ÇAMURLAŞMAK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇAMURLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇAMUKA11,
KUŞMAR11,
MAŞUKA11,
ŞAMAMA11,
ULAŞMA11,
ALAÇAM10,
ÇALMAK10,
KUŞLAR10,
KARMAÇ10,
MAŞALA10,
ÇALKAR9,
KURAMA8,
KUMRAL8,
MUKAAR8,
MALAMA8,
ULAMAK8,
ARAMAK7,
AKLAMA7,
ALARMA7,
KARAMA7,
KAMARA7,
MALKAR7,
MAKARA7
ARAMAK
[-i]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- aramakla bulunmaz
- arayan Mevla'sını da bulur, belasını da
- arayıp (veya aramak) taramak
- arayıp da bulamamak
- arayıp sormak
AKLAMA
[isim]
Birleşik Kelimeler: aklama belgesi
ALARMA
[isim]
KARAMA
[isim]
KAMARA
(Kelime Kökeni: İtalyanca camera)
[isim] [denizcilik]
Birleşik Kelimeler: hesap kamarası, Lortlar Kamarası
MALKAR
[isim]
-
Kuzey Kafkasya'da Kabardey-Balkar Cumhuriyeti'nde yaşayan, Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse, Balkar
MAKARA
(Kelime Kökeni: Arapça bekere)
[isim]
-
Üzerine iplik, tel, şerit vb. sarılan, kenarları çıkıntılı, ekseni boyunca delik silindir, bobin
[denizcilik]
-
Ağır yüklerin kaldırılma ve indirilmesinde kullanılan, birbirine paralel iki veya daha çok tabla arasında dönen, kenarı çepeçevre oluklu tekerlek veya tekerleklerden oluşmuş mekanik alet
Ata Sözleri ve Deyimler
- makara çekmek
- makara gibi
- makaraları koyuvermek (veya zapt edememek veya salıvermek)
- makarasını çözmek
- makaraya almak (veya sarmak)
KURAMA
[isim]
-
Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse
KUMRAL
[isim]
-
Koyu sarı veya açık kestane rengi
[sıfat]
-
Teni ve saçları sarıya çalan açık buğday rengi olan(kimse)
Ekrandaki Loretta, ince yapılı, uzun bacaklı, kumral, yeşil gözlüydü.
- Elif Şafak
MUKAAR
(Kelime Kökeni: Arapça muḳaʿʿar)
[sıfat] [eskimiş] [matematik] [fizik]
MALAMA
(Kelime Kökeni: Rumca)
[isim] [halk ağzında]
ULAMAK
[-e] [-i]
-
Eklemek, katmak, ilave etmek
ÇALKAR
[isim] [halk ağzında]
-
Tahıl tanesini yabancı nesnelerden seçmeye veya tohumlukta kullanılacak tahılı ayırmaya yarayan döner kalburlu araç, çalkağı, çalkak
ALAÇAM
[isim]
-
Samsun iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [bitki bilimi]
-
Rengi kızıla yakın bir tür çam (Picea excelsa)
ÇALMAK
[-e] [-i]
[nesnesiz]
[-i]
[-i]
-
Kumaşın bir parçasını kesmek
[-e]
-
Benzemek, andırmak
Geniş alınlı, kırmızıya çalar, kahverengi saçlı, altın dişli tuhaf bir delikanlı gülümsedi.
- Sait Faik Abasıyanık
[mecaz]
-
Zamanı boşa harcatmak, ziyan edilmesine yol açmak
[-i] [halk ağzında]
-
Süpürmek, temizlemek
Tozu çalmak.
Ata Sözleri ve Deyimler
- çalıp çırpmak
- çalmadan oynamak
- çalma elin kapısını, çalarlar kapını
Birleşik Kelimeler: diskçalar, kasetçalar, uzunçalar, yürürçalar