YAĞMA ile Oluşan Kelimeler (YAĞMA Kelime Türetme)



YAĞMA harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. YAĞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yağma kelimesinin anlamı nedir? Yağma ile başlayan kelimeler. İçinde yağma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

YAĞMA15

4 Harfli Kelimeler

AĞMA12, AYMA7, MAYA7, YAMA7

3 Harfli Kelimeler

YAĞ12, AĞA10, AYA5, AMA4

2 Harfli Kelimeler

9, AY4, YA4, AM3, MA3


AM


[isim] [kaba konuşmada]
  • Dişilik organı
[kimya]
  • Amerikyum elementinin simgesi

ÂMÂ (Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)


[sıfat]
  • Görme engelli
[bağlaç]
  • Çelişkili ve tutarsız iki cümleyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz, amma, lakin, velakin

    Para kazanmayı hiç sevmiyordu ama hesapsız harcamaya bayılıyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ama ne
  • aması maması yok!
  • aması var


AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


AYA


[isim]
  • Elin parmak dipleriyle bilek arasındaki iç bölümü, avuç içi
[bitki bilimi]
  • Yaprakların düz ve parlak bölümü

Birleşik Kelimeler: el ayası, köpekayası, yaprak ayası


AYMA


[isim]
  • Aymak işi

MAYA (Kelime Kökeni: Farsça māye)


[isim] [kimya]
  • Bazı besinlerin yapımında mayalanmayı sağlamak için kullanılan madde, ferment

    Ekmek mayası. Yoğurt mayası. Kımız mayası.

[kimya]
  • İçerdikleri enzimlerin katalizör niteliği etkisiyle şekerleri karbondioksit ve alkole dönüştüren bir hücreli bitki organizmaları
[mecaz]
  • Yaradılış, öz nitelik

    Belki biri soyutlanmaya daha az yatkın, öteki daha fazla tetikti ama mayaları galiba birdi. - Attila İlhan

[argo]
  • Arsız, utanmaz kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maya çalmak
  • mayasında olmak

Birleşik Kelimeler: maya ağacı, mayabozan, mayası bozuk, ekşi maya, bira mayası, ekmek mayası

[isim] [halk ağzında] [hayvan bilimi]
  • Damızlık dişi hayvan
[isim]
  • Uzun havalardan bir tür halk türküsü

YAMA


[isim]
  • Delik ve yırtığı uygun bir parça ile onarma, kapatma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yama gibi durmak
  • yama küçük, delik büyük
  • yama vurmak

Birleşik Kelimeler: gizli yama, kırkyama



[isim]
  • İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü

    Balık ağı. Tenis ağı.

[mecaz]
  • Tuzak

    Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu. - Samiha Ayverdi

[spor]
  • Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file
[spor]
  • Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağ atmak (veya bırakmak)
  • ağ çekmek
  • ağına düşürmek

Birleşik Kelimeler: ağbenek, ağbeneklilik, ağ iğnesi, ağ ipliği, ağ kayığı, ağ kepçe, ağ kurdu, ağ kurşunu, ağ mantarlar, ağ tabaka, ağ tonoz, ağ torba, ağ yatak, dış ağ, genel ağ, iç ağ, serpme ağ, yerel ağ, alamana ağı, bilgisayar ağı, bilişim ağı, borda ağı, boru ağı, çektirme ağı, çevirme ağı, dalyan ağı, dip ağı, ıstakoz ağı, iletişim ağı, karides ağı, marya ağı, sürtme ağı, voli ağı

[isim]
  • Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık

AĞA


[isim]
  • Geniş toprakları olan, sözü geçen, varlıklı kimse

    Sonra köy ağası hazretleri bizim de kıçımıza atacak tekmeyi. - Nazım Hikmet

[sıfat] [mecaz]
  • Cömert, eli açık
[halk ağzında]
  • Koca
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde bazı kuruluşların başında bulunanlara verilen resmî san

    Yeniçeri ağası. Çarşı ağası.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ağa borç eder, uşak harç
  • ağanın alnı terlemezse ırgadın burnu kanamaz
  • ağanın eli tutulmaz
  • ağanın gözü ata tımardır
  • ağanın gözü öküzü semiz eder
  • ağanın gözü, yiğidin sözü
  • ağanın malı çıkar, uşağın canı

Birleşik Kelimeler: ağababa, ağabey, ağa kapısı, ağa yamağı, ak ağa, hacıağa, hıyarağa, iç ağa, silahtar ağa, acemi ağası, alkış ağası, çarşı ağası, eyyam ağası, hadım ağası, harem ağası, hıyarağası, kahve ağası, kantar ağası, kapı ağası, kızlar ağası, kolağası, köy ağası, tatar ağası, yalı ağası, yeniçeri ağası


AĞMA


[isim]
  • Ağmak işi
[gök bilimi]
  • Akan yıldız

YAĞ


[isim]
  • Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde
[mecaz]
  • Abartılı övgü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağa bala batırmak
  • yağ bağlamak
  • yağ bal olsun
  • yağ basmak
  • yağ çekmek (veya yapmak)
  • yağ gibi kaymak
  • yağ yakmak
  • yağ yedirmek

Birleşik Kelimeler: yağ aldırma, yağ bezi, yağ çubuğu, yağ doku, yağ ekletme, yağ göstergesi, yağhane, yağ hücresi, yağ kesesi, yağ kutusu, yağ küpü, yağ lambası, yağ mantısı, yağ marulu, yağölçer, yağ şalgamı, yağ taşı, yağ tulumu, yağ uru, yağ yakıt, ağır yağ, bitkisel yağ, ince yağ, kalın yağ, katı yağ, madenî yağ, sadeyağ, sağyağ, sarı yağ, sıvı yağ, alabalık yağı, ayçiçeği yağı, badem yağı, balık yağı, balina yağı, ban yağı, bezir yağı, böbrek yağı, büryan yağı, cila yağı, çiçek yağı, çöz yağı, defne yağı, domuz yağı, don yağı, fındık yağı, gaz yağı, gres yağı, gül yağı, güneş yağı, hacı yağı, haşhaş yağı, Hint yağı, içyağı, iğ yağı, inek yağı, kandil yağı, karanfil yağı, katran yağı, kekik yağı, kenevir yağı, kuyruk yağı, makine yağı, mangal yağı, manuka yağı, mısır yağı, motor yağı, neft yağı, pamuk yağı, reçine yağı, sığla yağı, silindir yağı, soya yağı, susam yağı, taş yağı, tereyağı, Tonya yağı, Trabzon yağı, yağlama yağı, yapak yağı, yer yağı, zaç yağı, zeytinyağı


YAĞMA


[isim]
  • Yağmak işi
[isim]
  • Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması, talan

    Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadır. - Falih Rıfkı Atay

[tarih]
  • Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul
[sıfat]
  • Baskın veya zor kullanarak elde edilmiş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağma etmek
  • yağma gitmek
  • yağma Hasan'ın böreği
  • yağma yok