Yargı ile Başlayan Kelimeler



YARGI ile başlayan 14 kelime bulunuyor. Başında YARGI olan kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yargı kelimesinin anlamı nedir? İçinde yargı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

YARGILANMAK19, YARGILATMAK19

10 Harfli Kelimeler

YARGICILIK22, YARGILANIŞ21, YARGILANMA18, YARGILATMA18, YARGILAMAK18

9 Harfli Kelimeler

YARGIÇLIK20, YARGILAMA17

8 Harfli Kelimeler

YARGIEVİ21, YARGISAL16

7 Harfli Kelimeler

YARGICI18

6 Harfli Kelimeler

YARGIÇ16

5 Harfli Kelimeler

YARGI12


YARGI


[isim]
  • Kavrama, karşılaştırma, değerlendirme vb. yollara başvurularak kişi, durum veya nesnelerin eleştirici bir biçimde değerlendirilmesi, hüküm

    İlk yargısını ezbere mi verdiğini hâlâ bilmiyorum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Yasalara göre mahkemece bir olay veya olgunun doğuşuna etken olan sebeplerin de göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi sonucu verilen karar, kaza

    Yargı yetkisi, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır. - Anayasa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yargıya başvurmak
  • yargıya gitmek
  • yargıya varmak

Birleşik Kelimeler: yargı alanı, yargı çevresi, yargı denetimi, yargı erki, yargıevi, yargı gücü, yargı organları, yargı usulü, yargı yeri, yargı yetkisi, yargı yolu, ön yargı, peşin yargı, değer yargısı


YARGISAL


[sıfat]
  • Yargı ile ilgili

YARGIÇ


[isim] [hukuk]
  • Millet adına, yargı yetkisini kullanarak yasaya aykırı davranışlarda veya uyuşulmayan işlerde yasayı yerine getirmekle, adaleti gerçekleştirmekle görevli kimse, hâkim

    Hem benim avukat veya yargıç olmak isteyip istemediğimi de hesaba kattıkları yoktu. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: yetkili yargıç, sorgu yargıcı


YARGILAMA


[isim] [hukuk]
  • Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, muhakeme
[ruh bilimi] [felsefe]
  • Anlık

Birleşik Kelimeler: yargılama gideri, yargılama usulü


YARGILANMA


[isim]
  • Yargılanmak işi

    Tümü birden sevk edilmedikçe suçüstü mahkemesinde yargılanma olanağı yoktu. - Çetin Altan


YARGILATMA


[isim]
  • Yargılatmak işi

YARGILAMAK


[-i]
  • Yargıç, bir karara varmak için davalı ile davacıyı dinleyerek sonuca varmak
[mecaz]
  • Herhangi bir kimse, şey, konu vb.yle ilgili olumlu veya olumsuz görüş belirtmek

YARGICI


[isim]
  • Hakem

Birleşik Kelimeler: yargıcılar kurulu, başyargıcı, yan yargıcı, yardımcı yargıcı


YARGILANMAK


[nesnesiz]
  • Yargılama işi yapılmak

    İnsan davranışlarının neredeyse tümü sağtöresel geleneklere göre yargılandı. - Melih Cevdet Anday


YARGILATMAK


[-i]
  • Yargılama işini yaptırmak

YARGIÇLIK


[isim]
  • Yargıcın görevi, hâkimlik

Birleşik Kelimeler: yetkili yargıçlık, sorgu yargıçlığı


YARGILANIŞ


[isim]
  • Yargılanma işi

YARGIEVİ


[isim] [hukuk]
  • Mahkeme

YARGICILIK


[isim]
  • Hakemin görevi

Birleşik Kelimeler: yardımcı yargıcılık