ÇALÇENELİK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇALÇENELİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
ÇİÇEK11,
ÇEÇEN11,
ÇEKÇE11,
ÇEKİÇ11,
ÇİLEK8,
ÇENEK8,
ÇELİK8,
ÇEKEL8,
ÇELEK8,
ÇELEN8,
ELÇEK8,
İLENÇ8,
LAÇİN8,
LEÇEK8,
ANELE5,
ALKİL5,
ALENİ5,
AKLEN5,
ELLİK5,
İLKEL5,
KELLE5,
KELLİ5,
LİKEN5,
LAKİN5,
NİKEL5,
NAKLİ5,
NAKİL5
ANELE
(Kelime Kökeni: İtalyanca anello)
[isim] [denizcilik]
-
Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka
ALKİL
(Kelime Kökeni: Fransızca alkyle)
[isim] [kimya]
ALENİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿalenī)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: aleni tadat
AKLEN
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlen)
[zarf] [eskimiş]
-
Akıl gereğince, akıl yönünden
ELLİK
[isim] [halk ağzında]
[denizcilik]
-
Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven
İLKEL
[sıfat]
[isim]
-
Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
-
Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
-
Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum
KELLE
(Kelime Kökeni: Farsça kelle)
[isim]
-
Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- kelle götürmek
- kelle koltukta gezmek
- kelle koparmak
- kelle koşturmak
- kelle kulak yerinde
- kelle sağ olsun da külah bulunur
- kellesinden olmak
- kellesini koltuğuna almak
- kellesini uçurmak
- kellesini vurdurmak
- kelleyi koltuğun altına almak
- kelleyi vermek
KELLİ
[edat] [halk ağzında]
LİKEN
(Kelime Kökeni: Yunanca)
[isim] [bitki bilimi]
-
Bir mantarla bir su yosununun ortak yaşamasıyla ortaya çıkan bitkilerin genel adı
[tıp]
-
Kaşındırıcı bir deri hastalığı
Birleşik Kelimeler: liken bilimi
LAKİN
(Kelime Kökeni: Arapça lākin)
[bağlaç]
NİKEL
(Kelime Kökeni: Fransızca nickel)
[isim] [kimya]
-
Atom numarası 28, atom ağırlığı 58,71, yoğunluğu 8,9 olan, gümüş parlaklığında, demir sertliğinde, kolay işlenebilen ve kolayca tel durumuna getirilebilen bir element (simgesi Ni)
Birleşik Kelimeler: nikel kaplama
NAKLÎ
(Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)
[sıfat] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: naklî mazi
NAKİL
(Kelime Kökeni: Arapça naḳl)
[isim]
-
Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli
[sıfat] [eskimiş]
-
Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
ÇİLEK
[isim] [bitki bilimi]
-
Gülgillerden, sapları sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitki
Birleşik Kelimeler: çilek kompostosu, çilek reçeli, çilek suyu, çilek üzümü, ağaç çileği, dağ çileği, Frenk çileği, yaban çileği
ÇENEK
[isim] [bitki bilimi]
[hayvan bilimi]
-
Kuşların gagasını oluşturan alt ve üst bölümlerden her biri
[hayvan bilimi]
-
Böceklerde ağzın iki yanında bulunan parçalayıcı sert organ