YÜKSELTGEMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



YÜKSELTGEMEK harflerini içeren 6 harfli 31 kelime bulunuyor. 6 harfli YÜKSELTGEMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÜTMEK13, GÜLMEK13, ELEMGE11, GELEME11, GELMEK11, TÜYMEK11, YÜKLEM11, YÜKSEK11, KÜSMEK10, TÜMSEK10, EYLEME9, YETMEK9, YELMEK9, YELEME9, ESLEME8, KESMEK8, MESLEK8, MESELE8, SEKMEK8, SEKLEM8, YELTEK8, EKLEME7, ELEMEK7, ELETME7, KELEME7, KEKEME7, KESTEL7, MELEKE7, TELEKS7, TELEME7, TELEKE6


TELEKE


[isim] [halk ağzında]
  • Uzun ve sert kanat telekleri

EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELETME


[isim]
  • Eletmek işi

KELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak


KEKEME


[sıfat]
  • Damak sesleriyle başlayan kelimeleri ve heceleri tekrarlayarak birdenbire söyleyen ve keserek konuşan, keke, kekeç

    Arabacı yirmi beş yaşlarında delişmen, dili biraz kekeme bir oğlan. - Memduh Şevket Esendal


KESTEL


[isim]
  • Bursa iline bağlı ilçelerden biri

MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)


[isim]
  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi] [felsefe]
  • Yeti

TELEKS (Kelime Kökeni: Fransızca télex)


[isim]
  • Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni

TELEME


[isim]
  • Teleme peyniri

Birleşik Kelimeler: teleme peyniri


ESLEME


[isim]
  • Eslemek işi

KESMEK


[-i]
  • Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak

    İpi kesmek.

[nesnesiz]
  • Ucunu almak

    Saç kesmek. Tırnak kesmek.

[nesnesiz]
  • Hayvanın başını gövdesinden ayırmak, boğazlamak

    Koyun kesmek. Tavuk kesmek.

[nesnesiz] [-den]
  • Verilecek şeyin bir bölümünü alıkoyup vermemek

    Ücretinden beş lira kesmişler.

[nesnesiz]
  • Susmak

    Kes artık yeter!

[nesnesiz] [argo]
  • Uydurmak, yalan söylemek
[mecaz]
  • Birini yermek, kötülemek

    Hiç değil beni kesmeden edemez o. - Orhan Kemal

[mecaz]
  • Karşı cinsten birisini sürekli olarak süzmek, dikkatli bir biçimde bakmak
[mecaz]
  • Vahşice öldürmek
[spor]
  • Oyuncuyu takım kadrosuna almamak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kesip atmak
  • kesip biçmek
  • kes parmağını çık pazara, merhem buyuran çok olur
  • kestiği tırnak olamamak

Birleşik Kelimeler: kesyap, kesyapıştır, ateşkes


MESLEK (Kelime Kökeni: Arapça meslek)


[isim]
  • Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve karşılığında para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş

    Araya giren yıllar zarfında meslekten kopunca eski arkadaşlarıyla ünsiyeti de kopmuştu. - Osman Aysu

[felsefe]
  • Öğreti
[felsefe]
  • Dizge
[eskimiş]
  • Çığır, okul, ekol

    Edebî meslekler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesleğinin eri (veya erbabı) olmak
  • meslek edinmek

Birleşik Kelimeler: meslek içi eğitim, meslek yaşamı, serbest meslek


MESELE (Kelime Kökeni: Arapça mesʾele)


[isim]
  • Sorun

    Gazeteler vakit vakit bir meseleyi öne sürerler. - Nazım Hikmet

[eskimiş] [matematik]
  • Problem

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mesele çıkarmak
  • mesele etmek
  • mesele olmak
  • mesele yapmak
  • mesele yok!

Birleşik Kelimeler: boğaz meselesi, gönül meselesi, ölüm kalım meselesi


SEKMEK


[nesnesiz]
  • Tek veya iki ayak üzerinde sıçramak

    Evden yola, yoldan eve varabilmek için evvelce yerleştirilmiş iri kayalar üzerinde sekmek gerekirdi. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: kargasekmez