YAŞAMA ile Oluşan Kelimeler (YAŞAMA Kelime Türetme)



YAŞAMA harflerinden oluşan 22 kelime bulunuyor. YAŞAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yaşama kelimesinin anlamı nedir? Yaşama ile başlayan kelimeler. İçinde yaşama olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

YAŞAMA12

5 Harfli Kelimeler

YAŞAM11, AŞAMA9

4 Harfli Kelimeler

AYAŞ9, YAŞA9, AŞMA8, MAAŞ8, MAŞA8, ŞAMA8, AYMA7, MAYA7, YAMA7

3 Harfli Kelimeler

YAŞ8, MAŞ7, ŞAM7, AYA5, AMA4

2 Harfli Kelimeler

5, AY4, YA4, AM3, MA3


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


AYA


[isim]
  • Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
[bitki bilimi]
  • Yaprakların düz ve parlak bölümü

Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası



[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı


AYMA


[isim]
  • Aymak işi

MAYA (Kelime Kökeni: Farsça māye)


[isim] [kimya]
  • Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment

    Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası.

[kimya]
  • İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları
[mecaz]
  • Yaradılış, öz nitelik

    Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi. - Attila İlhan

[argo]
  • Arsız, utanmaz kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maya çalmak
  • mayasında olmak

Birleşik Kelimeler: maya ağacı, mayabozan, mayası bozuk, ekşi maya, bira mayası, ekmek mayası

[isim] [halk ağzında] [hayvan bilimi]
  • Damızlık dişi hayvan
[isim]
  • Uzun havalardan bir tür halk türküsü

YAMA


[isim]
  • Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yama gibi durmak
  • yama küçük, delik büyük
  • yama vurmak

Birleşik Kelimeler: gizli yama, kırkyama


MAŞ (Kelime Kökeni: Farsça māş)


[isim] [bitki bilimi]
  • Bir tür börülce (Phaseolus aureus)

AŞMA


[isim]
  • Aşmak işi

MAAŞ (Kelime Kökeni: Arapça maʿāş)


[isim]
  • Aylık

    Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maaşa geçmek
  • maaş almak
  • maaş bağlamak
  • maaş vermek

Birleşik Kelimeler: maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı


MAŞA (Kelime Kökeni: Farsça māşe)


[isim]
  • Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç

    Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. - Çetin Altan

[mecaz]
  • Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse

    Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. - Aydın Boysan

[spor]
  • Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maşa gibi
  • maşa gibi kullanmak
  • maşa kadar
  • maşası olmak
  • maşa varken elini yakmak

Birleşik Kelimeler: kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa


ŞAMA (Kelime Kökeni: Arapça şemʿa)


[isim] [eskimiş]
  • Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil

YAŞ


[isim]
  • Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman, sin (II)

    Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. - Cahit Sıtkı Tarancı

[meteoroloji]
  • Bir gök cisminin oluşmaya başladığı günden bugüne kadar geçirdiği zaman süresi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... yaşını sürmek
  • yaşı benzemesin
  • yaşına başına bakmamak
  • yaşında
  • yaşından başından utanmamak (veya sıkılmamak)
  • yaşı ne başı ne?
  • yaşını başını almak
  • yaşını bitirmek (veya doldurmak)
  • yaşı yerde (veya toprakta) sayılası
  • yaş ilerlemek
  • yaş yetmiş, iş bitmiş

Birleşik Kelimeler: yaş baş, yaş dağılımı, yaş dönümü, yaş günü, yaş haddi, yaş sınırı, yirmi yaş dişi, olgunluk yaşı, zekâ yaşı

[sıfat]
  • Nemli, ıslak, kuru karşıtı
[isim]
  • Gözyaşı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[argo]
  • Kötü

    Bugün işler yaş.

[argo]
  • Zor

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yaş akıtmak (veya dökmek)
  • yaşını içine akıtmak
  • yaş kesen baş keser
  • yaşlara boğulmak
  • yaş tahtaya (veya yere) basmamak
  • yaşta kalmış kavat pabucu gibi

Birleşik Kelimeler: yaş çayır, yaş kesim, yaş pasta, yaş sebze, yaş üzüm, gözyaşı