YAZINSAL Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YAZINSAL harflerini içeren 5 harfli 27 kelime bulunuyor. 5 harfli YAZINSAL kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

AYSIZ12, YALIZ11, YAZIN11, ANSIZ10, AYNAZ10, SAZLI10, YALAZ10, NAZLI9, SAZAN9, SAYIN9, YANSI9, YASLI9, ZANLI9, NAZAL8, SALYA8, YILAN8, YANLI8, YALIN8, YASAL8, ALYAN7, NASIL7, SANLI7, YANAL7, YALAN7, ASLAN6, ANALI6, SANAL6


ASLAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kedigillerden, Afrika'da ve Asya'da yaşayan, erkekleri yeleli, yırtıcı, uzunluğu 160, kuyruğu 70 santimetre ve ucu püsküllü, çok koyu sarı renkli güçlü bir tür memeli, arslan
[mecaz]
  • Gürbüz, cesur ve yiğit adam

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aslan gibi
  • aslanım!
  • aslanın ağzında olmak
  • aslan kesilmek
  • aslan kocayınca sıçan deliği gözetir
  • aslan kükrerse atın ayağı kösteklenir
  • aslan postunda, gönül dostunda
  • aslan yatağından belli olur

Birleşik Kelimeler: aslanağzı, aslankulağı, aslankuyruğu, aslan payı, aslanpençesi, aslansütü, aslan yürekli, dağ aslanı, denizaslanı, gemi aslanı, Yeni Dünya aslanı

[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Yengeç ile Başak arasında yer alan takımyıldızın adı

ANALI


[sıfat]
  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı


SANAL


[sıfat]
  • Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan, mevhum, farazi, tahminî
[matematik]
  • Negatif bir sayı üzerinde alınan ve ikinci kuvvetten bir kök taşıyan cebirsel anlatım

Birleşik Kelimeler: sanal kart, sanal reklam, sanal sayı, sanal sohbet


ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)


[isim] [teknik]
  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı


NASIL (Kelime Kökeni: Türkçe ne + Arapça aṣl)


[zarf]
  • Bir işin ne biçimde, hangi yolla olduğunu belirtmek için kullanılan bir söz

    Nasıl sevebilirse üç gönül bir tek gülü / Sen de güzelliğine kul edersin üç gönlü - Faruk Nafiz Çamlıbel

[sıfat]
  • Ne gibi, ne türlü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nasıl ki
  • nasıl olmuşsa
  • nasıl olsa
  • nasılsınız


SANLI


[sıfat]
  • Sanı olan, ünlü

Birleşik Kelimeler: adlı sanlı, ana sanlı, baba sanlı


YANAL


[sıfat]
  • Yanda olan, yana düşen
[halk ağzında]
  • Alaca, iki renkli

    O dalın ucunda bir yanal alma / Almasını al da dalını yolma - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: yanal yüzey


YALAN


[isim]
  • Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır

    Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim

[sıfat]
  • Uydurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalana şerbetli olmak
  • yalan atmak (veya kıvırmak)
  • yalan çıkmak
  • yalanı çıkmak
  • yalanını yakalamak (veya tutmak)
  • yalan yere
  • yalan yere yemin etmek

Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan


NAZAL (Kelime Kökeni: Fransızca nasal)


[sıfat] [dil bilgisi]
  • Genizsil

SALYA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Ağızdan sızan tükürük

YILAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen, uzun hayvan

    Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan.

[sıfat] [mecaz]
  • Sinsi ve hain

    Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yılan gibi
  • yılan gibi sokmak
  • yılanın kuyruğuna basmak

Birleşik Kelimeler: yılan balığı, yılanbaşı, yılan çıyan, yılan çiçeği, yılan derisi, yılandili, yılan gömleği, yılan hikâyesi, yılaniğnesi, yılan kavı, yılankavi, yılankemiği, yılan taşı, yılanyastığı, çıngıraklı yılan, gözlüklü yılan, karayılan, kör yılan, sağır yılan, ağaç yılanı, boa yılanı, deniz yılanı, katır yılanı, mercan yılanı, ok yılanı, su yılanı


YANLI


[isim]
  • Yandaş

Birleşik Kelimeler: çok yanlı, tek yanlı


YALIN


[isim] [halk ağzında]
  • Alev
[sıfat]
  • Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı)
[halk ağzında]
  • Çıplak, kınından çıkmış

    Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: yalın ad, yalın ayak, yalın cümle, yalın durum, yalıngöz, yalın hâl, yalın isim, yalın kat, yalın kelime, yalın kılıç, yalın sıfat, yalın tümce, yalın üslup, yalın yapıldak, yalın zaman, yalın zarf


YASAL


[sıfat] [hukuk]
  • Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu, yasalara uygun, kanuni (I), meşru, legal

NAZLI


[sıfat]
  • Kolayca gönlü olmayan, kendini ağır satan, ısrar bekleyen, işveli, edalı

    Nazlı mı nazlı, süzüm süzüm süzülen bir kız çocuğuydu. - Tarık Buğra

[zarf]
  • Üstüne titrenilerek, değer verilerek

    Ben çocukluğumdan beri gayet nazlı büyüdüm. - Peyami Safa