Ye ile Başlayan 6 Harfli Kelimeler



YE harfleri ile başlayan 6 harfli 34 kelime bulunuyor. Başında YE olan 6 harfli kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "ye ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde Ye olan 6 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

YERKÖY16, YENGEÇ15, YEĞLİK15, YEĞREK15, YERÖTE14, YEZİDİ13, YELPİK12, YENGEN12, YENSİZ12, YERSİZ12, YETMİŞ12, YELLOZ12, YEDİSU12, YEGANE12, YENİCE11, YENİCİ11, YERİCİ11, YEDMEK11, YEDİLİ10, YEMENİ9, YEMLİK9, YENMEK9, YERMEK9, YERSEL9, YETMEK9, YELMEK9, YELEME9, YEKSAN9, YELTEK8, YERİNE8, YETKİN8, YELKEN8, YEKTEN8, YELELİ8


YELTEK


[sıfat]
  • Hercai

YERİNE


[zarf]
  • Bir şeyin veya bir kimsenin yerini almak üzere

    Kadınlar bütün mallarını, vitrin yerine kullandıkları pencerelerde sergiliyorlardı. - Adalet Ağaoğlu

[isim] [edebiyat]
  • Alegori

YETKİN


[sıfat]
  • Gerekli olgunluğa erişmiş, olgun, kâmil, mükemmel

    Bizim ülkemizde böyledir: Yetkin çalışmalar görmezden gelinir. - Selim İleri


YELKEN


[isim] [denizcilik]
  • Rüzgâr gücünden yararlanarak geniş bir yüzey oluşturacak biçimde yan yana dikilen ve teknenin direğine uygun bir biçimde takılarak onu hareket ettiren kumaş veya şeritlerin tümü

    Rıhtıma kurumak üzere yelkenler serilmişti. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yelken açmak
  • yelken basmak
  • yelken dikmek
  • yelkenleri suya indirmek

Birleşik Kelimeler: yelken balığı, yelken bezi, yelken gemisi, yelken gönderi, yelken iğnesi, yelkenkanat, yelken kulak, yelken yarışı, gabya yelkeni, Latin yelkeni


YEKTEN


[zarf]
  • Birden, birdenbire, ansızın

    Sabunlu elleriyle kapıyı açıp da kâhya kadın, selam sabahtan evvel, yekten ona, Rabia'yı niçin öğleden sonra dersten alıkoyduğunu sorunca şaşırdı. - Halide Edip Adıvar


YELELİ


[sıfat]
  • Yelesi olan (hayvan)

Birleşik Kelimeler: yeleli kurt


YEMENİ (Kelime Kökeni: Arapça yemenī)


[isim]
  • Kalıpla basılıp elle boyanan, kadınların başlarına bağladıkları tülbent

    Genç, güzel aşçı kadının dört örgülü uzun saçları siyah bir yemeni ile örtülüydü. - Aka Gündüz

[eskimiş]
  • Bir tür hafif ve kaba ayakkabı

    Hacı, ayağından yemenisini çıkardı, arabadan uzattı. - Memduh Şevket Esendal


YEMLİK


[isim]
  • Hayvanlara yem verilen yer veya kap

    Bir avuç arpa fazla atar yemliğine, bir kamçı eksik vurur. - Abbas Sayar

[sıfat]
  • Yem için ayrılan

    Yemlik ot.

[mecaz]
  • Rüşvet, arpalık
[mecaz]
  • Karşılıksız geçim sağlanan yer veya kimse
[argo]
  • Kumarda kandırılıp parası alınan kimse

Birleşik Kelimeler: yemlik arpa


YENMEK


[-i]
  • Savaş veya yarışmada üstünlük sağlamak, üstün gelmek

    Kahramanlar daima yenmek veya düşmanlarını yendikten sonra da yine yenecek düşman bulmak isterler. - Abdülhak Şinasi Hisar

[mecaz]
  • Tutmak, bastırmak

    Öfkemi yenmek için Ömer ile konuşuyorum, ona kaplan avı hikâyeleri anlatıyorum. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]
  • Yemek işine konu olmak

    Yemekler yenmiş. Bu meyve yenmez.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yenene içilene bakılmamak


YERMEK


[-i]
  • Kötülüklerini söylemek, zemmetmek

Birleşik Kelimeler: kireçyeren


YERSEL


[sıfat]
  • Yerle ilgili

YETMEK


[nesnesiz]
  • Bir gereksinimi karşılayacak, giderecek nicelikte olmak
[-e]
  • Yeterli sebep olmak

    Bir sigara bir ormanı yakmaya yeter.

[-e] [mecaz]
  • Başkasına gereksinim duymamak, kendine yeter olmak

    Kendiyle dolu, kendine yeten, olgun ve aydın bir insanın değil bir günü, bazen bir saati bile yüz binlerce lira değerinde olabilir. - Haldun Taner

[-e] [halk ağzında]
  • Bir yaşa erişmek, ulaşmak

    At dört, kız on beşe yettiği zaman / Severim kır atı bir de güzeli - Dadaloğlu

[halk ağzında]
  • Olgunlaşmak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yeter de artar
  • yeter ki
  • yetti artık (veya gayrı)


YELMEK


[-e] [halk ağzında]
  • Aceleyle, telaşlı bir biçimde koşmak

YELEME


[sıfat] [halk ağzında]
  • Havai

YEKSAN (Kelime Kökeni: Farsça yeksān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Düz