ÇABALAYADURMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇABALAYADURMA harflerini içeren 5 harfli 49 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇABALAYADURMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çabalayadurma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çabalayadurma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BUYMA11, BADYA11, DURAÇ11, DUYMA11, YAMAÇ11, AYRAÇ10, BAMYA10, BARÇA10, BAYMA10, ÇUMRA10, ÇAMUR10, DUBAR10, DUYAR10, DARAÇ10, ABDAL9, ALMAÇ9, ALBAY9, BURMA9, BULMA9, BALYA9, BARDA9, ÇALMA9, DURMA9, DALYA9, RUMBA9, YARDA9, ADAMA8, AMBAR8, ÇALAR8, DRAMA8, DURAL8, DAMLA8, DAMAR8, DAMAL8, DALMA8, LAMBA8, MAADA8, MALYA8, MARDA8, MARYA8, YULAR8, YARMA8, ARABA7, BALAR7, MARUL7, ULAMA7, ARAMA6, ALARM6, MARAL6


ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ALARM (Kelime Kökeni: Fransızca alarme)


[isim]
  • Bir uyarıyı, bir tehlikeyi bildirmek için verilen işaret

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alarma geçmek


MARAL (Kelime Kökeni: Moğolca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Dişi geyik

ARABA


[isim]
  • Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı

    Sarhoşların araba sürmeleri sakıncalıdır. - Elif Şafak

[sıfat]
  • Bu taşıtın aldığı miktarda olan

    İki araba saman. Bir araba kömür.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • araba devrilince yol gösteren çok olur
  • araba ile tavşan avlanmaz
  • araba kullanmak
  • arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer
  • arabanın tekerine taş koymak
  • arabasını düze çıkarmak

Birleşik Kelimeler: araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba, yaylı araba, at arabası, çöp arabası, domuz arabası, el arabası, kağnı arabası, kira arabası, makam arabası, muhacir arabası, ordövr arabası, öküz arabası, polis arabası, servis arabası, şeytanarabası, tanzifat arabası, taş arabası, tatar arabası, tay tay arabası, top arabası, yarış arabası, yük arabası


BALAR (Kelime Kökeni: Farsça bālār)


[isim] [eskimiş]
  • Pedavra

MARUL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • Birleşikgillerden, geniş ve uzun olan yeşil yaprakları taze olarak yenilen bir bitki (Lactuca sativa)

    Anası mutfakta bir tabağa marul doğruyor. - Yusuf Atılgan

Birleşik Kelimeler: acı marul, kıvırcık marul, yabani marul, deniz marulu, eşek marulu, yağ marulu


ULAMA


[isim]
  • Ulamak işi
[dil bilgisi]
  • Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bir hece oluşturacak biçimde bağlanarak söylenmesi, bağlama: Ayırt etmek, tertip etmek, art arda gibi
[sıfat]
  • Ulanmış

ADAMA


[isim]
  • Adamak işi

    Tamamen ve sadece sana ait olacak ama kendini ona adamanı istemeyecek. - Elif Şafak


AMBAR (Kelime Kökeni: Farsça anbār)


[isim]
  • Genellikle tahıl saklanan yer

    Asker ambarlarında buğday var. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge

    Buğday ambarımız Konya.

[mimarlık]
  • Kum, çakıl vb. yapı malzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanı çoğunlukla 75 santimetre olan küp ölçek

    Şu dört yüz elli dört kuruş, iki ambar kum. - Halit Fahri Ozansoy

[ticaret]
  • Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık

Birleşik Kelimeler: ambar memuru, ambarda kurutma, kırkambar, tahıl ambarı


ÇALAR


[isim]
  • Ayırtı

DRAMA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim]
  • Dram

DURAL


[sıfat]
  • Hep aynı durumda ve değişmeden kalan

    Yalnızca ölümden oluşan o dural tarih içinde, kendisinin de bir evrimi olabileceğini hiç düşünmemişti. - Murathan Mungan


DAMLA


[isim]
  • Yuvarlak biçimde, çok küçük miktarda sıvı, katre

    Elime bir damla yağmur düştü. - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Kalbe inen inme, felç

    Damladan ölmüş.

[mecaz]
  • Çok az miktar

    Keyfin damlası karıştığı zaman, hak hak olmaktan, adalet adalet olmaktan çıkar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Damla biçiminde olan (ziynet)

    Damla elmas.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damla inmek
  • damlaya uğramak

Birleşik Kelimeler: damla damla, damla hastalığı, damla sakızı, damla taş, damla taşı, bir damla, kandamlası


DAMAR


[isim] [anatomi]
  • Canlı varlıklarda kanın veya besleyici sıvıların dolaştığı kanal

    Alnında ve şakaklarında şişen damarlar ağrıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Soy, yaradılış
[mecaz]
  • Huy

    Cimrilik damarı. Şairlik damarı.

[bitki bilimi]
  • İçinde ongun besi suyunun dolaştığı odunsu dokudan boru
[hayvan bilimi]
  • Böceklerde kanat zarını dik tutmaya yarayan organ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • damardan girmek
  • damarı (veya damarları) kabarmak
  • damarı kurusun!
  • damarına (veya damarlarına) işlemek
  • damarına basmak
  • damarına çekmek
  • damarına girmek
  • damarını bulmak
  • damarı tutmak

Birleşik Kelimeler: damar aktarma, damar damar, damardaraltan, damargenişleten, damar görüntüleme, damar sertliği, damar tabaka, damar tıkanıklığı, atardamar, halkalı damar, kılcal damar, orta damar, toplardamar, damarı bozuk, bilek damarı, can damarı, cin damarı, gazel damarı, korku damarı, maden damarı, su damarı, şah damarı, iletken damarlar


DAMAL


[isim]
  • Ardahan iline bağlı ilçelerden biri