ZEVKÜSEFA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ZEVKÜSEFA harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ZEVKÜSEFA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

FEVK16, VEFA16, FÜZE15, ÜVEZ15, FEZA13, ZEVK13, KÜFE12, ESEF11, FAKS11, SEVK11, SEFA11, VAKS11, FEKE10, KAFE10, KEFE10, SEZÜ10, SEZA8, KEZA7, ZEKA7, AKSE5, KASE5, KESE5, SAKE5


AKSE (Kelime Kökeni: Fransızca accès)


[isim] [tıp]
  • Hastalık nöbeti, kriz

Birleşik Kelimeler: kalp aksesi


KÂSE (Kelime Kökeni: Farsça kāse)


[isim]
  • Cam, çini, toprak vb.nden yapılmış derince çanak

    Kocaman bakır kâsede kuskus çorbası vardı. - Nezihe Araz

Birleşik Kelimeler: kâseifağfur


KESE (Kelime Kökeni: Farsça kīse)


[isim]
  • Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba

    Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam

[sıfat]
  • Bu küçük torba miktarında olan

    Üç kese tütün.

[mecaz]
  • Bir kimsenin mal varlığı

    Bu sadeleşme, vücut ve keseye daha elverişli idi. - Falih Rıfkı Atay

[anatomi]
  • Organizmanın bazı boşlukları
[bitki bilimi]
  • Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik
[tarih]
  • Beş yüz kuruşluk para birimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keseden yemek
  • kesenin ağzını açmak
  • kesenin dibi görünmek
  • kesenize bereket
  • kesesi elvermemek
  • kesesine bir şey girmek
  • kesesine göre
  • kesesine güvenmek
  • kesesini doldurmak
  • keseye danış, pazarlığa sonra giriş
  • keseye davranmak

Birleşik Kelimeler: kese çiçeği, kese kâğıdı, kese yoğurdu, bol keseden, döl kesesi, göz kesesi, hamam kesesi, hava kesesi, idrar kesesi, işitme kesesi, öd kesesi, reçine kesesi, safra kesesi, spor kesesi, su kesesi, yağ kesesi, yüzme kesesi

[sıfat] [halk ağzında]
  • Kısa, kestirme (yol)

SAKE (Kelime Kökeni: Fransızca saké)


[isim]
  • Pirinçten yapılan bir tür Japon rakısı

KEZA (Kelime Kökeni: Arapça keẕā)


[zarf]
  • Aynı biçimde, kezalik

ZEKÂ (Kelime Kökeni: Arapça ẕekāʾ)


[isim] [ruh bilimi]
  • İnsanın düşünme, akıl yürütme, objektif gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamı, anlak, dirayet, zeyreklik, feraset

    Herkesin gönlünü almayı bilecek zekâya sahipti. - Ayla Kutlu

Birleşik Kelimeler: zekâ bölümü, zekâ geriliği, zekâ testi, zekâ yaşı, zekâ yeteneği, analitik zekâ, çoklu zekâ, genel zekâ, üstün zekâ


SEZA (Kelime Kökeni: Farsça sezā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun, yaraşır, bir şeye değer

    Hele Topaç dedikleri o mollanın hâli görülmeye seza. - Sermet Muhtar Alus


FEKE


[isim]
  • Adana iline bağlı ilçelerden biri

KAFE


[isim]
  • İçecek ve hafif yiyeceklerin satıldığı, bazılarında kapı önlerinde oturacak yerlerin bulunduğu ayaküstü yiyecek yerleri

KEFE (Kelime Kökeni: Arapça keffe)


[isim]
  • Terazi gözlerinden her biri
[isim] [halk ağzında]
  • Semercilerin atların tüylerini parlatmak için kullandığı bir araç türü

SEZÜ


[isim] [bitki bilimi]
  • Mantar meşesi

ESEF (Kelime Kökeni: Arapça esef)


[isim] [eskimiş]
  • Üzüntü, kaygı, tasa

    Ötekilerin yüzünde onunki gibi esefle karışmamış, bambaşka bir öfke vardı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • esef etmek
  • esef olunmak


FAKS (Kelime Kökeni: İngilizce fax)


[isim]
  • Belgegeçer

SEVK (Kelime Kökeni: Arapça sevḳ)


[isim]
  • Gönderme, götürme

    Sevk gününü, raporun ismini, uğrayacağı limanları yazdım. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sevk etmek
  • sevk olmak

Birleşik Kelimeler: sevkitabii, sevk kâğıdı, sevkülceyş


SEFA (Kelime Kökeni: Arapça ṣafā)


[isim]
  • Gönül rahatlığı, rahatlık, kaygısız ve sakin olma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sefa (veya sefalar) bulduk
  • sefa geldin (veya geldiniz)
  • sefa geldine gitmek
  • sefasına bakmak
  • sefasını sürmek
  • sefa sürmek

Birleşik Kelimeler: sefa pezevengi, aynısefa, zevküsefa, akşamsefası, içki sefası, gecesefası, gündüzsefası