ZITLAŞMAK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ZITLAŞMAK harflerini içeren 7 harfli 22 kelime bulunuyor. 7 harfli ZITLAŞMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AZIŞMAK15, AKIŞMAZ15, AZITMAK12, AŞILMAK12, ATIŞMAK12, ALMAŞIK12, ALIŞMAK12, KIŞLAMA12, KAZILMA12, KAZITMA12, KATIŞMA12, MAŞALIK12, TAKIŞMA12, TAŞIMAK12, AZATLIK11, TAŞAKLI11, ATILMAK9, KITLAMA9, KATILMA9, KATMALI9, TIKLAMA9, TAKILMA9


ATILMAK


[-den]
  • Atma işine konu olmak

    O romanlarda kırpılan, atılan yerler var mıdır? - Adalet Ağaoğlu

[-e]
  • Saldırmak, hücum etmek

    Düşmanın üzerine atıldı.

[nesnesiz]
  • Bir şeye doğru birden gitmek, birden bir davranışta bulunmak

    Küçük köpek ince sevinç çığlıkları çıkarıyor, zıplıyor, havlıyor, atılıyordu. - Sait Faik Abasıyanık

[-e]
  • Başlamak

    Bu gençlerden bir kısmı Anadolu içlerinde hatta Asya'da ne çetin sergüzeştlere atıldılar. - Falih Rıfkı Atay

[-e]
  • Bir işe girişmek
[nesnesiz]
  • Patlatılmak

    Silah atıldı. Top atıldı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atılan ok geri dönmez


KITLAMA


[isim]
  • Kıtlamak işi
[zarf]
  • Küçük parçalara ayrılmış şekeri ağızda tutarak

Birleşik Kelimeler: kıtlama şekeri


KATILMA


[isim]
  • Katılmak işi

    Kadının üretime dolaysız katılması, ona ekonomik özgürlüğünü sağlamaktır. - Attila İlhan

[toplum bilimi]
  • İletişim veya ortak davranışta bulunma yoluyla belirli bir toplumsal duruma girme süreci, iştirak

Birleşik Kelimeler: katılma belgesi


KATMALI


[isim] [sinema]
  • Cismin üç ana renkteki görüntüsünün tek bir film üzerinde yer aldığı, bir renkli film işlemi

TIKLAMA


[isim]
  • Tıklamak işi, klikleme

TAKILMA


[isim]
  • Takılmak işi

    Sonradan kapının kaldırılıp yerine takılması için yetmiş kişinin çalışması icap etti. - Necip Fazıl Kısakürek


AZATLIK


[isim]
  • Azat olma durumu, serbestlik

    Hâlbuki bir elçi için bu kadarcık bir azatlık, bu kadarcık bir nefes alma imkânı dahi yoktur. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat] [eskimiş]
  • Azat edilme vakti gelmiş olan (cariye, köle)

TAŞAKLI


[sıfat]
  • Taşağı olan
[mecaz]
  • Sözünü geçirir, tuttuğunu koparır, yiğit

AZITMAK


[-i]
  • Azgın duruma getirmek
[nesnesiz]
  • Bitki çok uzamak
[mecaz]
  • Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak

    Zamanımızın Fransız romancıları da bir hayli işi azıtmış durumdadırlar. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


AŞILMAK


[nesnesiz]
  • Aşma işine konu olmak

ATIŞMAK


[-le]
  • Tartışmak

    Yoksa gene babasıyla atışıp işi mi bırakmıştı. - Orhan Kemal

[nesnesiz]
  • Kendisine dargın olan bir kimseye barışıkmış gibi söz söylemek

    Nafile atışma, ben seninle barışmam.


ALMAŞIK


[sıfat]
  • İki veya daha çok şeyin sıralanmasında karşılıklı değil, aralıklı olarak sağda ve solda yerleşmiş olan

Birleşik Kelimeler: almaşık yapraklar


ALIŞMAK


[-e]
  • Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek

    Muhtaç değiliz ama ben çalışmaya alıştım. - Etem İzzet Benice

[nesnesiz]
  • Tutuşmak, yanmaya başlamak

KIŞLAMA


[isim]
  • Kışlamak işi

KAZILMA


[isim]
  • Kazılmak işi

    Varlıkları kaledekiler tarafından anlaşılmış ve kendilerini bulmak için bir karşı lağım kazılmaya başlanmıştı. - İhsan Oktay Anar