Yağ ile Başlayan Kelimeler



YAĞ ile başlayan 57 kelime bulunuyor. Başında YAĞ olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yağ kelimesinin anlamı nedir? Yağ ile biten kelimeler. İçinde yağ olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

YAĞMURLAYICI30, YAĞMURSUZLUK29

11 Harfli Kelimeler

YAĞMURÖLÇER31, YAĞIŞSIZLIK30, YAĞDIRILMAK25, YAĞMURLAMAK23, YAĞMALANMAK22

10 Harfli Kelimeler

YAĞIŞÖLÇER32, YAĞMACILIK25, YAĞDIRILMA24, YAĞILAŞMAK24, YAĞMURLAMA22, YAĞMALAMAK21, YAĞMALANMA21

9 Harfli Kelimeler

YAĞLAYICI25, YAĞMURSUZ25, YAĞSIZLIK24, YAĞILAŞMA23, YAĞDIRMAK22, YAĞMURLUK21, YAĞLIDERE21, YAĞDANLIK21, YAĞMALAMA20, YAĞLATMAK19, YAĞLANMAK19

8 Harfli Kelimeler

YAĞÖLÇER26, YAĞIŞSIZ26, YAĞLIKÇI22, YAĞCILIK22, YAĞDIRMA21, YAĞMURLU20, YAĞLILIK19, YAĞLATMA18, YAĞLANMA18, YAĞLAMAK18

7 Harfli Kelimeler

YAĞMACI21, YAĞIŞLI21, YAĞIMSI20, YAĞHANE20, YAĞILTI18, YAĞILIK18, YAĞLAMA17

6 Harfli Kelimeler

YAĞSIZ20, YAĞMUR17, YAĞLIK16, YAĞMAK16, YAĞRIN16

5 Harfli Kelimeler

YAĞCI18, YAĞ18, YAĞIZ18, YAĞSI16, YAĞIR15, YAĞLI15, YAĞMA15, YAĞAR14

4 Harfli Kelimeler

YAĞI14

3 Harfli Kelimeler

YAĞ12


YAĞ


[isim]
  • Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvamları değişen bitkisel veya hayvansal madde
[mecaz]
  • Abartılı övgü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağa bala batırmak
  • yağ bağlamak
  • yağ bal olsun
  • yağ basmak
  • yağ çekmek (veya yapmak)
  • yağ gibi kaymak
  • yağ yakmak
  • yağ yedirmek

Birleşik Kelimeler: yağ aldırma, yağ bezi, yağ çubuğu, yağ doku, yağ ekletme, yağ göstergesi, yağhane, yağ hücresi, yağ kesesi, yağ kutusu, yağ küpü, yağ lambası, yağ mantısı, yağ marulu, yağölçer, yağ şalgamı, yağ taşı, yağ tulumu, yağ uru, yağ yakıt, ağır yağ, bitkisel yağ, ince yağ, kalın yağ, katı yağ, madenî yağ, sadeyağ, sağyağ, sarı yağ, sıvı yağ, alabalık yağı, ayçiçeği yağı, badem yağı, balık yağı, balina yağı, ban yağı, bezir yağı, böbrek yağı, büryan yağı, cila yağı, çiçek yağı, çöz yağı, defne yağı, domuz yağı, don yağı, fındık yağı, gaz yağı, gres yağı, gül yağı, güneş yağı, hacı yağı, haşhaş yağı, Hint yağı, içyağı, iğ yağı, inek yağı, kandil yağı, karanfil yağı, katran yağı, kekik yağı, kenevir yağı, kuyruk yağı, makine yağı, mangal yağı, manuka yağı, mısır yağı, motor yağı, neft yağı, pamuk yağı, reçine yağı, sığla yağı, silindir yağı, soya yağı, susam yağı, taş yağı, tereyağı, Tonya yağı, Trabzon yağı, yağlama yağı, yapak yağı, yer yağı, zaç yağı, zeytinyağı


YAĞAR


[isim] [halk ağzında]
  • Yağmur

    Yüce dağların yağarı / Eridi kalmadı karı - Halk türküsü


YAĞI


[isim] [eskimiş]
  • Düşman, hasım

    Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm. - Memduh Şevket Esendal


YAĞIR


[isim] [halk ağzında]
  • Sırt, arka, iki kürek arası

YAĞLI


[sıfat]
  • Üzerinde veya içinde yağı olan
[mecaz] [teklifsiz konuşmada]
  • Bol ve kolay kazanç sağlayan

    Yağlı bir iş.

Birleşik Kelimeler: yağlı ballı, yağlı bitki, yağlı boya, yağlı güreş, yağlı harç, yağlı ip, yağlı kâğıt, yağlı kapı, yağlı kara, yağlı kömür, yağlı kuyruk, yağlı müşteri, yağlı toprak, tereyağlı, zeytinyağlı


YAĞMA


[isim]
  • Yağmak işi
[isim]
  • Birçok kişinin zor kullanarak ele geçirdikleri malı alıp kaçması, talan

    Yağma ve hırsızlıkla güvenlik ve huzuru bozmaktadır. - Falih Rıfkı Atay

[tarih]
  • Akıncıların düşman topraklarına yaptıkları baskın, çapul
[sıfat]
  • Baskın veya zor kullanarak elde edilmiş olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağma etmek
  • yağma gitmek
  • yağma Hasan'ın böreği
  • yağma yok


YAĞLIK


[sıfat]
  • Yağ için ayrılmış, yağ elde etmeye özgü

    Yağlık soya fasulyesi.

[isim]
  • Sırma işlemeli, büyük mendil, çevre

    Osmanlı kadınlığının göz nurunu, el emeğini, üstün zevkini yüzyıllardan beri yiğitçe taşımış, işlemeli, yağlıklar, dantelalar, oyalar... - Kemal Tahir


YAĞMAK


[nesnesiz]
  • Yağmur, kar, dolu gökten düşmek

    Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Üst üste ve çok gelmek

    Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağıp gürlemek
  • yağmasa da gürlemek

Birleşik Kelimeler: karyağdı


YAĞRIN


[isim] [halk ağzında]
  • Kürek kemiği

YAĞSI


[sıfat]
  • Yağı andıran, yağa benzeyen, yağ gibi, yağımsı

YAĞLAMA


[isim]
  • Yağlamak işi
[halk ağzında]
  • Küçük tabak büyüklüğünde açılan yufkaların tavada pişirilmesinden sonra aralarına kıymalı iç konulup üzerine sarımsaklı yoğurt dökülerek hazırlanan bir yemek

Birleşik Kelimeler: yağlama yağı, yıkama yağlama


YAĞMUR


[isim]
  • Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet

    Kaşlarından süzülen yağmur damlalarını eliyle sıvazlayarak onlara baktı. - Orhan Hançerlioğlu

[mecaz]
  • Çok ve sık düşen, gelen şey
[mecaz]
  • Çokluk, bolluk

    Para yağmuru. Övgü yağmuru.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağmur boşanmak
  • yağmurdan kaçarken doluya tutulmak
  • yağmur olsa kimsenin tarlasına düşmez (veya yağmaz)
  • yağmur yağarken küpünü doldurmak
  • yağmur yemek

Birleşik Kelimeler: yağmur bombası, yağmur borusu, yağmur bulutu, yağmur duası, yağmur kapanı, yağmur kuşağı, yağmur kuşu, yağmur mevsimi, yağmur ormanları, yağmurölçer, yağmur taşı, çakal yağmuru, gün yağmuru, nisan yağmuru, yaz yağmuru, yıldız yağmuru


YAĞLATMA


[isim]
  • Yağlatmak işi

YAĞLANMA


[isim]
  • Yağlanmak işi

YAĞLAMAK


[-i]
  • Yağ sürmek
[teknik]
  • Sürtünen iki yüzey arasına, kaymayı kolaylaştırmak için yağlı bir madde sürmek
[argo]
  • Dalkavukça övmek, yağ çekmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yağlayıp ballandırmak