ZEVKSİZLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ZEVKSİZLİK harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli ZEVKSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

EVSİZ15, İSEVİ12, İVESİ12, KİSVE12, SİVİL12, SELVİ12, VİSKİ12, EVLİK11, LEZİZ11, VEKİL11, ESKİZ9, EKSİZ9, SEKİZ9, İZLEK8, KİLİZ8, ESKİL6, EKSİK6, KİLİS6, KİLSİ6, KESKİ6, KESİK6, SİLKİ6, SİLİK6, SİKKE6, SEKİL6, EKİLİ5, KELİK5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


KİLİS


[isim]
  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ


[sıfat]
  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

KESKİ


[isim]
  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç

KESİK


[sıfat]
  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Çökelek
[isim]
  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

[spor]
  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
[argo]
  • Parası olmayan
[argo]
  • Tutkun, hayran
[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik


SİLKİ


[isim]
  • Uykuda sıçrama

SİLİK


[sıfat]
  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]
  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
[zarf]
  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik


SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)


[isim] [eskimiş]
  • Madenî para
[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık
[isim]
  • Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah

    Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak


SEKİL


[isim]
  • At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

İZLEK


[isim] [halk ağzında]
  • Keçi yolu, patika
[edebiyat]
  • Bir edebî eserde işlenen konunun anlamca ortaya koyduğu ana yönelim

KİLİZ


[isim] [bitki bilimi]
  • Hasır otu

Birleşik Kelimeler: kiliz balığı


ESKİZ (Kelime Kökeni: Fransızca esquisse)


[isim]
  • Mimari eserler ve resim için çizimlerle yapılan ön çalışma, taslak