ÇALKANABİLMEK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ÇALKANABİLMEK harflerini içeren 7 harfli 33 kelime bulunuyor. 7 harfli ÇALKANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ABLAKÇA12, ALÇALMA11, ÇALKAMA11, KAÇAMAK11, ABANMAK10, AMABİLE10, BANLAMA10, BALLAMA10, MAKABİL10, AKBAKLA9, BAKANAK9, İKEBANA9, KABALAK9, ANLAMAK8, ALLANMA8, ALMANAK8, ALLAMAK8, ALİMANE8, AKLAMAK8, AKLANMA8, KANLAMA8, KAMİLEN8, KANAMAK8, KALAMİN8, KEMAKAN8, LAKLAMA8, LAMEKAN8, MİNKALE8, MEKANİK8, NALLAMA8, AKİLANE7, ALKALİK7, LAKLAKA7


AKİLANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil + Farsça -āne)


[zarf] [eskimiş]
  • Akıllıca

ALKALİK (Kelime Kökeni: Fransızca alcalique)


[sıfat] [kimya]
  • İçinde alkali bulunan, kalevi, antiasit

LAKLAKA (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳa)


[isim] [eskimiş]
  • Gereksiz, anlamsız, boş söz

ANLAMAK


[-i]
  • Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak

    Yıldızın hemen altında, namluya benzer bir başka şekil var, bunun bir tabanca olduğunu anlamakta gecikmiyorum. - Ahmet Ümit

[-den]
  • Bir şey hakkında bilgisi bulunmak

    Hele bir de denizcilikten anlamıyorsanız su üstünde bahadırlık göstermek yerine beceriksizlik göstereceksiniz demektir. - İsmet Özel

[nesnesiz] [-den]
  • Yarar sağlamak

    Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anladımsa arap olayım
  • anlarsın ya!
  • anlayalım!
  • anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az
  • anlayıp dinlemek


ALLANMA


[isim]
  • Allanmak işi

ALMANAK (Kelime Kökeni: Fransızca almanach)


[isim]
  • Yıllık

    Almanağın dörtte üçü istatistik ve grafiklerle dolu idi. - Memduh Şevket Esendal


ALLAMAK


[-i]
  • Kırmızı duruma getirmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allamak pullamak


ÂLİMANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿālim + Farsça -āne)


[sıfat]
  • Âlime yakışan

    Kitaplarının çoğu edebiyat tarihine girmiş olan âlimane eserlerdir. - Haldun Taner

[zarf]
  • Âlime yakışır bir biçimde

AKLAMAK


[-i] [hukuk]
  • Suçsuz veya borçsuz olduğu yargısına vararak birini temize çıkarmak, tebriye etmek, ibra etmek

    Bir kitabın çok satmasında o kitabı aklayıcı nedenler pek özel durumlara bağlıdır. - Necati Cumalı


AKLANMA


[isim] [hukuk]
  • Aklanmak işi

KANLAMA


[isim]
  • Kanlamak işi

KÂMİLEN (Kelime Kökeni: Arapça kāmilen)


[zarf] [eskimiş]
  • Büsbütün, toptan

    Caminin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı. - Attila İlhan


KANAMAK


[nesnesiz]
  • Vücudun herhangi bir yerinden kan akmak, kan gelmek
[mecaz]
  • Manevi acılar yeniden etkisini duyurmak, depreşmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanayan yara olmak


KALAMİN (Kelime Kökeni: Fransızca calamine)


[isim] [mineraloji]
  • Doğada az bulunan, güç işlenen, hidratlı çinko silikat

KEMAKÂN (Kelime Kökeni: Arapça kemā + kāne)


[zarf] [eskimiş]
  • Önceden olduğu gibi, eskisi gibi

    İstanbul ve diğer vilayetlerimiz kemakân idare edilsin. - Yahya Kemal Beyatlı