Z ile Başlayan T ile Biten Kelimeler



Z ile başlayan T ile biten 43 kelime bulundu.T ile başlayan Z ile biten kelimeler

Ayrıca, "İçinde zt olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

9 Harfli Kelimeler

ZAPTURAPT21

8 Harfli Kelimeler

ZERZEVAT20, ZIDDİYET18, ZİHNİYET17, ZERAVENT17, ZEBANZET16, ZEBERCET16, ZİKIYMET15, ZÜRRİYET15

7 Harfli Kelimeler

ZİYAFET18, ZAFİYET18, ZİHAYAT16, ZUHURAT16, ZARAFET16, ZEKAVET16, ZENDOST14, ZİYARET12, ZARURET11

6 Harfli Kelimeler

ZÜĞÜRT20, ZILGIT15, ZÜMRÜT14, ZAHMET14, ZİLYET11, ZİMMET11, ZULMET11, ZİYNET11, ZAYİAT11, ZEAMET10, ZİLLET9, ZİRAAT9, ZANAAT9

5 Harfli Kelimeler

ZEVAT14, ZİGOT13, ZAHİT12, ZABIT11, ZABİT10, ZEKAT8

4 Harfli Kelimeler

ZİFT13, ZÜHT13, ZAPT11, ZT7

3 Harfli Kelimeler

ZIT7, ZAT6


ZAT (Kelime Kökeni: Arapça ẕāt)


[isim]
  • Kişi

    Tanıdıklarımdan bir zat, meyveleri hiç sevmez. - Ahmet Haşim

[eskimiş]
  • Kendi

    Evvelki gün gelen kadın sizi istiyor, zatınızla konuşacakmış. - Sermet Muhtar Alus

Birleşik Kelimeler: zata mahsus, zatıalileri, zatıaliniz, zat işleri, haddizatında


ZAİT (Kelime Kökeni: Arapça zāʾid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çoğaltan, artıran
[isim] [matematik]
  • Artı (+)

ZIT (Kelime Kökeni: Arapça żidd)


[sıfat]
  • Karşıt, ters

    Sizin kadar zıt mizaçlı ikizler görülmemiştir herhâlde. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zıddına basmak (veya gitmek)
  • zıddı olmak
  • zıt gitmek

Birleşik Kelimeler: zıt anlamlı, zıt kutup


ZEKÂT (Kelime Kökeni: Arapça zekāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören, İslam'ın beş şartından biri

    Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zekât vermek

Birleşik Kelimeler: zekât keçisi


ZİLLET (Kelime Kökeni: Arapça ẕillet)


[isim]
  • Hor görülme, aşağılanma

    Yıllardan beri dişinden tırnağından artırdığı, çoluk çocuğunun nafakasından kestiği parayı günün birinde, ben de bu zilletten kurtulurum umuduyla bir köşeye koymuştu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zillete düşmek


ZİRAAT (Kelime Kökeni: Arapça zirāʿat)


[isim]
  • Tarım

    El işlerini, bilhassa ziraatı münasip buldu. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kuru ziraat, sulu ziraat


ZANAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣināʿat)


[isim]
  • İnsanların maddeye dayanan gereksinimlerini karşılamak için yapılan, öğrenimle birlikte deneyim, beceri ve ustalık gerektiren iş, sınaat

    Hiçbir vatandaşa benim zanaatı tavsiye etmem. - Nazım Hikmet


ZEAMET (Kelime Kökeni: Arapça zeʿāmet)


[isim]
  • Tımar

ZABİT (Kelime Kökeni: Arapça żābiṭ)


[isim] [eskimiş]
  • Rütbesi teğmenden binbaşıya kadar olan asker

    Bu karanlık günler, senin gibi genç, ateşli, imanlı zabitlerin gayreti ile aydınlanacak. - Samim Kocagöz

[sıfat] [mecaz]
  • Tuttuğunu koparan, dediğini yaptıran

Birleşik Kelimeler: birinci zabit


ZARURET (Kelime Kökeni: Arapça żarūret)


[isim]
  • Zorunluluk

    Kültür hâkim olduktan sonra sanat ve hayat, mazi ve yeni zaruretler ne güzel uyuşuyor. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: fakruzaruret


ZİLYET (Kelime Kökeni: Arapça ẕi'l-yed)


[isim] [hukuk]
  • Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci

ZİMMET (Kelime Kökeni: Arapça ẕimmet)


[isim]
  • Üstünde olan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zimmet çıkarmak
  • zimmetine geçirmek
  • zimmetine geçirmek

Birleşik Kelimeler: beraatizimmet


ZULMET (Kelime Kökeni: Arapça ẓulmet)


[isim] [eskimiş]
  • Karanlık

    Görmek için aydınlık ve görülmemek için zulmet lazımdı. - Falih Rıfkı Atay


ZİYNET (Kelime Kökeni: Arapça zīnet)


[isim]
  • Süs, bezek

    Samimi bir kalabalık, zamanımıza ziynet olan benzersiz şairi görmekten, dinlemekten âdeta sarhoştu. - Ahmet Kabaklı


ZAYİAT (Kelime Kökeni: Arapça żāyiʿāt)


[isim]
  • Yitikler, kayıplar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zayiat vermek