YELPAZELENMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



YELPAZELENMEK harflerini içeren 6 harfli 23 kelime bulunuyor. 6 harfli YELPAZELENMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

PEKMEZ14, KEPAZE13, PELEME11, KANEPE10, PELENK10, EYLEME9, MEYANE9, YENMEK9, YELMEK9, YELEME9, LEYLEK8, LEYLAK8, YELKEN8, EKLEME7, ENEMEK7, ELLEME7, ELEMAN7, ELEMEK7, ELENME7, KELEME7, KEMANE7, MELEKE7, MEALEN7


EKLEME


[isim]
  • Eklemek işi
[sıfat]
  • Eklenmiş

Birleşik Kelimeler: ekleme dişi


ENEMEK


[-i]
  • İğdiş etmek

ELLEME


[isim]
  • Ellemek işi

    Kuş yuvasındaki yumurtayı ellemeye gelmez. - Necati Cumalı

[sıfat] [halk ağzında]
  • Elle seçilmiş, iyi

    Elleme kömür.


ELEMAN (Kelime Kökeni: Fransızca élément)


[isim]
  • Öge

    Eskilerin şiirde pek bol kullanmaktan hoşlandıkları elemanlardan birisi de teşbihti. - Asaf Halet Çelebi

[matematik]
  • Kümeye ait varlıklardan her biri

Birleşik Kelimeler: eleman sayısı, ara eleman, öğretim elemanı, yapı elemanı


ELEMEK


[-i]
  • Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek

    Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim - Halk türküsü

[mecaz]
  • Gözden geçirmek, ayıklamak, iyisini kötüsünden ayırmak
[spor]
  • Bir yarışmacıyı yarışma dışı bırakmak, elimine etmek

ELENME


[isim]
  • Elenmek işi
[spor]
  • Yenilen oyuncu veya takımın yarışmalardan çıkması

KELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Sürülmeden bırakılmış (tarla)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • keleme olmak


KEMANE (Kelime Kökeni: Farsça kemāne)


[isim] [müzik]
  • Keman ve kemençe yayı
[müzik]
  • Bir tür halk çalgısı
[denizcilik]
  • Ağaç gemilerde talimarın üst ucundaki kıvrım

Birleşik Kelimeler: kemane balığı, kemane çekme, kabak kemane


MELEKE (Kelime Kökeni: Arapça meleke)


[isim]
  • Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık, alışkanlık

    Bütün melekelerim yerinde olduğu hâlde kendimde değildim. - Necip Fazıl Kısakürek

[ruh bilimi] [felsefe]
  • Yeti

MEALEN (Kelime Kökeni: Arapça meʾālen)


[zarf] [eskimiş]
  • Anlamca

    Yalvarsam, mealen iyilik de kötülük de dönücüdür diyen Yaradan'ın bu kanunu üzerinde düşünür müsün? - Emine Işınsu


LEYLEK (Kelime Kökeni: Farsça legleg)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Leyleksilerden, kışın tropikal Afrika'da yaşayan, siyah telekli, uzun gagalı, uzun bacaklı, büyük, beyaz, göçmen kuş (Ciconia ciconia)

    Ona en çok hüzün veren, leyleklerin gidişleriydi. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • leyleği havada görmek
  • leyleği kuştan mı sayarsın, yazın gelir, kışın gider
  • leyleğin attığı yavru
  • leyleğin ömrü (veya günü) laklakla geçer
  • leylek gibi

Birleşik Kelimeler: leylekgagası, karaleylek


LEYLAK (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳ)


[isim] [bitki bilimi]
  • Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)

    En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: leylak rengi, Çin leylağı, Hint leylağı


YELKEN


[isim] [denizcilik]
  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni


EYLEME


[isim]
  • Eylemek işi

MEYANE (Kelime Kökeni: Farsça miyāne)


[isim]
  • Çorba vb. yiyeceklere lezzet kazandırmak için un ve yağla yapılan sos

Ata Sözleri ve Deyimler

  • meyanesi gelmek