ZORSUNMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ZORSUNMA harflerini içeren 5 harfli 23 kelime bulunuyor. 5 harfli ZORSUNMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zorsunma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Zorsunma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ONSUZ11, ARMUZ10, MARUZ10, MAZUR10, UZMAN10, ZORUN10, MUSON9, SOMUN9, SORUM9, ZURNA9, MASUN8, MASON8, MASNU8, NAMUS8, SORMA8, SORUN8, SUNMA8, SAMUR8, MARON7, ORMAN7, ROMAN7, SONRA7, SONAR7


MARON (Kelime Kökeni: Fransızca marron)


[isim]
  • Kestane rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

ORMAN


[isim]
  • Ağaçlarla örtülü geniş alan

    Bütün evi bir ormanmış gibi rahatça ve her anlamda kullanabiliyorlardı. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • orman gibi
  • orman taşlamak

Birleşik Kelimeler: orman çayırı, orman dizisi, orman evi, orman gülü, orman işletmesi, orman kaçkını, orman kanunu, orman kebabı, orman kibarı, orman koruma memuru, orman köylüsü, orman köyü, orman kuşağı, orman sarmaşığı, orman sıçanı, orman tavuğu, orman yeşili, deli orman, tropikal orman, vahşi orman, yağmur ormanları


ROMAN


[isim]
  • Çingene
[isim]
  • İnsanın veya çevrenin karakterlerini, göreneklerini inceleyen, serüvenlerini anlatan, duygu ve tutkularını çözümleyen, kurmaca veya gerçek olaylara dayanan uzun edebî tür

Ata Sözleri ve Deyimler

  • romanı yazılmak

Birleşik Kelimeler: çizgi roman, ırmak roman, nehir roman, polisiye roman, resimli roman, tarihî roman, tarihsel roman, tefrika roman, köy romanı


SONRA


[zarf]
  • Daha ileri bir zamanda, müteakiben, önce karşıtı

    Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı. - Metin And

[isim]
  • Arkadan gelen bölüm veya zaman

    Bunun sonrası yok. Bu işi sonraya bırakmamalı.

Birleşik Kelimeler: az sonra, milattan sonra, neden sonra, okul sonrası


SONAR (Kelime Kökeni: Fransızca sonar)


[isim]
  • Batmış olan nesnenin, yüzeye yakın balıkların yerini ve durumunu yansılanan ses dalgalarıyla belirleyen sistem

MASUN (Kelime Kökeni: Arapça maṣūn)


[sıfat] [eskimiş]
  • Korunan, korunmuş

    Poyrazdan masun bir kulübe göreceksin. - Sait Faik Abasıyanık


MASON (Kelime Kökeni: Fransızca maçon)


[isim]
  • Masonluk üyesi, farmason

Birleşik Kelimeler: mason locası


MASNU (Kelime Kökeni: Arapça maṣnūʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Sanatla yapılmış (ürün)

NAMUS (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs)


[isim]
  • Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet

    Fakat durup dururken, kendi yağıyla kavrulan bir genç kız namusuna bu kadar namussuzca iftira olur mu? - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • namusu iki paralık olmak
  • namusuna dokunmak
  • namusuna sinek kondurmamak
  • namusunu temizlemek
  • namusu temizlenmek
  • namusuyla yaşamak

Birleşik Kelimeler: namus belası, namus borcu, namus cinayeti, namus davası, namus sözü


SORMA


[isim]
  • Sormak işi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorması ayıp olmasın (veya sorması ayıp)


SORUN


[isim]
  • Araştırılıp öğrenilmesi, düşünülüp çözümlenmesi, bir sonuca bağlanması gereken durum, mesele, problem

    Türkiye'ye gölge oyununun ne zaman ve nasıl girdiği sorunu üzerine çeşitli yorumlar bulunmaktadır. - Metin And

[mecaz]
  • Sıkıntı veren durum, dert

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sorun çıkarmak
  • sorun etmek
  • sorun olmak

Birleşik Kelimeler: beslenme sorunu


SUNMA


[isim]
  • Sunmak işi

    Ben sadece ballar balından birkaç çeşni sunmaya çalıştım. - Ahmet Kabaklı


SAMUR (Kelime Kökeni: Arapça semmūr)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sansargillerden, Kuzey Avrupa'da yaşayan, çok yumuşak ve ince tüyleri olan, postu için avlanan küçük hayvan (Martes zibellina)
[sıfat]
  • Bu hayvanın postundan yapılan

Birleşik Kelimeler: samur kaşlı, samur kürk, su samuru


MUSON (Kelime Kökeni: Fransızca mousson)


[isim] [coğrafya]
  • Güney Asya kıyılarıyla Hint Denizi'nde yaz ve kış mevsimlerinde birbirine ters yönlerden esen geniş alanlı rüzgâr

Birleşik Kelimeler: muson iklimi


SOMUN (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Yuvarlak ve şişkin ekmek

    Çocuk işe başlamadan Şaban amca bir çanak yoğurtla bir yarım somunu getiriyordu. - Halide Edip Adıvar

[isim] [teknik]
  • Cıvatanın ucuna geçirilen, içi yivli demir başlık

Birleşik Kelimeler: kulaklı somun