YARGILANIŞ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



YARGILANIŞ harflerini içeren 5 harfli 30 kelime bulunuyor. 5 harfli YARGILANIŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

YILGI13, AYGIR12, GAYRI12, YANGI12, YARGI12, ILGIN11, YANIŞ11, YARIŞ11, YAŞLI11, ARGIN10, AŞIRI10, AŞILI10, ALGIN10, GIRLA10, ILGAR10, ŞAYAN10, YARAŞ10, ARŞIN9, LAGAR9, ŞANLI9, YILAN8, YANLI8, YALIN8, YARIN8, AYRAN7, ALYAN7, YANAL7, YARAN7, YALAN7, ANALI6


ANALI


[sıfat]
  • Anası olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • analı kuzu, kınalı kuzu

Birleşik Kelimeler: analıkızlı


AYRAN


[isim]
  • Süt veya yoğurt yayıkta çalkalanarak yağı alındıktan sonra kalan sulu bölüm

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ayranı kabarmak
  • ayranım budur, yarısı sudur
  • ayranı yok içmeye, atla (veya tahtırevanla) gider sıçmaya

Birleşik Kelimeler: ayran ağızlı, ayran budalası, ayran delisi, ayran gönüllü


ALYAN (Kelime Kökeni: İngilizce allen)


[isim] [teknik]
  • Cıvataları çıkarıp takmaya yarayan, altıgen kesitli, L biçiminde alet

Birleşik Kelimeler: alyan anahtarı


YANAL


[sıfat]
  • Yanda olan, yana düşen
[halk ağzında]
  • Alaca, iki renkli

    O dalın ucunda bir yanal alma / Almasını al da dalını yolma - Halk türküsü

Birleşik Kelimeler: yanal yüzey


YÂRAN (Kelime Kökeni: Farsça yārān)


[isim]
  • Dostlar

    Durup el bağlayalar yâran saf saf - Baki

[tarih]
  • Bir amaç çevresinde toplanmış veya aynı amacı güttükleri için bir araya gelmiş olanların tümü

    Rusçuk yâranı. Malta yâranı.


YALAN


[isim]
  • Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır

    Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır. - Ahmet Haşim

[sıfat]
  • Uydurma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yalana şerbetli olmak
  • yalan atmak (veya kıvırmak)
  • yalan çıkmak
  • yalanı çıkmak
  • yalanını yakalamak (veya tutmak)
  • yalan yere
  • yalan yere yemin etmek

Birleşik Kelimeler: yalan dolan, yalan dünya, yalan haber, yalan makinesi, yalan yanlış, beyaz yalan, katmerli yalan, kuyruklu yalan


YILAN


[isim] [hayvan bilimi]
  • Sürüngenlerden, ayaksız, ince ve uzun olanların genel adı, yerdegezen, uzun hayvan

    Ok yılanı. Su yılanı. Çıngıraklı yılan. Gözlüklü yılan.

[sıfat] [mecaz]
  • Sinsi ve hain

    Gözlerinde ancak annemin bildiği bir yılan ışıltısıyla gülüyor. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yılan gibi
  • yılan gibi sokmak
  • yılanın kuyruğuna basmak

Birleşik Kelimeler: yılan balığı, yılanbaşı, yılan çıyan, yılan çiçeği, yılan derisi, yılandili, yılan gömleği, yılan hikâyesi, yılaniğnesi, yılan kavı, yılankavi, yılankemiği, yılan taşı, yılanyastığı, çıngıraklı yılan, gözlüklü yılan, karayılan, kör yılan, sağır yılan, ağaç yılanı, boa yılanı, deniz yılanı, katır yılanı, mercan yılanı, ok yılanı, su yılanı


YANLI


[isim]
  • Yandaş

Birleşik Kelimeler: çok yanlı, tek yanlı


YALIN


[isim] [halk ağzında]
  • Alev
[sıfat]
  • Gösterişsiz, süssüz, sade (söz, yazı)
[halk ağzında]
  • Çıplak, kınından çıkmış

    Dışarıdan içeriye ellerinde yalın kasaturalarla polisler daldı. - Ercüment Ekrem Talu

Birleşik Kelimeler: yalın ad, yalın ayak, yalın cümle, yalın durum, yalıngöz, yalın hâl, yalın isim, yalın kat, yalın kelime, yalın kılıç, yalın sıfat, yalın tümce, yalın üslup, yalın yapıldak, yalın zaman, yalın zarf


YARIN


[isim]
  • Bugünden sonra gelecek ilk gün
[zarf]
  • (ya'rın) Bugünden sonra gelecek ilk gün içinde

    Bin beş yüzü toka edip yarın halıyı çekeceksin. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yarından tezi yok

Birleşik Kelimeler: yarın öbür gün, bugün yarın, arkası yarın, bugünden yarına


ARŞIN


[isim] [eskimiş]
  • Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü

    Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. - Memduh Şevket Esendal


LAGAR (Kelime Kökeni: Farsça lāġar)


[sıfat] [eskimiş]
  • Zayıf, çelimsiz

    Arabayı çeken lagar mandaları bir nefer, kalın bir değnekle hayladı. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu


ŞANLI


[sıfat]
  • Tanınmış, ünlü

    O gün bu şanlı fırka kumandanını görebilmek hepimiz için bir emeldi. - İbrahim Alâeddin Gövsa

Birleşik Kelimeler: şanlı şöhretli, anlı şanlı, namlı şanlı


ARGIN


[sıfat]
  • Bitkin

    Şimdi kadının argın, uçuk benzi, yorgun, düşük kımıldanışı daha ziyade görünüyordu. - Ahmet Hikmet Müftüoğlu

Birleşik Kelimeler: yorgun argın


AŞIRI


[sıfat]
  • Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın

    Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir. - Oktay Rifat

[zarf]
  • Ötede, ötesinde

    İki ev aşırı.

[zarf]
  • Gereğinden fazla olarak, çokça

    Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşırı gitmek

Birleşik Kelimeler: aşırı akım, aşırı bellem, aşırı besi, aşırı doyma, aşırı duyarlık, aşırı duyu, aşırı erime, aşırı etkin, aşırı gerilim, aşırı şiddetli fırtına, aşırı taşırı, aşırı uç, aşırı yük, denizaşırı, günaşırı, yılaşırı