ÇAMURLAŞABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ÇAMURLAŞABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 60 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇAMURLAŞABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

MUŞAMBA15, BULAMAÇ14, BULAŞMA14, BAŞİMAM14, KUBAŞMA14, BAŞARMA13, BAŞLAMA13, ELMABAŞ13, ŞAMBREL13, ABLAKÇA12, BUMLAMA12, BAŞKALE12, ÇULLAMA12, KAMAŞMA12, KARABAŞ12, MUAŞAKA12, URLAŞMA12, ULAŞMAK12, ALLAŞMA11, AKLAŞMA11, ALÇALMA11, BULAMAK11, ÇALKAMA11, ÇALARMA11, KUMBARA11, KUBARMA11, KAMBURA11, KARAÇAM11, KAŞLAMA11, KARMAŞA11, MUKABİL11, MAREŞAL11, ŞAKRAMA11, ŞAKLAMA11, ŞARLAMA11, AŞİKARE10, AKAMBER10, ABRAMAK10, AMABİLE10, ALÇARAK10, BUKLELİ10, BALLAMA10, KUMLAMA10, KRALİÇE10, KABARMA10, LAUBALİ10, MUALLİM10, MAKABİL10, KALİBRE9, LİBERAL9, MUALLAK9, MAKRAMA9, MEMALİK9, ALLAMAK8, AMERİKA8, ALARMAK8, KALAMAR8, KARLAMA8, LAKLAMA8, MALKARA8


ALLAMAK


[-i]
  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak


AMERİKA


[isim]
  • Dünya üzerinde yer alan bir kıta

Birleşik Kelimeler: Amerika tavşanı, Güney Amerika


ALARMAK


[nesnesiz]
  • Kızarmak

KALAMAR (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Bir tür mürekkep balığı (Loligo vulgaris)

KARLAMA


[isim]
  • Karlamak işi

LAKLAMA


[isim]
  • Laklamak işi

MALKARA


[isim]
  • Tekirdağ iline bağlı ilçelerden biri

KALİBRE (Kelime Kökeni: Fransızca calibre)


[isim]
  • Mermilerde, ateşli silahlarda çap
[mecaz]
  • Kişinin çapı

LİBERAL (Kelime Kökeni: Fransızca libéral)


[sıfat]
  • Hürriyet ve serbestlikle ilgili
[mecaz]
  • Hoşgörülü

MUALLAK (Kelime Kökeni: Arapça muʿallaḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Asılmış, asılı
[mecaz]
  • Sonuca bağlanmamış, sürüncemede kalmış

    Komite mahkemesince verilip de nasılsa icra olunmayan muallak kararları yerine getirirdi. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • muallakta olmak (veya kalmak)


MAKRAMA


[isim]
  • Mahrama

MEMALİK (Kelime Kökeni: Arapça memālik)


[isim] [eskimiş]
  • Memleketler

    Mora'ya kadar memaliki dahi fethederek 'despotya' namıyla hadsiz hesapsız imaretlere taksim eylemişler. - Ahmet Midhat


AŞİKÂRE (Kelime Kökeni: Farsça āşikāre)


[zarf]
  • Açıkça, belli ederek, saklamadan

    Kötülüğün aşikâre yapıldığını hiç gördün mü Ali ağa? - Sait Faik Abasıyanık


AKAMBER (Kelime Kökeni: Türkçe ak + Arapça ʿanber)


[isim]
  • Özellikle amber balığının bağırsaklarından çıkarılan, kül renginde, yapışkan, bükülgen ve misk gibi kokusu olan bir taş

ABRAMAK


[-i] [halk ağzında]
  • Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek
[mecaz]
  • Başarmak, bir işi becermek