ÇALIMLAYIŞ ile Oluşan Kelimeler (ÇALIMLAYIŞ Kelime Türetme)



ÇALIMLAYIŞ harflerinden oluşan 111 kelime bulunuyor. ÇALIMLAYIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çalımlayış kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

ÇALIMLAYIŞ21

9 Harfli Kelimeler

AÇIMLAYIŞ20, ÇALIŞILMA18

8 Harfli Kelimeler

ALIŞILMA14

7 Harfli Kelimeler

ÇALIŞIM16, ÇALIŞMA15, YILIŞMA15, YAMÇILI15, ALÇALIŞ14, ÇALIMLI13, IŞILAMA13, ALMAŞLI12, YILLAMA11

6 Harfli Kelimeler

AÇILIŞ14, AÇILIM12, AŞILMA11, AÇILMA11, ALIŞMA11, AMAÇLI11, ALÇILI11, ALAŞIM11, ÇALILI11, MAAŞLI11, MAŞALI11, ŞAMALI11, AYILMA10, MAYALI10, YAMALI10, ALIMLI9, ALAYLI9

5 Harfli Kelimeler

ÇALIŞ12, ÇAMAŞ12, YAMÇI12, ÇAYLI11, IŞIMA11, YAMAÇ11, YAŞAM11, YAŞLI11, AŞILI10, ÇALIM10, ALMAÇ9, ALMAŞ9, ÇALMA9, YILMA9, YALIM9, ILIMA8, MALYA8

4 Harfli Kelimeler

AŞÇI11, AÇIŞ11, AŞIM9, AYÇA9, AYAŞ9, AÇIM9, ÇIMA9, IŞIL9, YAŞA9, AŞMA8, AÇMA8, ALÇI8, ALIÇ8, ALIŞ8, AMAÇ8, ÇALI8, MAAŞ8, MALÇ8, MAÇA8, MAŞA8
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ÇAY8, YAŞ8, AŞI7, AÇI7, ÇAM7, MAÇ7, MAŞ7, ŞAM7, AYI6, ÇAL6, ŞAL6, YIL6, AYA5, YAL5, AMA4, LAM4, MAL4, ALA3, LAL3

2 Harfli Kelimeler

5, 5, AY4, YA4, AM3, MA3, AL2, LA2


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

ÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)


[sıfat]
  • İyi, pekiyi, daniska

    Beni Konya Lezzet Lokantası'na götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı

[sıfat]
  • Karışık renkli, çok renkli, alaca

    Ala kilim eskimiş.

[isim]
  • Alabalık
[halk ağzında]
  • Açık kestane renginde olan, ela (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Kekliğin boynundaki siyah halka

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz

Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası


LAL (Kelime Kökeni: Farsça lāl)


[sıfat]
  • Dili tutulmuş, konuşamaz duruma gelmiş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lal etmek

Birleşik Kelimeler: lalüebkem

[isim] [eskimiş]
  • Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
[sıfat]
  • Bu taşın renginde olan

AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


LÂM (Kelime Kökeni: Arapça lām)


[isim]
  • Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lâm elif çevirmek (veya çizmek)
  • lâmı cimi yok

[isim]
  • Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası

MAL (Kelime Kökeni: Arapça māl)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir tüzel kişinin mülkiyeti altında bulunan, taşınır veya taşınmaz varlıkların bütünü

    Mal vardı, mülk vardı. At vardı, araba vardı. - Ömer Seyfettin

[ticaret]
  • Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
[mecaz]
  • Bayağı, aşağılık, kötü kimse

    Onun ne mal olduğunu bilirim.

[argo]
  • Esrar
[kaba konuşmada]
  • Orospu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mal adama hem dost hem düşmandır
  • mal bulmuş Mağribî gibi
  • mal canı kazanmaz, can malı kazanır
  • mal canın yongasıdır
  • mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
  • mal edinmek
  • mal etmek
  • malı götürmek
  • malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
  • malın iyisi boğazdan geçer
  • malı ongun olanın adı angın olur
  • mal kaldırmak
  • mal kapatmak
  • mal meydanda
  • mal olmak
  • mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
  • mal yapmak

Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal


AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


AYA


[isim]
  • Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
[bitki bilimi]
  • Yaprakların düz ve parlak bölümü

Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası


YAL


[isim] [halk ağzında]
  • Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek


[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı



[sıfat]
  • Yemek yemesi gereken, tok karşıtı

    Aç ne yemez, tok ne demez. - Divanü Lügati't-Türk

[mecaz]
  • Gözü doymaz, haris

    Ne aç adam!

[mecaz]
  • Çok istekli, hevesli

    Her zamanki gibi bilgiye aç, her zamanki gibi ağızları lafla, kafaları düşünceyle dolu çalçene yaratıklarız. - Ayla Kutlu

[zarf]
  • Karnı doymamış olarak

    Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. - Orhan Kemal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • acından kimse ölmemiş
  • acından ölmek
  • aç açık kalmak
  • aç aç ile yatınca arada dilenci doğar
  • aç aman bilmez, çocuk zaman bilmez
  • aç at yol almaz, aç it av almaz
  • aç ayı oynamaz
  • aç bırakmak
  • aç doymam, tok acıkmam sanır
  • aç doyurmak
  • aç elini kora sokar
  • aç esner, âşık gerinir
  • aç gezmektense tok ölmek yeğdir
  • açın gözü ekmek teknesinde olur
  • açın imanı olmaz
  • açın karnı doyar, gözü doymaz
  • açın koynunda ekmek durmaz
  • açın kursağına çörek dayanmaz
  • açın uykusu gelmez
  • aç ile dost olayım diyen peşin karnını doyursun
  • aç ile eceli gelen söyleşir
  • aç kalmak
  • aç köpek fırın deler
  • aç kurt aslana saldırır
  • aç kurt gibi
  • aç kurt yavrusunu yer
  • aç ne yemez, tok ne demez
  • aç susuz kalmak
  • aç tavuk kendini arpa ambarında sanır
  • aç, yanından kaç

Birleşik Kelimeler: aç açına, aç biilaç, açgöz, aç karnına, gözü aç, karnı aç


AYI


[isim] [hayvan bilimi]
  • Memelilerin etobur takımından, beş parmaklı, tabanlarına basarak yürüyen, yurdumuzda boz türü bulunan, iri gövdeli hayvan, kocaoğlan (Ursus arctos)
[ünlem]
  • Kaba saba olan insanlar için kullanılan bir seslenme sözü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayı gibi
  • ayının kırk türküsü var, kırkı da ahlat üstüne
  • ayı sevdiği yavrusunu hırpalar
  • ayıya kaval çalmak
  • ayı yavrusu ile oynuyor
  • ayıyı fırına atmışlar, yavrusunu ayağının altına almış
  • ayıyı vurmadan postunu satmak

Birleşik Kelimeler: ayıbacağı, ayı balığı, ayıboğan, ayı gülü, ayıkulağı, ayı üzümü, ayı yürüyüşü, bozayı, cicimayı, Büyükayı, Küçükayı, dağ ayısı, denizayısı, marsıvan ayısı