YOSUNLANMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YOSUNLANMA harflerini içeren 5 harfli 53 kelime bulunuyor. 5 harfli YOSUNLANMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yosunlanma ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Yosunlanma olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

OYLUM10, SOMYA10, SOYMA10, SOYLU10, YOSMA10, YOSUN10, MUSON9, SOMUN9, SAYMA9, UYSAL9, YUNMA9, YOLMA9, YONMA9, YASMA9, ANYON8, ALMUS8, ALYON8, MOLAS8, MALYA8, MASUN8, MASON8, MASNU8, MAYNA8, NAMUS8, SONLU8, SOLMA8, SUNMA8, SALYA8, YUNAN8, YAMAN8, YANMA8, YASAL8, ANONS7, ALYAN7, MANAS7, MASAL7, NAMLU7, NANAY7, ONAMA7, SAMAN7, SALON7, SALMA7, SANMA7, SALAM7, SAUNA7, ULAMA7, YANAL7, YALAN7, ANLAM6, ASLAN6, ALMAN6, SANAL6, NALAN5


NALAN (Kelime Kökeni: Farsça nālān)


[sıfat]
  • İnleyici, inleyen

ANLAM


[isim] [dil bilimi]
  • Bir kelimeden, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne, mana, meal, fehva, deme, mazmun, medlul, valör
[mantık]
  • Bir önermenin, bir tasarının, bir düşüncenin veya eserin anlatmak istediği şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anlam çıkarmak
  • anlamına gelmek
  • anlam vermek

Birleşik Kelimeler: anlam aykırılığı, anlam bayağılaşması, anlam bilimi, anlam bilimsel, anlam daralması, anlam değişmesi, anlam genişlemesi, anlam iyileşmesi, anlam kayması, anlam kötüleşmesi, bağlamsal anlam, eş anlam, ikiz anlam, bir anlamda


ASLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan
[mecaz]
  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ALMAN (Kelime Kökeni: Fransızca allemand)


[isim]
  • Cermen soyundan olan halk

Birleşik Kelimeler: Alman gümüşü, Alman papatyası, Almansever, Alman usulü


SANAL


[sıfat]
  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
[matematik]
  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet


ANONS (Kelime Kökeni: Fransızca annonce)


[isim]
  • Sesli duyuru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anons etmek


ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)


[isim] [teknik]
  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı


MANAS


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kın kanatlılardan, ergin evrede yaprakları, kurtçuk evresinde kökleri kemirerek tarım bitkilerine ve orman ağaçlarına büyük zarar veren bir böcek (Polyhylla fullo)

MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)


[isim]
  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı


NAMLU (Kelime Kökeni: Farsça nāmlū)


[isim] [askerlik]
  • Tüfek, tabanca, top vb. ateşli silahların ucunda bulunan boru biçimindeki parça

NANAY


[isim] [argo]
  • Yok

    Gözü çıksın kasabanın, sabahın onunda su nanay, depo nanay. - Muzaffer İzgü


ONAMA


[isim]
  • Onamak işi, uygun bulma, tasvip

    Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez. - Anayasa


SAMAN


[isim]
  • Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • saman altından su yürütmek
  • saman gibi

Birleşik Kelimeler: saman alevi, saman kâğıdı, samankapan, saman nezlesi, saman rengi, saman sarısı, Samanuğrusu, Samanyolu


SALON (Kelime Kökeni: Fransızca salon)


[isim]
  • Bir evde konukları ağırlamakta kullanılan en geniş oda

    Hasta alt kattaki salona kadar gitti ve bir kanepenin üstüne düştü. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: salon adamı, salon bitkileri, salon çamı, salon çiçeği, salon kadını, bekleme salonu, berber salonu, bilardo salonu, dans salonu, dinleme salonu, dinlenme salonu, düğün salonu, güzellik salonu, kabul salonu, lostra salonu, merasim salonu, misafir salonu, model salonu, müzik salonu, oyun salonu, sergi salonu, sinema salonu, şeref salonu, toplantı salonu, yemek salonu, yolcu salonu


SALMA


[isim]
  • Salmak işi
[halk ağzında]
  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
[sıfat]
  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]
  • Sürekli akan (su)
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk