ZÜRAFAGİLLER Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ZÜRAFAGİLLER harflerini içeren 5 harfli 47 kelime bulunuyor. 5 harfli ZÜRAFAGİLLER kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜZAF20, FİGÜR17, AGRAF15, GAFİL15, AFAZİ14, EFRİZ14, FİREZ14, FALEZ14, FAZLA14, GÜZEL14, İZAFE14, İFRAZ14, LAFZİ14, ZARİF14, ZAFER14, ZEFİR14, LÜFER13, GAZAL12, GAZEL12, GALİZ12, GARAZ12, GERİZ12, ARİFE11, FİRAR11, FİLAR11, FARİL11, FERLİ11, GÜLLE11, ÜLGER11, ÜZERİ10, ZÜLAL10, ZÜRRA10, GAİLE9, GELİR9, LAGAR9, LEGAL9, ARİZA8, ARAZİ8, AZERİ8, ALİZE8, İZALE8, LEZAR8, LAZER8, REZİL8, ZARAR8, ZELİL8, RALLİ5


RALLİ (Kelime Kökeni: İngilizce rally)


[isim]
  • Yarışmacıların otomobille belli yolları izleyerek ve özel kurallara uyarak belirli bir yere ulaşmalarına dayanan otomobil yarışı

ARİZA (Kelime Kökeni: Arapça ʿarīża)


[isim] [eskimiş]
  • Yüksek bir makama sunulan mektup veya dilekçe

ARAZİ (Kelime Kökeni: Arapça arāżī)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzü parçası, yerey, toprak

    Kurulan heyet şehrin arka tepelerinde kondu kurulacak uygun bir arazi bulma işiyle görevlendirildi. - Lâtife Tekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arazi açmak
  • arazi olmak
  • araziye uymak

Birleşik Kelimeler: arazi aracı, arazi otomobili, arazi taraması, arazi yarışı, vakıf arazisi


AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)


[isim]
  • Azerbaycan Türkü

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)


[isim] [coğrafya]
  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize


İZALE (Kelime Kökeni: Arapça izāle)


[isim] [eskimiş]
  • Yok etme, giderme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • izale etmek

Birleşik Kelimeler: izaleişüyu


LEZAR (Kelime Kökeni: Fransızca lézard)


[isim]
  • Kertenkele derisinin sepilenmesiyle elde edilen bir deri türü

LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)


[isim] [fizik]
  • Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

Birleşik Kelimeler: lazer ışını


REZİL (Kelime Kökeni: Arapça reẕīl)


[sıfat]
  • Alçak, aşağılık

    Ah, seni serseri, rezil, alçak seni! Demek bana başkaldırıyorsun! - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rezil etmek
  • rezili çıkmak
  • rezil olmak
  • rezil rüsva olmak


ZARAR (Kelime Kökeni: Arapça żarar)


[isim]
  • Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat

    Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zarara sokmak
  • zarara uğramak
  • zarar çekmek
  • zararda olmak
  • zarar etmek
  • zarar gelmek
  • zarar görmek
  • zararı dokunmak
  • zararı olmamak
  • zararı yok
  • zarar vermek

Birleşik Kelimeler: akıllara zarar, akla zarar, maddi zarar, manevi zarar


ZELİL (Kelime Kökeni: Arapça ẕelīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan

    Batı'ya, bu zelil tavırla kabul ettirilmesi mümkün hiçbir şey olamazdı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zelil etmek
  • zelil olmak


GAİLE (Kelime Kökeni: Arapça ġāʾile)


[isim] [eskimiş]
  • Sıkıntı, dert, keder, üzüntü

    Küçücük yaşta, büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür. - Ahmet Midhat


GELİR


[isim]
  • Bir kimseye veya topluluğa belli zamanlarda, belli yerlerden gelen para, varidat

    Saklanan bir gelir vardı ki aç, çıplak kalmıyorlardı. - Mahmut Yesari

Birleşik Kelimeler: gelir dağılımı, gelir düzeyi, gelir kaynağı, gelir ortaklığı, gelir vergisi, millî gelir, ulusal gelir, dar gelirli


LAGAR (Kelime Kökeni: Farsça lāġar)


[sıfat] [eskimiş]
  • Zayıf, çelimsiz

    Arabayı çeken lagar mandaları bir nefer, kalın bir değnekle hayladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


LEGAL (Kelime Kökeni: Fransızca légal)


[sıfat] [hukuk]
  • Yasal