Çakma ile Başlayan Kelimeler



ÇAKMA ile başlayan 10 kelime bulunuyor. Başında ÇAKMA olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çakma kelimesinin anlamı nedir? İçinde çakma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKLAŞMAK20

11 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKÇILIK20, ÇAKMAKLAŞMA19

9 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKSIZ18, ÇAKMAKLIK14

8 Harfli Kelimeler

ÇAKMAKÇI16, ÇAKMAKLI13

7 Harfli Kelimeler

ÇAKMACI15

6 Harfli Kelimeler

ÇAKMAK10

5 Harfli Kelimeler

ÇAKMA9


ÇAKMA


[isim]
  • Çakmak işi
[sıfat] [argo]
  • Taklit olan, sahte
[halk ağzında]
  • Deri hastalığı, yara, çıban

Birleşik Kelimeler: çakma kapı


ÇAKMAK


[isim]
  • Taşa vurulup kıvılcım çıkarılan çelik parçası

    Nasıl oldu bilmem, eğilip yakarken çakaralmaz çakmak kıvılcım çıkardı. - Burhan Felek

[eskimiş]
  • Tabanca veya tüfeklerde bulunan tetik düzeni

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çakmak çakmak

Birleşik Kelimeler: çakmak taşı

[isim] [tıp]
  • Kuruduğunda kalın kabuk bağlayan kabarcıklarla beliren ve genellikle yüzde çıkan bir deri hastalığı
[-e] [-i]
  • Vurarak sokup yerleştirmek

    Çiviyi tahtaya çakmak.

[nesnesiz]
  • Parıldamak, ışık vermek
[mecaz]
  • Saplamak

    Bir tanesi altısına yeterken, ben altı kurşunu bir tanesine çakıverdim. - Aka Gündüz

[teklifsiz konuşmada]
  • Sezinlemek, anlamak, farkına varmak

    Vallahi çaktı mı çakmadı mı anlayamadım. Parasını aldı, tüydü. - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz] [argo]
  • İçki içmek
[-den] [argo]
  • Anlamak, bilmek

    Ay, bu kadın İngilizceden de çakıyor mu? - Nezihe Araz

[-i] [argo]
  • Vurmak
[-den] [argo]
  • Sınavda başarısız olmak
[argo]
  • Kabul etmeyeceği bir şeyi kurnazlıkla kabul etmesini sağlamak

    Kalp parayı birisine çakmak.

Birleşik Kelimeler: çakaralmaz, çakmak çakmak


ÇAKMAKLI


[isim] [eskimiş]
  • Çakmak taşı ve zemberekle ateş alan bir tüfek türü

ÇAKMAKLIK


[isim]
  • İçine çakmak konulan koruyucu malzeme
[sıfat]
  • Çakmakta kullanılacak olan

    Çakmaklık benzin.


ÇAKMACI


[isim]
  • Çakma işini yapan kimse

ÇAKMAKÇI


[isim]
  • Çakmak yapan veya satan kimse
[eskimiş]
  • Tüfek ve tabanca çakmaklarını yapan ve onaran kimse

ÇAKMAKSIZ


[sıfat]
  • Çakmağı olmayan
[isim]
  • Eski, kullanılmaz tabanca veya tüfek
[isim] [eskimiş]
  • Kibrit

ÇAKMAKLAŞMA


[isim]
  • Çakmaklaşmak durumu

ÇAKMAKLAŞMAK


[nesnesiz]
  • Göz çakmak çakmak olmak, kızarmak ve iyice açılmak

ÇAKMAKÇILIK


[isim]
  • Çakmakçının yaptığı iş