ÇALKALANABİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇALKALANABİLMEK harflerini içeren 6 harfli 59 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇALKALANABİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇMEK12, BALÇAK11, ALAÇAM10, ÇAKMAK10, ÇALMAK10, ÇAMELİ10, ÇELMİK10, KAÇMAK10, ABANMA9, AMBALE9, AKÇELİ9, BİNMEK9, BİLMEK9, BANMAK9, BALAMA9, BAKMAK9, BİAMAN9, ÇALKAK9, MABLAK9, ALBENİ8, BAKKAL8, BALKAN8, BALİNA8, BAKLAN8, BENLİK8, BİENAL8, BELLİK8, KALABA8, KALBEN8, KABALA8, KABANA8, KABİLE8, KABİNE8, ANLAMA7, ANEMİK7, ANAMAL7, ALLAME7, ALLAMA7, AKLAMA7, ELAMAN7, KANMAK7, KAKNEM7, KANAMA7, KALKMA7, KALMAK7, KEMANİ7, KEMLİK7, MAAİLE7, MANİLA7, MAKİNE7, MANİKA7, MAKİNA7, MAKALE7, ALKALİ6, KALKAN6, KELLİK6, LAAKAL6, LALELİ6, LAKLAK6


ALKALİ (Kelime Kökeni: Fransızca alcali)


[isim] [kimya]
  • Alkali metallerin hidroksitleriyle amonyum hidroksitin genel adı

Birleşik Kelimeler: alkali metaller, alkalimetre


KALKAN


[isim]
  • Ok, kılıç vb.nden korunmak için savaşçıların kullandığı korunmalık
[mecaz]
  • Koruyucu

    Akbabanın kanatlarından başka kalkanı yoktu galiba. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kalkan etmek
  • kalkan olmak

Birleşik Kelimeler: kalkan bezi, kılıçkalkan

[isim] [hayvan bilimi]
  • Yan yüzergillerden, büyük, yassı, derisi düğme veya çivi denilen birtakım sivri kemiklerle örtülü, beyaz etli balık, kalkan balığı (Scophtalmus maximus)

Birleşik Kelimeler: kalkan balığı, kalkan böcekleri, çivisiz kalkan


KELLİK


[isim]
  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin


LAAKAL (Kelime Kökeni: Arapça lāaḳall)


[zarf] [eskimiş]
  • En azından, hiç olmazsa

    Büyük hanın altında sıra kahveler vardır ya; her birinde laakal iki, üç dava vekiline tesadüf edilir. - Reşat Nuri Güntekin


LALELİ


[sıfat]
  • Lale bulunan veya yetiştirilen (yer)

LAKLAK (Kelime Kökeni: Arapça laḳlāḳ)


[isim]
  • Leyleğin gagasıyla çıkardığı ses
[mecaz]
  • Ara vermeden söylenilen saçma sapan söz dizisi, gevezelik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • laklak etmek


ANLAMA


[isim]
  • Anlamak işi, anlamaklık, kavrama, derk, fehim, intikal, tefehhüm, vukuf

    Lavabonun aynasında yorgun bir suratla kendini anlamaya çalışan bu adama bakıyorum. - Ahmet Ümit

[felsefe]
  • Bir olay veya önermenin daha önce bilinen bir kanunun veya formülün sonucu olduğunu görme

Birleşik Kelimeler: tam anlamıyla


ANEMİK (Kelime Kökeni: Fransızca anémique)


[sıfat] [tıp]
  • Kansız

    Kafa işlerimizin anemik bir soluklukta oluşunda yemeğe düşkünlüğümüzün rolü sanıldığından daha fazladır. - Haldun Taner


ANAMAL


[isim] [ticaret]
  • Sermaye

Birleşik Kelimeler: anamal birikimi, anamal sahibi


ALLAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿallāme)


[sıfat]
  • Çok ve derin bilgisi olan, çok bilgili

    Tarihî zihniyet taşımak için tarihçi olmak şart değildir. İlmî düşünebilmek için allame olmak şart olmadığı gibi. - Sabahattin Eyuboğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • allame kesilmek

Birleşik Kelimeler: allameicihan


ALLAMA


[isim]
  • Allamak işi

AKLAMA


[isim]
  • Aklamak işi, ibra

Birleşik Kelimeler: aklama belgesi


ELAMAN (Kelime Kökeni: Arapça elamān)


[ünlem]
  • Bezginlik ve sızlanma anlatan bir söz

    Dostlardan, yemişlerden, Hıristaki Pasajının güllerinden, zambaklarından elaman! - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • elaman çekmek
  • elaman demek


KANMAK


[-e]
  • Söylenilen sözün, anlatılan konunun doğruluğuna inanmak

KAKNEM


[sıfat]
  • Çirkin, huysuz

    Kız ne kadar kaknem veya malın gözü olursa olsun ... - Tarık Buğra