YARGIÇLIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YARGIÇLIK harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli YARGIÇLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇALGI13, KIYGI13, YILGI13, AYGIR12, GAYRI12, KAYGI12, YARGI12, AYRIÇ11, ÇAYIR11, ÇAYLI11, KILGI11, GIRLA10, IRKÇI10, ILGAR10, KARGI10, KILIÇ10, AÇLIK9, AKÇIL9, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇARIK9, ÇAKIL9, ÇAKIR9, ÇALIK9, ÇALKI9, KAÇLI9, KALIÇ9, KIRAÇ9, LAKÇI9, YILIK9, YILKI9, YIRIK9, AYRIK8, AYLIK8, KIRAY8, KAYIR8, LAYIK8, YARIK8, KILIR7, LIKIR7, KARLI6


KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş


KILIR


[isim] [bitki bilimi]
  • Maydanozgillerden, bir yıllık ve özel kokulu otsu bir bitki (Ammi visnaga)

LIKIR


[isim]
  • Sıvıların bir kaptan akarken çıkardığı ses

Birleşik Kelimeler: lıkır lıkır


AYRIK


[sıfat]
  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu


AYLIK


[isim]
  • Birine, görevi karşılığı olarak veya geçimi için her ay ödenen para, maaş

    Ordu ve hükûmet aylıklarımızın bir kısmıyla altın alırdık. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat]
  • Bir ay içinde olan

    Aylık ücretin ödenmesi de garip bir biçim almıştı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Bir ay süren, mahiye

    Aylık iş.

[sıfat]
  • Ayda bir kez yapılan veya çıkan

    Aylık toplantı. Aylık rapor. Aylık dergi.

[sıfat]
  • Belirli aydan beri var olan

    Üç aylık çocuk.

[zarf]
  • Bir ay için

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aylığa geçmek
  • aylık almak
  • aylık bağlamak
  • aylık vermek

Birleşik Kelimeler: onbiraylık, üç aylık, emekli aylığı


KIRAY


[sıfat]
  • Yol kesen, asi

KAYIR


[isim] [halk ağzında]
  • Kalın kum

LAYIK (Kelime Kökeni: Arapça lāyiḳ)


[sıfat]
  • Nitelikleri, özü, hareketleri, davranışlarıyla bir şeyi elde etmeye hak kazanmış olan

    Sevilmeye o herkesten fazla layıktır. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • layığını bulmak
  • layık görmek
  • layık olmak


YARIK


[isim]
  • Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak

    Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Anlaşmazlık

    Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[fizik]
  • Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
[tıp]
  • Çatlak
[argo]
  • Dişinin cinsel organı
[sıfat]
  • Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

Birleşik Kelimeler: yarık dudak, karnıyarık, tabanı yarık, dudak yarığı


AÇLIK


[isim]
  • Aç olma durumu

    Açlıktan gözümüz dönmüştü. - Azra Erhat

[mecaz]
  • Kıtlık
[mecaz]
  • Aşırı istek içinde bulunma

    Öğrenme konusundaki yorulmayan açlığımı karşılayan bir okuldaydım. - Ayla Kutlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • açlığını bastırmak (veya gidermek veya öldürmek)
  • açlık çekmek
  • açlık ile tokluğun arası yarım yufka
  • açlıktan gözü (veya gözleri) dönmek (veya kararmak)
  • açlıktan imanı gevremek
  • açlıktan nefesi kokmak
  • açlıktan ölmek
  • açlıktan ölmeyecek kadar

Birleşik Kelimeler: açlık grevi, açlık sınırı, açlık kan şekeri, gözü açlık, karnı açlık


AKÇIL


[sıfat]
  • Rengi atmış, ağarmış

    Buruşuk, akçıl donlu bir bedevi. - Refik Halit Karay


ÇIKAR


[isim]
  • Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıkar gözetmek
  • çıkarına bakmak
  • çıkarını tepmek

Birleşik Kelimeler: çıkar budak, çıkar yol


ÇIKRA


[isim] [halk ağzında]
  • Sık çalı

ÇIRAK (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)


[isim]
  • Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
[eskimiş]
  • Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çırak almak
  • çırak çıkarmak
  • çırak vermek


ÇARIK


[isim]
  • İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı

    Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor. - Ömer Seyfettin

[denizcilik]
  • Çene
[argo]
  • Para cüzdanı

    Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: çürük çarık, venüsçarığı