Yü ile Başlayan 8 Harfli Kelimeler



YÜ harfleri ile başlayan 8 harfli 39 kelime bulunuyor. Başında olan 8 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "yü ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde Yü olan 8 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ZSÜZCE24, ZBEYÜZ24, ZGEÇLİ22, RÜTÜCÜ21, ZDÜRME20, KÇÜLÜK19, ZLÜLÜK19, ZLEŞME19, PÜRMEK19, ZÜNDEN19, ZLERCE18, ZEYSEL18, ZÜLMEK18, KLEYİŞ17, ZDELİK17, KSELİŞ16, KLÜLÜK16, CELMEK16, CELTME16, KSÜNME16, ZLENME16, ZLEMEK16, RÜRLÜK16, RÜKLÜK16, REKSİZ16, KÇEKER15, KÜNMEK15, ZERLİK15, RÜTMEK15, RÜNMEK15, LÜNMEK15, KSELİM14, KSELME14, KLETME13, KLENME13, KLEMEK13, KSELTİ13, KLENTİ12, REKTEN12


YÜKLENTİ


[isim]
  • Angarya

YÜREKTEN


[zarf]
  • Temiz duygularla, saygı ile, içten, içtenlikle, kalpten

    İlk zamanlarda olduğu gibi şöyle içten ve yürekten konuştukları bir anları olmuyordu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: candan yürekten


YÜKLETME


[isim]
  • Yükletmek işi

YÜKLENME


[isim]
  • Yüklenme işi

    Bilinçli ve dirençli dediğimiz insan, somut bir durumu, bu soyut olanla yüklenmeye ve taşımaya çalışıyor. - Adalet Ağaoğlu


YÜKLEMEK


[-e] [-i]
  • Bir yere, taşınması için belli ağırlıkta eşya veya araç gereç koymak
[mecaz]
  • Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak

    Çocuğun bakımını ona yüklediler.

[mecaz]
  • Bir suçu birinin üstüne atmak

    Suçuna bakmadan bir de bu vaziyetten beni mesul tutmak istiyor, kabahati bana yüklüyor. - Etem İzzet Benice


YÜKSELTİ


[isim]
  • Tümsek
[coğrafya]
  • Bir noktanın deniz yüzeyinden olan yüksekliği, yükseklik, rakım, irtifa

    Ankara'nın yükseltisi 850 metredir.

Birleşik Kelimeler: eş yükselti


YÜKSELİM


[isim] [gök bilimi]
  • Dik açıklık

YÜKSELME


[isim]
  • Yükselmek işi, itila

    Pencereden çıkıp göğe yükselmeye başladı. - İhsan Oktay Anar

[coğrafya]
  • Suların kabararak yüzeyinin yükseğe çıkması

    Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş. - Zeyyat Selimoğlu

[jeoloji]
  • Yer kabuğunun yerin düşey salınımından ileri gelen hareketi

YÜKÇEKER


[isim]
  • Yükleri bir noktadan başka bir noktaya götürmekte kullanılan araç

YÜKÜNMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Birinin önünde, saygı göstermek için eğilmek veya yere kapanmak

YÜZERLİK


[sıfat]
  • Yüz tanesi bir arada olan

    Yüzerlik yumurta sandığı.


YÜRÜTMEK


[-i]
  • Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak
[hukuk]
  • Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak
[nesnesiz]
  • Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek

    Mütalaa yürütmek. Muhakeme yürütmek.

[mecaz] [teklifsiz konuşmada]
  • İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak

    Seni, teğmene bel bağlayıp girdiğin bisküvi fabrikasından nasıl yürüttülerdi. - Haldun Taner

[argo]
  • Habersiz olarak almak, çalmak

    Bizim kalemi yürütmüşler.


YÜRÜNMEK


[nesnesiz]
  • Yürüme işi yapılmak

    Çamurun içinde yürünmez.


YÜLÜNMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Yolunmak

YÜKSELİŞ


[isim]
  • Yükselme işi

    O şaşırtıcı yükselişten sonra düştüğü bu durum inanılır şey değil. - Cahit Külebi