YAZINCILIK ile Oluşan Kelimeler (YAZINCILIK Kelime Türetme)



YAZINCILIK harflerinden oluşan 139 kelime bulunuyor. YAZINCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yazıncılık kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

YAZINCILIK21

9 Harfli Kelimeler

YAZICILIK20

8 Harfli Kelimeler

YALNIZCI18, AYICILIK16, YILANCIK15, YANCILIK15, KILICINA14

7 Harfli Kelimeler

YAZINCI17, INCALIZ15, KIZILCA15, YILKICI15, YILANCI14, ANIZLIK12, AZINLIK12, AYNILIK11, YANKILI11

6 Harfli Kelimeler

YAZICI16, AZICIK14, KIYICI14, KAZICI14, YIKICI14, KIYACI13, YAKICI13, YAZILI13, YALNIZ12, YAZLIK12, ANIZLI11, AZIKLI11, ACILIK11, ACIKLI11, AKINCI11, AKILCI11, ILICAK11, KALICI11, AYILIK10, KANCIL10
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

CIZIK13, CILIZ13, AYICI12, CAZLI12, YANCI11, YALIZ11, YAZIK11, YAZIN11, AZILI10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KIZIL10, AZLIK9, KIYIN9, KIZAN9, KALCI9, KAZIL9, NAKIZ9
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

YAZI10, ANIZ8, AZIK8, KIYI8, KAZI8, YIKI8, ZINK8, CILK8, AYIK7, AYIN7, AYLI7, AYNI7, KIYA7, KAYI7, YAKI7, YALI7, ILIK6, ANIK5, ALIK5, ALIN5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

CIZ10, CAZ9, YAZ8, ACI7, AZI7, KIZ7, CIK7, AYI6, KAZ6, LAZ6, NAZ6, YIL6, ZAN6, CAN6, AYN5, KAY5, YAN5, YAL5, YAK5, ANI4
Tümünü Gör

2 Harfli Kelimeler

AZ5, AY4, YA4, AN2, AK2, AL2, LA2


AN (Kelime Kökeni: Arapça ān)


[isim]
  • Zamanın bölünemeyecek kadar kısa olan parçası, lahza, dakika

    Zira göçebelerin hayatı her an yardımlaşmalarını gerektirir. - Cemil Meriç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • anı anına uymamak
  • an meselesi

Birleşik Kelimeler: anbean, bir an, eş anlı

[isim] [halk ağzında]
  • İki tarla arasındaki sınır
[isim]
  • Zihin

    An bulanıklığı. An yorgunluğu.


AK


[isim]
  • Kar, süt vb.nin rengi, beyaz, kara ve siyah karşıtı
[sıfat]
  • Bu renkte olan
[sıfat] [mecaz]
  • Temiz
[sıfat] [mecaz]
  • Dürüst
[sıfat] [mecaz]
  • Sıkıntısız, rahat

    Ak günler göresin.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ak akçe kara gün içindir
  • ak dediğine kara demek
  • ak don kara don geçitte belli olur
  • ak gün ağartır, kara gün karartır
  • akı ak karası kara
  • akı karası geçitte belli olur
  • akım derken bokum demek
  • ak koyun kara koyun geçit başında belli olur
  • ak koyunu gören içi dolu yağ sanır
  • ak koyunun kara kuzusu da olur
  • ak köpeğin pamuk pazarına zararı vardır
  • akla karayı seçmek
  • ak sakaldan yok sakala gelmek

Birleşik Kelimeler: ak ağa, akağaç, akamber, akasma, akbaba, akbakla, akbalık, akbalıkçıl, akbasma, akbaş, ak benek, akbuğday, akburçak, akciğer, akçöpleme, akdarı, ak demir, akdiken, akdoğan, akdut, ak gözlü, akgünlük, akhardal, ak kan, akkaraman, akkarınca, akkavak, akkefal, akkelebek, akkor, akkuş, akkuyruk, aklevrek, ak madde, akmantar, ak pak, akpas, akpelin, ak saçlı, aksakal, ak sakallı, aksedir, aksoğan, aksöğüt, aksu, aksuna, aksungur, ak sülümen, aktaş, aktavşan, aktöre, aktutma, ak yazı, ak yel, ak yem, Ak Yıldız, akyuvar, akzambak, yüzü ak, göz akı, yumurta akı, yüz akı


AL


[isim]
  • Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Al bayrak. Al çuha.

[sıfat]
  • Bu renkte olan (at)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al elmaya taş atan çok olur
  • al giymedim ki alınayım
  • al gömlek gizlenemez
  • alı alına, moru moruna
  • alı al, moru mor
  • al kanlara boyanmak
  • al kiraz üstüne kar yağmış

Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar

[isim] [eskimiş]
  • Aldatma, düzen, tuzak, hile

Ata Sözleri ve Deyimler

  • al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz

[kimya]
  • Alüminyum elementinin simgesi

LA (Kelime Kökeni: İtalyanca la)


[isim] [müzik]
  • Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
  • Lantan elementinin simgesi

ANI


[isim]
  • Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra

    Fakültemizin sütunlu salonu binlerce gencin yoğun duygularının, önemli anılarının mekânıdır. - Ayla Kutlu

[edebiyat]
  • Yaşanmış olayların anlatıldığı yazı türü, hatıra

    Halit Ziya Uşaklıgil'in anılarını topladığı 'Kırk Yıl'ın son ciltleri şiire başladığım yıllarda çıkıyordu. - Necati Cumalı


AY


[ünlem]
  • Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz

    Ay! Sen mi idin? Ay, ne güzel!

[isim]
  • Art arda gelen iki yeni ay arasında geçen süre

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ay ayakta çoban yatakta, ay yatakta çoban ayakta
  • ay aydın, hesap belli
  • ay gibi
  • ay harmanlanmak
  • ayı gördüm, yıldıza itibarım (veya minnetim) yok
  • ayı görmeden bayram etme
  • ay var yılı besler, yıl var ayı beslemez

Birleşik Kelimeler: ay balığı, ay balta, aybaşı, ay başı, aybeay, ay çekirdeği, ayçiçeği, ay çöreği, aydede, aydemir, ay dönümü, ayevi, ay gün takvimi, ay gün yılı, ay hâli, ay ışığı, ay karanlığı, ay modülü, ay örümceği, ay parçası, ay takvimi, ay yıldız, ay yılı, ayda yılda bir, aydan aya, ayrıksı ay, dolunay, dönencel ay, gücük ay, kamerî ay, küçük ay, mübarek ay, yarım ay, yeni ay, aşure ayı, bayram ayı, büyük mevlit ayı, büyük tövbe ayı, cicimayı, döl ayı, küçük mevlit ayı, küçük tövbe ayı, matem ayı, orak ayı, ayın on dördü, üç aylar, tövbe ayları

[isim] [gök bilimi]
  • Dünya'nın uydusu olan gök cismi, kamer, mah, meh

Birleşik Kelimeler: Ay tutulması


YA (Kelime Kökeni: Arapça yā)


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Yürü ya mübarek!

[edat]
  • Evet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ya Allah
  • ya Rabbi (veya Rab)
  • ya sabır
  • ya sabır çekmek
  • ya ya ya şa şa şa

Birleşik Kelimeler: yalelli

[bağlaç]
  • Şaşma, şaşkınlık bildiren bir söz

    Ya, bu adam kim?

Birleşik Kelimeler: ya da, yahut, veya


ANIK


[sıfat] [eskimiş]
  • Hazır
[isim] [bitki bilimi]
  • Ballıbabagillerden, tek yıllık, mavi çiçekli, yemeklere koku vermek için kullanılan bir bitki, dağ reyhanı (Ziziphora)

ALIK


[sıfat]
  • Sersem olan, budala, ebleh

    Sen ne alık herifsin be? Beni duyuyor musun? - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: alık salık


ALIN


[isim]
  • Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü
[madencilik]
  • Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alın damarı çatlamış
  • alna yazılan başa gelir
  • alnı açık yüzü ak
  • alnına kara sürmek
  • alnından öpmek
  • alnında yazılmış olmak
  • alnını karışlamak
  • alnının akıyla
  • alnının kara yazısı

Birleşik Kelimeler: alın çatı, alın teri, alın yazısı, alnı açık


AYN (Kelime Kökeni: Arapça ʿayn)


[isim] [eskimiş]
  • Göz

Birleşik Kelimeler: aynısefa


KAY


[isim]
  • Yağmur, yaz yağmuru
[isim] [eskimiş]
  • Kusma

YAN


[isim]
  • Bir şeyin ön, arka, alt ve üst dışında kalan bölümü, profil

    Yolcuların girdiği iskele yanından kendini denize attı. - Memduh Şevket Esendal

[sıfat]
  • Üstte, altta, arkada veya önde olmayan
[sıfat]
  • İkinci derece olan

    Çoğu kez yan uğraş olarak oyuncular filmcilikle uğraşıyordu. - Metin And

[sıfat]
  • Tali

    Siyasi partiler kadın kolu, gençlik kolu ve benzeri şekilde ayrıcalık yaratan yan kuruluşlar meydana getiremezler. - Anayasa

[zarf]
  • Bir tarafa yönelerek
[mecaz]
  • İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri
[askerlik]
  • Savaş düzenindeki ordunun iki kanadından her biri
[matematik]
  • Bir denklemde `=` işaretiyle ayrılmış olan iki anlatımdan her biri
[spor]
  • Futbol veya hentbolda, topun, alanın yan çizgileri dışına çıkması, taç (II)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • -den yana
  • -den yana çıkmak
  • -den yana olmak
  • yan bakmak
  • yan basmak
  • yan çizmek
  • yan gelip oturmak (veya yatmak)
  • yan gelmek
  • yan gözle bakmak
  • yanına almak
  • yanına bırakmamak (veya koymamak)
  • yanına kalmak
  • yanına kâr kalmak
  • yanına salavatla varılmaz
  • yanına salavatla yaklaşılmak
  • yanına yaklaştırmamak
  • yanından bile geçmemiş
  • yanında olmak
  • yan pala Zeydün
  • yan tutmak
  • yan yatmak

Birleşik Kelimeler: yan atışı, yan bakış, yan cümle, yan çizgisi, yan dal, yan etki, yan flüt, yan hakem, yan kabağı, yan kâğıdı, yankesici, yan ödeme, yan sanayi, yan tesir, yantutmaz, yan tümce, yan ürün, yan yan, yan yana, yan yargıcı, yan yol, yan yüzergiller, yanı başı, yanıkara, bir yana, bir yanda, bir yandan, öte yandan, alt yanı


YAL


[isim] [halk ağzında]
  • Köpek ve sığırlara yedirilmek için un ve kepekle hazırlanan yiyecek

YAK (Kelime Kökeni: Tibetçe)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tibet'te, Asya'nın bazı yörelerinde yabani veya evcil olarak yaşayan, kılları uzun bir tür öküz, Tibet öküzü, Tibet sığırı (Bos grunniens)