


[isim]
  • Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız

Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı


AMAL (Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)


[isim] [eskimiş]
  • İşler, işlemler

Birleşik Kelimeler: amalierbaa


AKMA


[isim]
  • Akmak işi
[halk ağzında]
  • Reçine, çam sakızı, akındırık

Birleşik Kelimeler: akma hançer, akma sınırı


KAMA


[isim]
  • Silah olarak kullanılan, ucu sivri, iki ağzı da keskin uzun bıçak

    Bu bıçak, sapına bez sarılmış, küçük çapta bir kamaydı. - Sait Faik Abasıyanık

[madencilik]
  • Açılmış olan boşluklarda tavan ve yanlardan taş veya cevher parçalarının düşmesini önlemek amacıyla tahkimat elemanları üstüne veya arkasına yerleştirilen bir tahkimat parçası
[askerlik]
  • Topun gerisini kapayan kapak

    Köy değirmenlerinde top kaması döküldüğüne şahit oldum. - Aka Gündüz

[halk ağzında]
  • Oyunda kazanılan her parti
[halk ağzında]
  • Oyunda sayı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kama basmak


LAMA (Kelime Kökeni: Fransızca lama)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
[isim]
  • Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi

Birleşik Kelimeler: dalay lama

[isim]
  • Küçük maden veya cam şerit

MALA (Kelime Kökeni: Farsça māle)


[isim]
  • Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı

AKAÇ


[isim]
  • Bir yerde birikip kalan sıvıları, bir işlem sonunda geriye kalan artıkları, gereksiz nesneleri dışarıya akıtmak için kullanılan boru vb. araç

AKÇA


[sıfat]
  • Oldukça beyaz

    Akça kızlar sökün etti yurdundan / Koç yiğitler deli oldu derdinden - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: akçaağaç, akça armudu, akçakavak, akçakesme, akça pakça, akça yel

[isim]
  • Akçe

KAÇA


[zarf]
  • Ne kadar bir para, değer karşılığında?

    Bu giysi kaça satılıyor?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaça patlamak?


APAK


[sıfat]
  • Bembeyaz
[zarf]
  • Çok ak bir biçimde

    Sonunda uykuya dalınca, ay ışığı uyuyan denizcilerin mutlu yüzlerini apak aydınlattı. - Halikarnas Balıkçısı


AÇMA


[isim]
  • Açmak işi

AMAÇ


[isim]
  • Ulaşmak istenilen sonuç, maksat, meram

    Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amaç edinmek
  • amaç gütmek

Birleşik Kelimeler: amaç dışı


KALP (Kelime Kökeni: Arapça ḳalb)


[isim] [anatomi]
  • Göğüs orta boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kirli kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek

    Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Sevgi, gönül
[mecaz]
  • Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri
[mecaz]
  • Duygu, his

    İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalbe (veya kalbine) doğmak
  • kalbe dokunmak
  • kalbe işlemek
  • kalbi (veya kalbini) yerinden oynamak (veya fırlamak)
  • kalbi ağzına gelmek
  • kalbi boş olmak
  • kalbi çarpmak
  • kalbi dayanmamak
  • kalbi dolu olmak
  • kalbi ferahlamak
  • kalbi kararmak
  • kalbine girmek
  • kalbine göre
  • kalbine saplanmak
  • kalbini açmak
  • kalbini burmak
  • kalbini çalmak
  • kalbini doldurmak
  • kalbini eritmek
  • kalbini okumak
  • kalbin yolu mideden geçer
  • kalbi parçalanmak
  • kalbi sıkışmak
  • kalbi sızlamak
  • kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur
  • kalbi yırtılmak
  • kalbiyle konuşmak
  • kalp (veya kalbini) kazanmak (veya fethetmek)
  • kalp (veya kalbini) kırmak
  • kalp kalbe karşıdır
  • kalp olmamak

Birleşik Kelimeler: kalp acısı, kalp ağrısı, kalp aksesi, kalp çarpıntısı, kalp çizgesi, kalp hastası, kalp kası, kalp krizi, kalp sektesi, kalp spazmı, kalp yarası, kalp yetmezliği, sekteikalp, suni kalp, yapay kalp, kalbi kırık, kalbiselim, kalbi temiz, açık kalp ameliyatı, kapalı kalp ameliyatı, kızkalbi

[isim] [eskimiş]
  • Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalp etmek

[sıfat]
  • Düzme, sahte, geçmez (para)

    Aslı ile kalpı arasındaki farkı ancak o işin çilekeşleri bilir. - Orhan Veli Kanık

[mecaz]
  • İşe yaramaz, tembel

    Kalp adam.

[mecaz]
  • Yalancı, kendine güvenilmeyen

    Kalp herifin biri bu... - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalp olmak

Birleşik Kelimeler: kalp akçe, kalpazan